"أضطر إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gerekebilir
        
    • gerekmeyecek
        
    • zorunda kalmayayım
        
    • zorunda kalmayacağım
        
    Bu işten sonra, onlara birer içki ısmarlamam gerekebilir. Open Subtitles بعد هذا، ربما أضطر إلى شراء شراب او اثنين لهم
    Çok hoşuma gider tatlım ama akşam geç saate kadar çalışmam gerekebilir. Open Subtitles أودّ ذلك، عزيزي، لكن قد أضطر إلى العمل لوقت متأخر من جديد الليلة
    Evet, bu gece kesinlikle pijama partine geleceğim ama erken ayrılmam gerekebilir, planlarım var. Open Subtitles نعم ، أنا بالتأكيد سآتي إلى حفلة النوم الليلة ربما أضطر إلى المغادرة مبكراً رغم ذلك ، لدي خطط
    Hâlâ insan öldürmemiz gerekecek ama seni öldürmenin güzel bir yolunu bulmam gerekmeyecek Open Subtitles ما زال علينا قتل الناس لكنني لن أضطر إلى إيجاد طريقة جميلة لقتلك
    Sanırım seni vurmam gerekmeyecek demek oluyor bu. Open Subtitles هذا يعني أنني لن أضطر إلى إطلاق النار عليك
    Öyleyse vaktinizi boşa harcamayın ki ben de karışmak zorunda kalmayayım. Open Subtitles إذن توقف عن إضاعة وقتي حتى لا أضطر إلى التدخل
    İşe yararsa demek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles حسناً إذا نفع هذا الأمر فلن أضطر إلى ذلك
    Sana haber veririm. Birkaç soru daha sormak için seni merkeze çağırmam gerekebilir, tamam mı? Open Subtitles لذا سأكون على تواصل، قد أضطر إلى استدعائك من أجل المزيد من الأسئلة، حسناً؟
    Arazinin zapt edilerek değil anlaşmayla edinildiğini bir mahkemeye kanıtlamam gerekebilir. Open Subtitles قد أضطر إلى أن أثبت لمحكمة أن الأرض قد أُخذت بموجب معاهدة ولم تُؤخذ بالغزو
    Sizi merkeze götürmem gerekebilir. Öyle mi? Open Subtitles قد أضطر إلى أخذك إلى المركز
    Bu adamdan kurtulmam gerekebilir. Open Subtitles قد أضطر إلى التخلص منه
    Yalnızca, seni taşımam gerekebilir. Open Subtitles ربما سوف أضطر إلى حملك
    Oraya gitmem gerekebilir. Open Subtitles قد أضطر إلى الذهاب لاحقاً
    Banka soymam gerekmeyecek. Open Subtitles لن أضطر إلى سرقة المصارف بعد الآن
    Beklemem gerekmeyecek. Open Subtitles لن أضطر إلى الانتظار
    O zaman umalımda bir daha bahsetmek zorunda kalmayayım. Open Subtitles إذًا فنأمل ألا أضطر إلى ذكر الأمر مرة أخرى
    Lütfen o elindekini indir ve seni öldürmek zorunda kalmayayım. Open Subtitles ارمِ المسدس ولن أضطر إلى قتلك
    İlk olarak ne yapabileceğimi görecekler, Tamamen yeni bir hayatım olacak, ve ben asla başka bir efendiye cevap vermek zorunda kalmayacağım. Open Subtitles ... حالما يشاهدون ما أستطيع فعله , سوف أمتلك حياة جديدة و لن أضطر إلى الرد على سيد آخر ثانيـة مطلقـاً
    Ben yılda iki kez odasını temziletmek, ...zorunda kalmayacağım. Open Subtitles لن أضطر إلى تعقيم غرفته مرتين في السنة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus