"أضرار" - Traduction Arabe en Turc

    • hasar
        
    • hasara
        
    • hasarı
        
    • lezyon
        
    • hasarlar
        
    • Tazminat
        
    • zarara
        
    • zararı
        
    • zararlar
        
    • hasarına
        
    • sivil
        
    • hasarını
        
    • zararları
        
    • zarar
        
    • zararlarını
        
    hasar oldukça geniş bir alanda. Birçok yerde yangın çıktı. Open Subtitles هناك أضرار كثيرة فى نطاق واسع بعض الإطفائيين يقومون بإقتحام..
    Bir asteroit fırtınasında ağır hasar aldık ve sınırlı enerjiyle düşüyoruz. Open Subtitles لدينا أضرار جسيمة من عاصفة كويكبات والطاقة تقل لدينا بشكلِ سريع.
    İyi ya da kötü olmaları fark etmez, yanlarında hep hasar getiriyorlar. Open Subtitles لا يهم إن كانوا جيدين أم سيئين، لطالما سيكون هناك أضرار جانبية.
    Deprem Güney Kaliforniya'da önemli hasara neden oldu. Open Subtitles هناك أضرار كبيرة ناتجة عن الهزة الأرضية في جنوب كاليفورنيا
    Bak ne diyorum, botun gördüğü hasarı ben karşılayacağım. Open Subtitles دعني أخبرك ، سوف أدفع لك بدل أضرار القارب
    Vücudunda başka hasar yok. Kayıp uzuv ya da organ yok. Open Subtitles لا يوجد أضرار أخرى للجسم لا أجزاء مفقودة ولا أعضاء أيضًا
    Ağır hasar verdirmelerine karşın, başaramadılar. Open Subtitles لقد الحقوا أضرار فادحة بالعدو، لكنهم فشلوا فى النهاية
    Herhangi bir hasar varmış gibi görünmüyor. Sadece normal olmayan bir gemi trafiği var. Open Subtitles لايوجد مظاهر لأى أضرار يبدو أن هناك حركة بحرية غير عادية
    Bu bebek çok çok fazla hasar veriyormuş. Open Subtitles هذا المسدس الصغير يمكنه أن يسبب أضرار جسيمة
    Televizyonu açıp, hasar var mı, ona bakalım. Open Subtitles يجب أن نفتح التلفاز ونرى مقدار ما حدث من أضرار
    Dinle Mike. Henüz hastanelerde hasar olduğuna dair rapor gelmedi, ama 911 harekete hazır. Open Subtitles ليس هناك تقارير عن حدوث أضرار حتى الآن لأى مستشفى ولكن خط الطوارئ خارج الخدمة
    Yaşam destek sistemlerinin hasar görme ihtimali % 75. Open Subtitles خمسة وسبعون بالمئة فرص أضرار جانبية لأنظمة دعم الحياة
    Belirtiler tüm bağlantılarda hasar olduğunu gösteriyor. Open Subtitles التحليل يقول أنه ليس هناك أضرار ولكن من المؤكد أنها كانت على وشك أن تحدث
    Beyninde hasar bırakabilecek bir ameliyattan bahsediyoruz. Open Subtitles نحن نتحدث عن عمليات جراحية التي سوف تُسبب لكِ أضرار في المخ
    Aşırı alkol tüketimi karaciğerde hasara... ...ve kalınbağırsak kanserine neden olabilir. Open Subtitles الإفراط بشرب الكحوليات قد يسبب أضرار في الكبد وسرطان المستقيم
    Bilerek frene asıl, hasarı da zenginlere ödet. Open Subtitles ،تضغط المكابح وتدع الرجُل الغني يدفع ثمن أضرار لا تنوي أنت إصلاحها
    Ne kanama ne de lezyon var. Elektrolitler normal, şeker seviyesi 102. Open Subtitles لا نزيف أو أضرار , سائل الكهرل طبيعي , معدل السكر 102
    İnan bana, yan hasarlar umurlarında bile olmayacak. Open Subtitles ثقى بي ، فإنهم ليسوا قلقين من حدوث أى أضرار جانبية
    Ortada gerçek bir Tazminat yok ve bu davanın düşmesi gerekiyor. Open Subtitles تيريزا. هذا كل ما في الأمر لا توجد أضرار حقيقة هنا
    İlk meteor yağmuru benim için büyük zarara yol açtı. Open Subtitles سيل النيازك الأول سبب لي أضرار لا يمكن علاجها
    Yani, onların işleri zararı en az göstermek... bizimki de en çok. Open Subtitles مهمتهم تخفيف أضرار الشركة قدر الإمكان ومهمتنا نحن العكس
    Bu silahla insanlara karşı ikincil zararlar önlenecek. Open Subtitles بهذا السلاح، لن يكون هناك أي أضرار بشرية جانبية.
    Bunu bebeklerde beyin hasarına neden olmaksızın bir saatliğine yapabiliyoruz. Open Subtitles يمكن أن نطبقه على الأطفال لساعة بدون أن تقع أضرار على الدماغ.
    sivil zayiattan kaçınamıyordunuz. Open Subtitles ببساطة ليس بأمكانك تفادى وقوع أضرار ثانوية
    hasarını biz karşılamayız. Hayır, hayır. Karşılamanızı istemiyorum. Open Subtitles انسى الأمر , نحن لن ندفع ثمن ما حدث مِن أي أضرار قبلاً
    Sosyal medyanın ayrıca ele almamız gereken iyi araştırılmış (belgelenmiş) psikolojik zararları da var. TED وهنالك أيضًا أضرار نفسية مُوثّقة تجلبها وسائل التواصل الاجتماعي ويجب ذكرها.
    Problem şu ki uygulama yöntemleri tam bir kara kutu ve çok taraflı zarar veriyor. TED المشكلة تكمن في آليات نفاذهم التي تعد صندوق أسود وهناك أضرار جانبية.
    Piyade birliğine katılan Kanada birlikleri için mühimmatın sivil firmalardan karşılanması ve kışla zararlarını onlara ödetmek, uygun olurdu. Open Subtitles , لعبور الوحدات الكندية خلال مستودع قاعدة المشاة وتلك الطريقة الصحيحة التي ستكون ليحصلوا عليها من شركة مدنية وأتهامهم ضد أضرار الثكنة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus