"أصغر من أن" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar küçük
        
    • olamayacak kadar genç daha
        
    • kadar gençsin
        
    • kadar küçüktün
        
    • kadar küçükler
        
    • süsleyecek bir
        
    • kadar küçüktür
        
    • için çok küçük
        
    • fazlasıyla genç
        
    • için çok gençtin
        
    • için çok küçüksün
        
    • daha birkaç yıl var
        
    Resifler milyonlarca yıl boyunca canlanıp büyüdü ve çok sayıda süngere, yeşil alge ve görülemeyecek kadar küçük hayvanlara ev sahipliği yaptı. Open Subtitles إزدهر الحيد المرجاني و نمى لملايين السنوات و كان موطناً لمجاميع من الإسفنج و الطحالب الخضراء و حيوانات أصغر من أن تُرى.
    Benimle gelemeyecek kadar küçük olan Paul belediyenin yüzme havuzunda cankurtaran olarak iş buldu. Open Subtitles بول كان أصغر من أن ينضم لى لذا اخذ وظيفة منقذ في حمام السباحة بالبلدية
    Traş olamayacak kadar genç daha o. Open Subtitles مرحباً إنه أصغر من أن يحلق ذقنه
    Belki de bunu anlayamayacak kadar gençsin Ajan Aubrey ancak doğru olanı yapmak çok nadiren kolay olanı yapmakla aynıdır. Open Subtitles مم ربما أنت فقط أصغر من أن تفهم هذا عميل أوبري لفعل الشيئ الصحيح نادراً ما يكون نفس فعل الشيء السهل
    Tamam, sen hatırlayamayacak kadar küçüktün ama burası Babaannemizin annemiz öldükten sonra bizi neşelenmemiz için getirdiği yer burası. Open Subtitles حسناً، إنكِ أصغر من أن تتذكري، لكنَّ هذا هو المكان الذي أحضرتنا إليه جدَّتنا بعد جنازة والدتي، لتقوم بالترفيه عنّا
    Ama onlar, kurşun olamayacak kadar küçükler. Muhtemelen kurşun parçacıkları. Open Subtitles لكنها أصغر من أن تكون من رصاصات، على الأرجح من شظايا.
    Ve o kimsenin hayallerini süsleyecek bir kız değil. Open Subtitles و هي أصغر من أن يحاول أحد اصطيادها
    Ciddi sonuçları olabilecek açıklamalar ön görüyorsunuz. Bir virüs, video kamerada görünmeyecek kadar küçüktür. Open Subtitles أنتِ تأخذين اعتبار تصريحات ذات وقع قوي الفيروس أصغر من أن يُرى على كاميرا فيديو
    Biz dev gibiyiz ve görmek için çok küçük olan şeylerin farkında değiliz. TED نحن البشر كائنات عملاقة، وبالتالي لا نستطيع إدراك أمور أصغر من أن نراها.
    Bu kadar ciddi kemik erimesi için fazlasıyla genç. Open Subtitles إنها أصغر من أن تصاب بنقص النسيج العظمي بهذه الحدة
    Sana gerçeği anlatmaya çalıştım ama anlamak için çok gençtin. Open Subtitles حاولت إخبارك الحقيقة, لكنك أصغر من أن تفهم
    Gece yarısı ortada dolaşmak için çok küçüksün. Open Subtitles الآن عودي إلى السرير أيتها السيّدة الصغيرة أنتِ أصغر من أن تحومي في الليل بمفردكِ
    İğneleme kavramını anlamasına daha birkaç yıl var. Open Subtitles إنها أصغر من أن تفهم السخرية ألا تظني؟
    Kurban için farklı bir değeri olmalı. Yemekte kullanılmayacak kadar küçük. Open Subtitles قد يعني بأنّ الضحية كانت تملك عملة لأنها أصغر من أن تكون أحد أطقم المائدة
    Bu tip şeyler yaşayamayacak kadar küçük. Open Subtitles إنها الآن أصغر من أن تواجه مثل هذه الامور
    Tıraş olamayacak kadar genç daha o. Open Subtitles مرحباً إنه أصغر من أن يحلق ذقنه
    Kendine bakamayacak kadar gençsin. Open Subtitles إنّكِ أصغر من أن تتكفّلي أمور نفسكِ
    - Jack, önceden açıklayamadım çünkü küçüktün, anlamayacak kadar küçüktün, mecburen bir hikâye uydurdum ama... Open Subtitles يا جاك لم يكن بمقدوري شرح الأمر من قبل لأنك كنت صغيرا جدا كنت أصغر من أن تفهم لذا كان علي أن أختلق قصة
    Grafik doğruysa, restoranın musluğu başında o izleri bırakamayacak kadar küçükler. Open Subtitles إذا كان هذا التصوير دقيقاً، فصنبور المطعم يبدو أصغر من أن يترك تلك العلامة على رأسه.
    Ve o kimsenin hayallerini süsleyecek bir kız değil. Open Subtitles و هي أصغر من أن يحاول أحد اصطيادها
    - Oğulları kurtulduysa hatırlamayacak kadar küçüktür. Open Subtitles -إذا كان الإبن قد نجا فسيكون أصغر من أن يتذكر
    Artık hiçbir bina yenilikçi olmak için çok küçük değil demek. Bu küçük Ren geyiği pavilyonu gibi. Gözetlemesi için yapılmış hayvanlar kadar kaslı ve güçlü. TED هذا يعني أنه لا بناية قط أصغر من أن يبدع فيها، كجناح الأيل الصغير هذا فهو قوي ووتري كتلك الحيوانات التي صمم لمراقبتها.
    Bu kadar ciddi kemik erimesi için fazlasıyla genç. Open Subtitles إنها أصغر من أن تصاب بنقص النسيج العظمي بهذه الحدة
    Sana gerçeği anlatmaya çalıştım ama anlamak için çok gençtin. Open Subtitles حاولت إخبارك الحقيقة, لكنك أصغر من أن تفهم
    Daha ne olduğunu bilebilmek için çok küçüksün. Open Subtitles أنت أصغر من أن تعرفي حقيقتك.
    İğneleme kavramını anlamasına daha birkaç yıl var. Çocuklar. Open Subtitles إنها أصغر من أن تفهم السخرية ألا تظني؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus