Buna dahil olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدّق أنّك تورّطت بهذا الأمر |
Karşımda olduğuna inanamıyorum, adamım. Sen benim kahramanımsın. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك قد أتيتَ، أنتَ بطلي. |
Hâlâ azgın olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدّق أنّك لازلت مثاراً. |
Yani benden, bunu yalnızca çocuk için yaptığına inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | وتتوقّعُ منّي حقاً أن أصدّق أنّك تريدُ هذا لأجل الطفل؟ |
Polisle birlikte çalıştığına inanmamı mı bekliyorsun gerçekten? | Open Subtitles | هل تتوقّع منّي حقّاً أن أصدّق أنّك تعمل مع الشرطة؟ |
Rus mafyasının bir üyesi olduğuna inanamıyorum! | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك عضو في العصابة الروسيّة. |
Lyla, bu işe ortak olduğuna inanamıyorum. O adamlar birer katil! | Open Subtitles | (ليلا)، لا أصدّق أنّك تعملين مع هؤلاء، أولئك الرجال قتلة! |
Hâlâ hayatta olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك ما تزال حيًّا. |
Doktor olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدّق أنّك طبيب |
İnanamıyorum. Senin kedi Walter olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | -وأنا لا أصدّق أنّك كنتِ (والتر) القطّ البرّي . |
Gerçekten burada olduğuna inanamıyorum! | Open Subtitles | -لا أصدّق أنّك فعلًا هنا ! |
Emekli olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك تقاعدت) |
Yasal iş yerinizde bana saldıracağınıza inanmamı mı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أتتوقع مني أن أصدّق أنّك ستُؤذيني في عملك الشرعي؟ |
Tüm bu yolu sırf onunla konuşmak için geldiğine inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتتوقّع أن أصدّق أنّك قطعت كلّ تلك المسافة لتحادثها فقط؟ |
Aradan geçen bir yüzyıldan sonra, ağabeyimin ellerinde can vermeyi benimle birlikte olabilmek için riske atacağına inanmamı mı istiyorsun yani? | Open Subtitles | ويفترض أن أصدّق أنّك بعد قرون... تودّ فجأة المخاطرة بالموت على يديه لتكون معي؟ |