"أصدقه" - Traduction Arabe en Turc

    • inanmıyorum
        
    • inanmadım
        
    • ona inanıyorum
        
    • inanacağımı
        
    • inanmamıştım
        
    • inandım
        
    • inandığım
        
    • inanmak
        
    • inanırım
        
    • inanamıyorum
        
    • inanmam
        
    • inanmamı
        
    • inandığımı
        
    • inandığımın
        
    • inanamadım
        
    250 milyon varil petrolleri olduğunu iddia ediyorlar, ki ben buna inanmıyorum. TED وهم يزعمون أنه لديهم 250 مليار برميل من النفط، وهو أمر لا أصدقه.
    Ne garip, devriye gemisi dedi durdu da ben ona inanmadım. Open Subtitles شيء مضحك، كان يقول إنه قارب خفر لكني لم أصدقه
    - Biliyorsunuz, o yaparım dedi ve ben ona inanıyorum. Open Subtitles لأنه قال أن بإمكانه أن يفعل ذلك بي ، وأنا أصدقه
    Ama sonra çok garip davranmaya başladı ve şimdi neye inanacağımı bilmiyorum. Open Subtitles وبعدها بدء في التصرف بشكل غريب والأن لا أعرف ما الذي أصدقه
    Bu kulağa delice gelecek, ben de önce inanmamıştım ama artık inanıyorum. Open Subtitles قد يبدو هذا جنوناً وفي الأول لم أصدقه لكنني بدأت أفعل ذلك
    Orada söylediğin şey çok tatlıydı. Çok dokunaklıydı. Neredeyse söylediğine inandım. Open Subtitles كان كلاماً لطيفاً ما قلتيه هناك، مؤثر للغاية كدت أن أصدقه
    Tek inandığım şey kızını sevdiği. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أصدقه هو أنه يحب ابنته حقاً.
    Hayır. Ben şuna inanmak isterim bu saf bir gencin tek seferlik hadisesiydi. Open Subtitles أتعرف، ما أود أن أصدقه أن هذا كان تصرفاً أخرق من شخصِ ساذج
    Ne yaptığını bildiğini söylüyorsa, ona inanırım. Open Subtitles فعندما يقول بأنه يعلم ما يقوم به فإنني أصدقه
    Mimarla aralarında ciddi bir ilişki var, bense bunun olduğuna hala inanamıyorum. Open Subtitles هي والمعماري الآن شيء واضح الذي لا زلت لا أصدقه
    - Bunlara inanmıyorum. - Ben de inanmazdım... orada olmasaydım. Open Subtitles ـ لا أصدق أي من هذا ـ لا أصدقه أيضا
    Ona inanmıyorum! Yapacak başka şeyler olmalı! Open Subtitles أنا لا أصدقه لا بد أن في الأمر ما يفوق هذا
    O sırada tesadüfen üzerinde silah varmış olayına, inanmıyorum. Open Subtitles فقد صدف أنه كان يحمل مسدسه، وهذا ما لا أصدقه
    Tabii önce ona inanmadım, ama o çok ciddiydi. Open Subtitles ، بالطبع ، لم أصدقه في الأول لكن كان جاد بذلك فعلاّ
    Aslında ona inanmadım, ama niye rol yaptı? Open Subtitles لم أصدقه بالطبع, لكن لِمَ كان يدعّي ذلك ؟
    Arabanızın yakınlarında olmadığını söyledi, ve ona inanıyorum. Open Subtitles لقد أخبرني أنه لم يقترب من سيارتك وأنا أصدقه
    Artık neye inanacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لم أعد أعرف ما الذي يجب أن أصدقه بعد الآن
    Tanrım! Ona inanmamıştım! Yani, bütün bu yaşadıklarımızdan sonra! Open Subtitles يا إلهي لم أصدقه أعني بعد كل ما مررنا به
    Burada kalmam için bana yalan söyledi ama ona inandım. Open Subtitles هذا هو الشخص الذي يكذب فقط ليبقى عملياً، لكنني، أصدقه
    Neye inandığım önemli değil tıpkı tecavüzden kurtulanların sayısının daha fazla olmasının ne kadar yanlış olduğunun önemi olmadığı gibi. Open Subtitles إنه لا يهم ما أصدقه مثلما أنه لا يهمّ كم من الخطأ اعتقاد الناس أن الناجيات من الاغتصاب لا يتأثرن نفسيًا
    Ona inanmak istiyorum ama elimizde bir şey yok. Open Subtitles و أنا أود أن أصدقه, لكن ليس لدينا أي شيء
    Eğer Stacey'den haberim yok diyorsa, ona inanırım. Open Subtitles إن كان مصرٌ أنه لم يسمع بستايسي من قبل فأنا أصدقه
    Bana bir şey söylediğinde artık ona inanamıyorum. Open Subtitles أنا أقصد بأنني لا أصدقه عندما يخبرني أي شيء
    Onun yapmadığına inanmam için hiçbir sebep yoktu. Ona inanamazdım ki. Open Subtitles لم تكن هناك طريقة تجعلني أصدقه لم أستطع تصديقه
    Yakın mesafeden kafasına sıkıldı. İşte bu durum ona inanmamı sağlıyor. Open Subtitles أطلقوا عليه النار من مسافة قريبة ذلك هو ما يجعلني أصدقه
    Şimdi her neredeyse benim ona inandığımı biliyor. Open Subtitles حيثما هو الآن يعرف بأنني أصدقه
    Eğer avukatın olacaksam kişisel olarak neye inandığımın bir önemi yok Open Subtitles أذا كنت سأصبح محاميتك لا يهم ما أصدقه شخصيا
    Arkadaşım bana hala bekar olduğunu söylediğinde inanamadım. Open Subtitles لقد أخبرنى صدديقى أنك مازالت عازب ولم أصدقه نعم..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus