Tanıdığım bir kadınla birlikte yaşayan bir erkekle ilgili çok önemli bir şey öğrendim ve kesinlikle sana söyleyemem. | Open Subtitles | لدّي هذه المعلومة السرية... عن رجل يعيش مع مرأة أعرفها، و أنا بالتأكيد لا أستطيع إخباركِ. |
sana söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ |
- sana söyleyemem. Peggy, McCann bizi alıyor, bu ne demek, biliyor musun? | Open Subtitles | ، لا أستطيع إخباركِ "بيغي) لقد تم شرائنا بواسطة "ماكان) |
- Pandora'nın arkasındakileri? - Hayır ama bulsam da size söyleyemem. | Open Subtitles | كلاّ، وحتى لو عرفتُ ذلك، فلن أستطيع إخباركِ. |
Bunu size söyleyemem. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} لا أستطيع إخباركِ |
Tüm söyleyebileceğim, Judy, her şey değişir, söz veriyorum. | Open Subtitles | كل ما أستطيع إخباركِ به هو أن الأمور تتغير أعدكِ |
Pekala, sana ne yapacağını söyleyemem ama, yani... insanların senin Anonim olduğunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ حقاً بما تفعلين يجب أن يعرف الناس أنك المجهول |
sana söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ. |
Bunu sana söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ ذلك. |
"sana söyleyemem" in ne anlama geldiğini biliyorsun. | Open Subtitles | لأنك تعرف معنى "لا أستطيع إخباركِ بهذا" |
Bunu sana söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ بهذا |
- sana söyleyemem. | Open Subtitles | -أيّ قضيّة؟ -لا أستطيع إخباركِ . |
Sır. sana söyleyemem. | Open Subtitles | -إنه سِر، لا أستطيع إخباركِ به . |
Tek söyleyebileceğim şey, cuma günü odayı her kim kiraladıysa 5 gün nakit ödemiş. | Open Subtitles | جلّ ما أستطيع إخباركِ به، هو أنّ من إستأجر الغرفة في يوم الجمعة، دفع مالاً نقداً لإقامة لمدّة خمسة أيام. |
Gardner iyi bir adammış gibi davranır herkesin iyi arkadaşıymış gibi ama onun hakkında sana söyleyebileceğim şeyler var. | Open Subtitles | ..غاردنر) يتصرف كشخص طيب) ..وأنه أفضل صديق للكلّ لكنني أستطيع إخباركِ عدة أشياء عنه |
Bak sana ne yapacağını söyleyemem. | Open Subtitles | اسمعي، لا أستطيع إخباركِ ماذا تفعلين... |