Şüpheliyim, Muhammed Ahmed, sen bir kafir değilsin, ama kötülük kokusu alıyorum. | Open Subtitles | اننى أشك فى ذلك محمد أحمد انت لست كافرا و لكنى أشتم الشر |
- Et ve fasulye kokusu alıyorum, bayan. | Open Subtitles | أنا أشتم رائحة الفول ولحم الخنزير المقدد ، بونيتا. |
"Ben küfür etmem." Saç da kesmiyorsun zenci. | Open Subtitles | "أنا لا أشتم." ولا تقص الشعر أيضاً أيها الزنجي. |
Arka kapıdan içeri giriyorum ve saçlarını kokluyorum. | Open Subtitles | أذهب في طريق الباب الخلفي و المشي إليك و أشتم أنفاسك |
Oh, burası çok güzel kokuyor. 6 saat sonra yiyeceğimiz doğru mu ? | Open Subtitles | أشتم رائحة جيده جداً هنا . هل هذا حقيقى نحن لا نستطيع الأكل حتى 6 ساعات أخرى ؟ |
Üzgünüm, hala küfrediyorum. | Open Subtitles | آسف، أنا ما زلت أشتم جمّديه هناك |
Buralarda bir yerdeler. Sakızlarının kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | إنهم محقون حول هذا الموضوع يمكنني أن أشتم رائحة العلكة التي يمضوغوها |
Seni görmeme gerek yok, Batman. Kanının kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | لا حاجة لي أن أراك يا باتمان أستطيع أن أشتم دمـك |
Domuz pastırması kokusu alıyorum. Başka biri daha domuz kokusu alıyor mu? | Open Subtitles | أنا أشتم رائحة لحم خنزير ، هل من أحد يشتم خنزير؟ |
Sterilizatör kokusu alıyorum. Muhtemelen hastanede çalışıyordu. | Open Subtitles | أشتم رائحة التعقيم لا بد من انه يعمل بـــ مستشفي |
İlk olay mahallindeki deodorant kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | انا أشتم نفس الرائحة لمزيل الروائح في مشهد الجريمة الأول |
Elbette küfür ediyorum. | Open Subtitles | - سحقاً، بلى إنني أشتم - كلا إنك لا تشتم |
küfür etmeyeceğim ama. bu kulubeyi yerle bir edeceğim! | Open Subtitles | سوف لن أشتم ولكني سأهدم بيت الكلاب هذا! |
Devamlı gömlek değiştiriyorum. Yeni şeyler kokluyorum. | Open Subtitles | أنا أتعرق من خلال القمصان و أشتم روائح جديدة |
Her gece aynı. Tanrılar Ormanı'nda koşuyorum toprağı kokluyorum, uluyorum... | Open Subtitles | كل ليلة نفس الشيء، أركض في الغابة المقدسة أشتم التراب وأعوي، |
Izgara balık kokuyor. | Open Subtitles | أنا أشتم رائحة السمك المشوي هل أنتي جائعه؟ |
Ben de şu an küfrediyorum. Çünkü beni yüzüstü bıraktın. | Open Subtitles | وأنا أشتم الآن، لأنك خذلتني. |
Ki onlardan biri de dur ve çiçekleri kokla. | Open Subtitles | توقف و أشتم الوردة |
Evet, neredeyse ucuz sigara kokusu Burnuma kadar geliyor. | Open Subtitles | أجل .. من الناحية العملية أستطيع أن أشتم السيكار الرخيص .. |
Nefesini koklamak istiyorum. Ben seninkini kokladım bile. | Open Subtitles | أريد فقط أن أشتم أنفاسة أستطيع بالفعل شم أنفاسك أنت |
- Ben küfretmedim! - Belki de sana ders verebilirim... - Hayır, olmaz! | Open Subtitles | لم أشتم ربما أستطيع تعليمك درساً أو درسين لا ,لن تفعل |
Şu koku burnumun direğini kırıyor. | Open Subtitles | وابعد ذلك البرميل لا يمكنني ان أشتم هذه الرائحة النتنة |
Atları küfürle kamçılardım ama anneniz yaptığım yanlışları gösterdi. | Open Subtitles | كنت دائماً أشتم وأجلد الخيول ... لكن أمكما أرتني أنني كنت مخطئاً |
Bunca zamandır sadece Old Spice ve viski kokuyor. | Open Subtitles | طيلة الوقت لا أشتم سوى رائحة الجعة والويسكي |
Pardon. Küfretmek istememiştim. | Open Subtitles | أنا آسفة لم أقصد أن أشتم |
Normalde bu kadar küfretmem. | Open Subtitles | أقسم بأني لم أشتم بهذا العدد |
- Kafalarını son bir kez koklayayım. | Open Subtitles | -دعنى فقط أشتم رأسيهما مرة أخرى |