Ruh evi dilek için değil. Ruh evi şaka değil. | Open Subtitles | بيت الملاك ليس لطلب الآمنيات بيت الملاك ليس أضحوكة |
Babam senin bir şaka olduğunu söylüyor, seni dinlemem gerekmiyormuş. | Open Subtitles | أبى يقول إنك أضحوكة ولست مضطرة للاستماع إليك. |
Lütfen, bana onu verme, yoksa tüm polis teşkilatnın alay konusu oluruz. | Open Subtitles | من فضلك , لا تعطيني هذه, والا أصبحت أضحوكة الشرطة الموجوده كلها |
Çok keyifsizim. Akşam kendimi rezil ettim. Elbette, Rich. | Open Subtitles | أشعر بالكأبة لقد جعلت من نفسي أضحوكة الليلة الماضية |
Duyarlılık eğitiminin temel noktası insanların yaptıklarından pişman olduklarını söyledikleri bir şeyle ya da bir hareketleriyle dalga geçmemeniz gerektiğidir. | Open Subtitles | الشي الأساسي المهم عن تدريب الرقة أنه لا يمكنك أن تجعل من الشخص أضحوكة . لشيء ما أو لحركة |
Mahkememi maskara alanına çevirmenize asla izin vermem. | Open Subtitles | أنتَ تجعل من قاعتى أضحوكة وأنا لن أسمح بهذا |
Annem şehrin maskarası oldu ben de tıpkı onun gibi olacağım. | Open Subtitles | أمي هي أضحوكة الجميع و انا سينتهي بي المطاف مثلها تماماً |
Barbeküdeki bütün erkeklerin peşinden koşarak kendini aptal durumuna düşürdü. | Open Subtitles | هي بالتأكيد جعلت من نفسها أضحوكة بملاحقتها الرجال في الحفل |
Bir ziyafet vereceğim ve Ponceludon de Malavoy'a da "komik duruma düşme" ikram edeceğim. | Open Subtitles | سوف أقيم حفلة عشاء و سوف أجعل من بانسلودون دي مالفوي أضحوكة |
İnan bana. Polis dostlarımız bile... bizim bir tür şaka olduğumuzu düşünüyorlar. | Open Subtitles | صدقني ، حتى زملاؤنا من ضباط الشرطة يظنوننا أضحوكة |
Kimlik fotoğrafları bayağı eskimişti. Bu ofisteki güvenlik şaka gibi. | Open Subtitles | شارات الهوية متأخرة جداً الأمن بحديقة المكتب أضحوكة |
Peki, karalisteyi bu kadar baltalayıp artık şaka gibi gelmesi nasıl bir duygu? | Open Subtitles | وكيف يشعرك ذلك؟ بأن تقوض تماماً القائمة السوداء التي هي بالكاد أضحوكة |
Sırf biraz soğuk diye eve dönersek herkese alay konusu oluruz. Çok doğru. | Open Subtitles | سنكون أضحوكة البلدة لو تراجعنا بسبب البرد |
Ayrıcalıklı misafirlerimizi tam bir alay konusu yaptın. | Open Subtitles | لقد جعلت اليوم من ضيوفنا المبجلين أضحوكة |
Bir beyefendi bir hanımefendiyi sosyal bir etkinliğin ortasında pat diye bıraktığında o hanımı aşağılar ve arkadaşlarının alay konusu haline getirir. | Open Subtitles | عندما يقوم سيد نبيل بترك سيدة في وسط حدث اجتماعي يهين السيدة ويجعلها أضحوكة لرفاقها |
Sesimi yükseltip, ikimizi de rezil etmeden otur şuraya. | Open Subtitles | قلت أجلس قبل أن أرفع صوتي وأجل منـا أضحوكة. |
Neden söylemedin, salak? Kendimi rezil ediyordum. | Open Subtitles | لماذا لم تخبرنى أيها الأحمق لقد جعلت من نفسى أضحوكة |
Oğullarınızı askere çağırdı, kızlarınızın ırzına geçti onunla dalga geçtiniz diye sizi zindana attı. | Open Subtitles | جند أبنائكَ ، أنتهكَ شرف بناتكَ و حبسكَ ليصنع منكَ أضحوكة ساخرة. |
Bunun dışında, tamamen maskara olmaktan kaçınmalıyız. İnan bana. | Open Subtitles | وإلا فأننا نخاطر بأن نصبح أضحوكة كاملة ثق بي |
Senden ayrıldıktan sonra... silahımı kaybettim ve herkesin maskarası oldum. | Open Subtitles | فقدت مسدسي اليوم بعد أن تركتك وأصبحت أضحوكة الكثير من الناس |
eğer bu çocuk kendisini aptal konumuna düşürmeyi seçiyorsa ona yardım edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل شيء إن كان الفتى يريد جعل أضحوكة من نفسه |
- Tamam, belki de bu yüzden-- - komik çünkü herkes ona gülüyor çünkü bizim de öyle aptal tanıdıklarımız var. | Open Subtitles | لأنه أضحوكة الجميع كلنا نعرف المهرجين بهذا الشكل |
Senin hem sporcu hem de Glee kulübünde olman seni çok yönlü yapmıyor sadece biseksüel yapıyor. | Open Subtitles | أنت تصبح أضحوكة , و كونك في نادي غلي لا يجعل منك منوعا , بل يجعلك مخنثا |
Akıllıca davranmazsanız insanlar her dediğinizi şakaya alır. | Open Subtitles | اذا لم يكونوا أذكياء كلاهما سيصبح أضحوكة |
Bu adam ulusal bir şakadan kendini temize çıkarmak için son on yılın en büyük kahramanlığını yaptı. | Open Subtitles | هذا الرجل انتقل من أضحوكة الأمة الى تبرئة نفسه من خلال القيام بأشرف عمل تم القيام به في وطننا خلال العشرية الأخيرة |
Yüce Tanri'yi saka konusu yaptin ve bir saka benim için hiçbir sey. | Open Subtitles | لقد حوّلتِ الرب العظيم الى أضحوكة وهو ليس بطُرفه بالنسبة إطلاقا |