"أصدقاءك" - Traduction Arabe en Turc

• arkadaşların
• arkadaşlarını
• Arkadaşlarına
• arkadaşlarınla
• arkadaşlarının
• dostların
• arkadaşın
• Dostlarını
• arkadaşlarınız
• arkadaş
• arkadaşlarınızı
• Dostlarına
• Arkadaşına
• dostlarınla
• dostlarınıza

- Şimdi, sanırım arkadaşların yeterince uyumuştur değil mi ?
الآن أعتقد أن أصدقاءك ناموا بما فيه الكفاية أليس كذلك؟

- Ya öteki arkadaşların?
لا يمكنني الوصول إليه إنه في أوروبا ماذا عن جميع أصدقاءك الآخرين؟

İkinci saldırı dalgasının zamanı geldi. arkadaşlarını çağır. Hadi hemen.
حان وقت نوبة الهجوم الثانية نادي أصدقاءك ، هلموا الآن

arkadaşlarını geri getiren uçak. Ne yazık ki yalnız gelmediler.
الطائرة ذاتها التي أعادت أصدقاءك لسوء الحظّ، لم يأتوا لوحدهم

tamam. tek bir öpücük. ama gidip Arkadaşlarına anlatmanı istemiyorum
حسناً، قبلة واحدة، ولكن لا تتفاخر بذلك أمام أصدقاءك

Maceracılık oyun değildir. Kafayı bulmak istiyorsan, git o keş arkadaşlarınla takıl.
التسلّل ليس لعبة، إن أردت الانتشاء إذهب للتسكع مع أصدقاءك متعاطي المخدرات.

Çıkarması için arkadaşlarının olması lâzım.
لأنه ليخرج مع أصدقاءك يجب أصلاً أن يكون عندك أصدقاء

arkadaşların hep böyle cephanelik gibi mi dolaşır?
هل يتجول كل أصدقاءك مع أسلحة بهذا الشكل؟

arkadaşların için de yeterince var, eğer gelirlerse.
هناك ما يكفي من أجل أصدقاءك أيضاً .. لو أنهم ظهروا

arkadaşların hala orada. Rigar'ın adamları geçitle ilgili görünen...
أصدقاءك لا يزالون هناك ، و رجال ريجار قاموا بإستخراج جهاز أصغر نوعا

Kız kardeşin, arkadaşların, Sunnydale'de yarattığın bütün bu insanlar seni eskisi kadar teselli edemiyorlar.
أختك , أصدقاءك , كل هؤلاء الأشخاص الذين خلقتيهم في صانيدال إنهم ليسوا مطمئنين كما كانوا فالماضي

arkadaşlarını seçebiliyorsun ama aileni seçemiyorsun işte.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تَلتقطَ أصدقاءك لَكنَّك لا تَستطيعُ إخْتياَر العائلةِ.

Bazı arkadaşlarını ekip aracına bindirdik.
ولقد قبضنا بالفعل على بعض من أصدقاءك فى وسط البلد

Buraya arkadaşlarını getiremezsin.
ليس من المفترض أن تصحبي أصدقاءك إلى هنا من هذا؟

Arkadaşlarına buraya musallat olurlarsa neler olacağını anlat.
و لا تنسى أن تخبر أصدقاءك ماذا يحدث إذا حاولوا الغش هنا,هل تفهم ذلك؟

Arkadaşlarına yalan söylediğin hayatı. Tabi eğer onları öldürmeye çalışmıyorsan.
الذي تكذبين فيه علي أصدقاءك عندما لا تحاولين قتلهم

arkadaşlarınla oraya gidip, müzik dinleyin. Her yer de güzel kızlar var.
تذهب إليه مع أصدقاءك تسمع الموسيقى و فتيات جميلات في كل مكان

Atlas, sakin ol bakalım, dostların arasındasın. Güzel.
الآن , أيها البرّاق, اهدء فأنت بين أصدقاءك..

Ben senin avukatınım, bu senin annen, baban en iyi arkadaşın ve rahibin olduğum anlamına geliyor.
أنا محاميك مما يعنى أنى أمُـك, أباك وأعز أصدقاءك و قـُدوتك

Benim tanıdığım Amy Dostlarını ve ülkesini bir katil için satmaz.
إيمى أنا أعرف بأنكى لن تبيعى أصدقاءك ولا بلادك لبعض المجرمين

Ama arkadaşlarınız yolda, eğer onlar gelene kadar hayatta kalırsanız onu durdurabilirler.
لكن أصدقاءك في طريقهم، وإذا استطعت النجاة حتى وصولهم، سيتمكنون من إيقافه.

Senin eve arkadaş getirmemen gerekiyor. Bu da kim?
ليس من المفترض أن تصحبي أصدقاءك إلى هنا من هذا؟

Bunu neden yapasınız ki? Bunu sadece bir kere yapmalısınız, ve sistem sizin bütün arkadaşlarınızı tanımalı.
لماذا يتوجب عليك فعل ذلك؟ عليك فعل ذلك مرة واحدة، وعلي الموقع معرفة من هم أصدقاءك.

Dostlarına teslim olmalarını açıklamalısın.
يجب أن تجعل أصدقاءك يستسلمّون.

Arkadaşına yardım etmek istiyorsun, muhtemelen ihtiyacı vardır.
تريدين مساعدة أصدقاءك وهي بالتأكيد بالحاجة أليهم

Bu anı İngiliz dostlarınla paylaşmayı tercih ederdim.
أفضل قضاء هذه الدقائق مع أصدقاءك الإنجليز

Bunu Alman dostlarınıza iletin, ama bunu yapmadığınızı öğrenirsek ikinci bir şansınız olmayacak.
مرر هذا إلى أصدقاءك الألمان وإذا عرفت أن هذا لم يتم لن يكون هناك فرصه ثانيه