"أستطيع تصديق ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • inanamıyorum
        
    Hala inanamıyorum. Benim için kendini feda etti. Open Subtitles ما زلت لا أستطيع تصديق ذلك بأنه جعلهم يعيدونه هناك من أجلي
    Bu inanılmaz. Babamın bana bundan bahsetmediğine inanamıyorum. Open Subtitles هذا مذهل ، لا أستطيع تصديق ذلك فوالدى لم يخبرنى بذلك قط
    Çok iyiydi Siz çok iyiydiniz, inanamıyorum Open Subtitles أنتم يا رجال كنتم عظماء جدا أنا لا أستطيع تصديق ذلك
    Bu gece seninle neredeyse ayrıldığıma inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع تصديق ذلك لقد كنت على وشك الإنفصال عنك اليوم
    Bu inanılmaz. Babamın bana bundan bahsetmediğine inanamıyorum. Open Subtitles هذا مذهل ، لا أستطيع تصديق ذلك فوالدى لم يخبرنى بذلك قط
    Tatilde gibiyim. Bazen inanamıyorum. Bu hayatımdaki en güzel duygu. Open Subtitles في بعض الأحيان لا أستطيع تصديق ذلك إنها أفضل مشاعر شعرت بها في حياتي
    Biliyor musun, şu geyik meselesine inanamıyorum. Open Subtitles أتعلمين؟ أنا لا أستطيع تصديق ذلك الأمر بشأن الغزال
    Bilmiyorum ama eminim ikiniz bunu çözersiniz. Bunu söylediğime inanamıyorum ama sanırım yapmak zorundayım. Open Subtitles أنا لا أستطيع تصديق ذلك لكن أعتقد أنه يجب فعل ذلك
    Soktuğumun federalleri. İnanamıyorum. Open Subtitles تباً للأجهزة الإتحاديّة , لا أستطيع . تصديق ذلك
    İnanamıyorum! Ahmaklık parayla değil. Open Subtitles لا أستطيع تصديق ذلك إذا كان من الغباء دفع الضرائب
    Aynı sırada Olimpiyat seçmelerine katıldığımıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق بأننا كنا في تجارب الأولمبياد في نفس الوقت هذا جنون. أستطيع تصديق ذلك
    Allahım nazarlardan korusun seni hala inanamıyorum. Open Subtitles . أخاف أن أضربها بالعين . لا أستطيع تصديق ذلك
    Burası benim mekanım ve buna neredeyse inanamıyorum. Open Subtitles هذا المكان ملكي وبالكاد أستطيع تصديق ذلك.
    Bu sabah duydum. İnanamıyorum. Open Subtitles قد سمعت عن هذا بالصباح ، لا أستطيع تصديق ذلك
    Aman Tanrım, ücretli stajyerlik yalanına kandığıma inanamıyorum. Open Subtitles يا إلهي، لا أستطيع تصديق ذلك. لقد وقعتُ ضحية موضوع التدريب المدفوع السخيف.
    - İnanamıyorum. - E-postalarını okudum. Open Subtitles ـ لا أستطيع تصديق ذلك ـ لقد قرأت رسائله البريدية
    Hayatını mahvettiğine inanamıyorum. Open Subtitles حقاً أنا لا أستطيع تصديق ذلك لا أستطيع تصديق ماذا فعلـت ! فى حياتك اللعينـة
    15 yıl geçtiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع تصديق ذلك لقد مرت 15 سنة.
    - Buna inanamıyorum. - Dene. Open Subtitles ـ أنا لا أستطيع تصديق ذلك ـ حاولي
    O evlendi. Ross evlendi. Hâlâ inanamıyorum. Open Subtitles إنه متزوج روس متزوج لا أستطيع تصديق ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus