İnan bana, bu dünyada Coalwood'dan çok daha kötü yerler var. | Open Subtitles | صدقنى يا هومر هناك أماكن أسوأ بكثير من كولوود فى العالم |
Ana galaksimizde Goa'uld'dan çok daha kötü bir düşmanımız var. | Open Subtitles | لدينا عدو فى مجرتنا أسوأ بكثير من الجواؤلد |
Buz Kamyonlu Katil'den çok daha beter bir seri katil olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هنالك سفّاح جديد أسوأ بكثير من قاتل شاحنة الثلج |
Yoksa hayvanlardan çok daha kötüsü olurdu. | Open Subtitles | وإلاّ لكان الوضع أسوأ بكثير من مجرّد حيوانات |
şapkal sevimli bir ergen olmak ne kadar garip gelse de, hayal kırıklığına uğramış bir tasarımcı olmak ondan çok daha kötü bir şey olduğunu anlarsınız. | TED | كخراقة المراهق الأبله، أسوأ بكثير من أن تكون مصمم محبط. |
Bay Yerfıstığından çok daha kötüsünü yapabilirsin, dostum. | Open Subtitles | يمكنك أن تبلي أسوأ بكثير من السيد بينات يا صديقي. |
Rahat ol, çok daha mallarıyla çok daha kötülerini yaparken görmüştüm. | Open Subtitles | استرخ ِ , لقد رأيتكِ تعملين أسوأ بكثير من ذلك مع أشخاص أغبى بكثير |
Uzun Kyle'dan çok daha kötü. | Open Subtitles | ! إنه أسوأ بكثير من (كايل) الطويل |
Onun ardından gelecek olan şey Sutton'dan çok daha kötü. | Open Subtitles | ما سيأتي لاحقاً أسوأ بكثير من (سوتون) |
Kanser olduğumdan beri, kızkardeşim sadece kanserden bahsediyor. Bu, kanserden çok daha beter. | Open Subtitles | منذ أن أصبتُ بالسرطان، لم تعد أختي تتحدّث إلا عن السرطان الأمر الذي هو أسوأ بكثير من السرطان ذاته |
Ama peşimdeki şey her neyse zaman tayflarından çok daha beter. | Open Subtitles | ولكن أياً كان ما يطاردني فهو... أسوأ بكثير من شبح زمني. |
Bu ölümden çok daha beter bir kader. | Open Subtitles | -لأنهم يعرفون . هو مصير أسوأ بكثير من الموت. |
Seni burada güvende tutmak için söylenen yalanlardan çok daha kötüsü olacak. | Open Subtitles | مصير أسوأ بكثير من قال الأكاذيب لحمايتك في هذه الغرفة. |
Al, bu bir telefon numarasından çok daha kötüsü. | Open Subtitles | آل انها أسوأ بكثير من رقم هاتف واحد |
Ne tesadüftür ki, onun hayatına girdiğiniz yaz üç çocuk çok daha kötü bir kaderle karşılaşmışlar. | Open Subtitles | ومن حسن الحظ أنك دخلات حياتها خلال الصيف حيث لاقى ثلاث أطفال آخرون مصيرا أسوأ بكثير من مصيرك |
Ben sadece bu günlerde kavgaya karışmaktan çok daha kötü bir şeyler yapmasından korkuyorum. | Open Subtitles | سيفعل ما يحلو له أنا أخشى فحسب بأن يقوم بأحد الأيام بفعل شيء أسوأ بكثير من مجرّد افتعال شجار |
Bay Yerfıstığından çok daha kötüsünü yapabilirsin, dostum. | Open Subtitles | يمكنك أن تبلي أسوأ بكثير من السيد بينات يا صديقي. |
Rahat ol, çok daha mallarıyla çok daha kötülerini yaparken görmüştüm. | Open Subtitles | استرخ ِ , لقد رأيتكِ تعملين أسوأ بكثير من ذلك مع أشخاص أغبى بكثير |