Burada olmayı hak etmediğimi düşünen insanlarla daha fazla kalamam. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء هنا مع ناس يظنون أنني لا أستحق |
Başkan her şeyi öğrendiği için artık burada kalamam. | Open Subtitles | لقد اكتشف المدير التنفيذي كل شي لذا لن أستطيع البقاء أكثر |
Tony, daha fazla burada kalamam. | Open Subtitles | . تونى , لا أستطيع البقاء هُنا لفترة اطول |
Eğer istersen biraz daha kalabilirim. Belki seni rahatsız edemezler. | Open Subtitles | لو أردتِ، أستطيع البقاء لفترة أطول قليلا ربما لن يزعجوك |
Evde oturup boş duramam. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء في المنزل والقيام بأي شيء. |
Kahve için sağol, ama fazla kalamayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء لتناول فنجان من القهوة على أي حال. |
Hayır, çok hoş olurdu ama kalamam. | Open Subtitles | لا. سيكون ذلك لطيفا ولكني لا أستطيع البقاء |
Hayır, çok hoş olurdu ama kalamam. | Open Subtitles | لا. سيكون ذلك لطيفا ولكني لا أستطيع البقاء |
Artık o hotelde tek başıma kalamam. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء بمفردي .في ذلك الفندق.. أوسوس بالأمر |
Bayan Beaumont, çıplak bir bayan varken odada kalamam. | Open Subtitles | سيدة بومون، لا أستطيع البقاء في غرفة مع سيدة عارية |
Gardiyan, lütfen, bu hücrede kalamam. | Open Subtitles | الحرس،والاستماعلي ، لا أستطيع البقاء هنا. |
Ben burada kalamam. Lisa'ya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع البقاء هنا ، أريد أن أذهب لمنزل ليسا |
Bu şovda kalamam. Cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء على هذه العروض، أحتاج أجوبة |
Seni bıraktığım için üzgünüm ama kalamam. | Open Subtitles | أنا آسف لأني غادرتك ولكني لا أستطيع البقاء |
kalamam. Birkaç dakika içine gideceğiz. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء أجرينا عمليات في بعض اللحظات |
- Hayir, yemege kalamam. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء لقد رقصت كثيراً في هذه الحفلة |
Yunanistan'a gidiyorum. Daha fazla burada kalamam. | Open Subtitles | سأتوجه إلى اليونان أنا لا أستطيع البقاء هنا |
Siz ikiniz eve gidin. Ben burada ne kadar gerekiyorsa kalabilirim. | Open Subtitles | اذهبو انتم الاثنان الى البيت أستطيع البقاء هنا حتى النهايه |
O, odada başına gelecekleri başın gelecekleri beklerken burada duramam. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء مفكرا بشأنه ومنتظرا بالغرفة و أعرف بأنه سيحصل عليه |
Daha fazla kalamayacağım. Yarın gidiyorum. | Open Subtitles | ولكنناسنرحلغداً،إننى لا أستطيع البقاء أكثر من هذا |
Artı bu evde yalnız kalamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء بالداخل لوحدي بعد الآن. |
Bu aşamada rahat bölgemde sonsuza kadar kalabilirdim. | Open Subtitles | ,عند هذا المُعدل أستطيع البقاء فى مستوى الراحة بدون حدود |
Artık senin yakınında olamam. Yeterince güçlü değilim. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء بقربك بعد الآن لست قوية بما فيه الكفاية فحسب |
Burada oturup onun kaçırılmasını ya da doğranmasını bekleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء هنا وانتظارها لأن تختطف أو تُمزق إرباً |
Keşke dekor işlerinde yardım etmek için daha uzun kalabilseydim. | Open Subtitles | كنت أتمنّى لو أستطيع البقاء لفترة أطول و مساعدتك في تنظيم البيت |
Showda kalıp kalamayacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم هل أستطيع البقاء هنا من أجل العرض |