Zaten eğer dönmezse, sizin aramanızı beklemeden gayet üzgün olacağı kesin. | Open Subtitles | وإذا لم يفعل،سوف يصبح أشد أسفاً منك إذا إستمريت في مضايقتي بهذا الشكل |
Gün doğumuyla, Londra'nın en üzgün kıçı olmaz isen o zaman en ağrıyanı olacağın kesin. | Open Subtitles | لقد أرسلنا الرئيس لكي نجد بعض من سيتأسف هنا و بالتأكيد ستكونين الأكثر أسفاً |
Üstüne bir şey dökünce, bundan daha üzgün görünmen gerekecek! | Open Subtitles | أذ كنتِ ستسكبين عليها عليكِ أن تبديي أكثر أسفاً من ذلك |
yazık ki, erken bunamış! | Open Subtitles | الشيخوخة تَحْلُّ مبكراً، أسفاً. |
Yaptığımızdan pişman değilim, ama artık işin bu kısmının bitmesini istiyorum. | Open Subtitles | لست أسفاً على ما فعلنا لكن حقاً أريد أن ينتهي كُل هذا |
- Şöyle-böyle bir özürdü. | Open Subtitles | -كان أسفاً عادياً |
Bunu şimdi söylüyorsun, eğer onun bagajında saklanırsan, ve biraz okumak için ışık istersen, üzüleceksin. | Open Subtitles | تقول هذا الآن لكنك لو كنت تختبيء في صندوق سيارتك و أردت أن تقوم ببعض القراءة فسوف تكون أسفاً |
Ama kurada hile yaptığın için üzgün değilsin, değil mi? | Open Subtitles | ولكن لم تكن أسفاً حين بدلت الأوراق، أليس كذلك؟ |
Görünüşe göre benim kadar üzgün değil. | Open Subtitles | من الواضح, قضيبي ليس أسفاً بقدري |
Ve özür dilerim. Ne kadar üzgün olduğumu anlatmama kelimeler yetmiyor. | Open Subtitles | أكثر أسفاً ممّا أستطيع وضعه في كلمات. |
Görünüşe göre benim kadar üzgün değil. | Open Subtitles | من الواضح, قضيبي ليس أسفاً بقدري |
üzgün olma, küçük kardeşim. Sinirli ol. | Open Subtitles | لا تكن أسفاً يا أخي الصغير، كُن غاضباً |
üzgün olma, küçük kardeşim. Sinirli ol. | Open Subtitles | لا تكن أسفاً يا أخي الصغير، كُن غاضباً |
Hayır, daha üzgün birini biliyorum. | Open Subtitles | لا ، أعلم شخصاً ما أكثر أسفاً منك |
üzgün değil misin? | Open Subtitles | ألست أسفاً أنت ؟ |
- üzgün değilsin. - Yaptıklarımdan pişman değilim. | Open Subtitles | لست أسفاً - لا أندم على ما فعلته - |
Wayne'e olanlardan ötürü kimse benim kadar üzgün olamaz. | Open Subtitles | لا يوجد شخص أكثر أسفاً منى (على ما حدث لـ(وين |
Çok yazık, evlatlarım, bugün, her zaman hatırlayacağınız bir gün, neredeyse... | Open Subtitles | أسفاً يا أطفالي! هذا اليوم يجب أن تذكروه كاليوم الذي تقريباً... |
Ne yazık ki o güçlü adam bendim. | Open Subtitles | أسفاً, قد كنت هذا الرجل |
Ralph Bagswell, Sana bir rol verirdim, ama, ne yazık ki senin ayyaşın teki olduğunu duyuyorum | Open Subtitles | (رالف باغزويل) سأجد دوراً لك ولكني أسفاً فقد سمعت أنك تثمل دائماً |
Yaptığımızdan pişman değilim, ama artık işin bu kısmının bitmesini istiyorum. | Open Subtitles | لست أسفاً على ما فعلنا لكن حقاً أريد أن ينتهي كُل هذا |
Güzel bir özürdü. Jerry... | Open Subtitles | كان أسفاً جيداً، (جيري)؟ |
- Konuşmazsan daha da üzüleceksin. | Open Subtitles | -يجب عليك أن تكون أكثر أسفاً إدا لم تكن |