Dostum başka yerde bu fiyata bunun dört katını alırız. | Open Subtitles | يا صديقي نستطيع الحصول على أربعة أضعاف لقاء هذا السعر |
dedi. Çiftçiler darıdan aldıkları verimin 3-4 katını alıyorlar. | TED | يحصل المزارعون على ثلاثة إلى أربعة أضعاف غلة الذرة. |
Bu basit performans ölçümüzde dört veya beş kat daha hızlı. | TED | إنه أسرع بحوالي أربع أو خمس أضعاف بمقياس هذه التجربة البسيطة. |
Bu buzdolabınızdan 395 milyon kat, sıvı nitrojenden 100 milyon kat ve uzay boşluğundan 4 milyon kat daha soğuk. | TED | هي أبرد من ثلاجتك ب 395 مرة، أبرد ب 100 مرة من النيتروجين السائل، وأبرد بأربعة أضعاف من الفضاء الخارجي. |
ve bu süpernova kalıntısının içinde küçük bir karadelik olacaktır, kütlesi kabaca Güneş'in kütlesinin 3 katı kadar olur. | TED | و داخل بقايا تلك المستعرات النجمية سيكون هناك ثقبا أسود صغير بكتلة أكبر بقليل من ثلاث أضعاف كتلة الشمس |
-Son altı ayda üçe misli bir artış mı var? | Open Subtitles | في الشهور الستة الأخيرة ، زيادة بمقدار ثلاثة أضعاف ؟ |
Demek istediğim, bazıları onların şu an sattıklarının on katını satmak istediğini söylüyor. | TED | البعض يتحدث عنها، يريدون أن يبيعوا 10 أضعاف ما يبيعون حاليًا. |
Uyumaya yarayanlardan ama normal dozun üç katını alıyormuş. | Open Subtitles | إنها فقط من النوم الذى يجعلك تنام لكنها تتناول ثلاثة أضعاف الجرعة المناسبة |
Güvenlik için gerekli olanın üç katını talep ettim. | Open Subtitles | حتى يكونوا في أمان ، فقد طلبت ثلاثة أضعاف العدد المطلوب |
Şu anda çalıştığın yerde aldığının üç katını alırdın. | Open Subtitles | ليحصل على ثلاثة أضعاف ما تحصل عليه الآن في ذلك المكان الكريه |
Tedavinin yokluğunda annenin bir sonraki çocuğunun ölme ihtimali 7 kat daha fazla. | TED | في غياب العلاج، الأم لديها فرصة أكبر بسبع أضعاف أن يموت رضيعها القادم. |
Ve 2005 ila 2015 yılları arasında eroinden ölüm sayıları dört kat arttı. | TED | وبين عامي 2002 و 2015، ازداد عدد الموتى من تعاطي الهيرويين بستة أضعاف. |
Çok sayıda mutlu çalışanı olan organizasyonlar aksinin olduğu organizasyonlara göre üç kat daha fazla gelir elde ediyorlar. | TED | المنظمات التي لديها الكثير من الموظفين السعداء لديها ثلاثة أضعاف نمو الإيرادات، مقارنة مع المنظمات حيث هذا غير صحيح. |
Aslında cevabı 110,000 kilometre, ya da dünyanın çevresinin 7 katı. | TED | الجواب هو 186.540 ميلا، أي ما يمثل سبعة أضعاف محيط الأرض. |
Bu krediyi ödemek için çok çalışmak gerekiyor ve normal maaşın 3 katı | Open Subtitles | ذلك البنك احتال علينا للتوقيع بفوائد منخفضة والآن يريدون زيادة الفوائد ثلاثة أضعاف |
Şikayette bulunanların belki de 10 katı kadar şikayette bulunmayan vardır. | Open Subtitles | لكل شخص بلغ شكوى لابد أنه هناك عشرة أضعاف لم يبلغوا |
Yani üç misli daha fazla alana sahibiz ama o kadar çok alışveriş yapıyoruz ki daha da fazla alana ihtiyaç duyar olduk. | TED | إذ بتنا نملك ثلاثة أضعاف المساحة لكننا احترفنا التسوق لدرجة تجعلنا نحتاج مساحة أكبر |
Bunlar 345 ve 346 . Üyelirimiz üç katına çıktı . | Open Subtitles | ذلك كان 345 و 346 لدينا ما نحتاجه وأكثر بثلاثة أضعاف |
On kere hızlı söylemeyi deneyin. Toplu iş. Toplu iş. | Open Subtitles | هذا أول لواء أواني أيها السادة حاول أن تقل أنها عشرة أضعاف السرعة لواء بعد لواء |
Ama bu işi hallederse, bana on mislini ödeyecek. | Open Subtitles | لكن إذا نجح هذا العمل, سيكسب عشرة أضعاف ما هو مدين لي به. |
Belki de onlarca kez kazanırsın sonraki tura geçersin, paranın dibine vurursun. | Open Subtitles | و أن تربح تتقاضى عشرة أضعاف على شكل رعاية و الجولة اللاحقة |
Ve sonra kanallar inşa edildi aynı binici ve aynı atla 10 defa taşıma yapabilirdiniz, tıpkı kargo kadar. | TED | وبعدها بنيت القنوات، كان بامكانك باستخدام نفس السائس والحصان، نقل مايقارب عشرة أضعاف كمية الحمولة. |
Ama ikiye katlar ve bağlarsan yutması çok daha kolay olur. Mesela bir istiridyenin içinde. | Open Subtitles | إذا كنت قد أضعاف ذلك بطريقة أو بأخرى على وربطة عنق مثل هذا، سيكون من الأسهل كثيرا على ابتلاع. |
Aramızdaki sözleşmeye uygun olarak... depozitonuzu üç katıyla geri ödüyorum. | Open Subtitles | طبقا للعقد المبروم بيننا أنا أعيد لك نقودك ثلاثة أضعاف |
Tüm dünyanın gayrı safi milli hasılasından on kat daha büyük bir değer. | Open Subtitles | هي الآن بإنتظار الإنهيار. وهي قيمة تصل إلى عشرة أضعاف الناتج الإجمالي المحلي |
Patron, adamlar on katımız . | Open Subtitles | إن عندهم عشرة أضعاف الرجال يا خاف. |
Bunun beni niye endişelendirdiğinin nedeni şu: 1950'lerden beri, birçok özbağışıklık hastalığının oranı ikiye üçe katlandı. | TED | إليكم أسباب قلقي حيال الأمر: منذ عام 1950، عدد المصابين بأمراض المناعة الذاتية تضاعف ليصل إلى ثلاثة أضعاف. |
Aşağı yukarı on katlık bir fark var; y-ekseninde logaritmik ölçek kullanılmış. | TED | كما ترون هناك حوالى عشرة أضعاف ، إنها قفزة قياسية كبيرة كما ترون . |