"أعاني" - Traduction Arabe en Turc

    • acı çekiyorum
        
    • yaşıyorum
        
    • Benim
        
    • geçiriyorum
        
    • sorunum
        
    • mücadele
        
    • zorlanıyorum
        
    • zor
        
    • kötü
        
    • hastasıyım
        
    • Acı çektiğimi
        
    • bende
        
    • problemim
        
    Ben hayatta kaldım ve bu beni hikayemle birlikte bırakıyor ve hikayem şu şekilde: Dört basit kelime ile: Depresyon nedeniyle acı çekiyorum. TED أنا على قيد الحياة، و معي قصّتي الخاصة بي، و هي كالآتي: باختصار شديد، فأنا أعاني من الإكتئاب.
    Ben dün de dahil son 30 yıldır acı çekiyorum. Open Subtitles أنا أعاني طوال 30 سنة سابقة إلى الآن بما فيها البارحة.
    Dikkat eksikliği yüzünden okulda zor zamanlarım oldu ve bunu yaklaşık 30 yıldır yaşıyorum TED كانت أيامي في المدرسة صعبة وأنا أعاني من اضطراب نقص الانتباه وقد حصلت الآن على درجة الدكتوراه
    Keşke altında olduğum baskıyı görebilmen için kendini Benim yerime koyabilsen. Open Subtitles أتمنى لو تضعين نفسك في مكاني لتري الضغط الذي أعاني منه
    Hala, şu an çok zor bir zaman geçiriyorum. Sonra konuşalım. Open Subtitles عمّتي، أنا أعاني من وقت صعب الآن، لنتحدث لاحقاً
    Her ne kadar görme sorunum olsa da yemeğimdeki parmak izlerini görebiliyorum. Open Subtitles أعاني من مشاكل في رؤية الكتابة ولكن لازلت أرى كفك على طعامي
    Sanırım, bir şekilde, bu projeyi başlatma sebebim, o zamanlar bilmesem bile, kendi sırlarımla mücadele ediyor oluşumdu. TED أظن أنه بطريقة ما، السبب الذي جعلني أبدأ المشروع، رغم أنني لم أعرفه آنذاك، كان لأنه كنت أعاني مع أسراري الخاصة.
    Ve olay annemin ölümüne geldiğinde... geçen hafta bunu atlatmakta zorlanıyorum. Open Subtitles توفيت والدتي منذ أسبوع و أعاني من صعوبات في تجاوز ألامر
    Yıldızları yakan ilk göz olmaktan acı çekiyorum. Open Subtitles أعاني من النظرة الأولى التي أضرمت النار في النجوم
    Ben burada oturmuş kanser yüzünden acı çekiyorum ve senin o küçük merdivenlerden çıkman gerekti. Open Subtitles مسافة طويلة لقطعها أنا هنا أعاني من السرطان وأنت اضطررت لصعود أدراج صغيرة.
    Çünkü benden çok uzaktasın ve daha şimdiden çok acı çekiyorum. Open Subtitles لأنكِ بعيدة عني كثيرًا و أنا أعاني بما يكفي بالفعل
    Ancak yemek dışında başka bir şeye de aç değil misiniz Sahip? Aslında son zamanlarda bu bölümde biraz sıkıntı yaşıyorum. Open Subtitles عدا أن تكون جائع لشئ غير الطعام سيدي بالواقع , كُنت أعاني من المشاكل في هذا العضو مؤخرًا
    İnceden bir inanç sorunu yaşıyorum. Open Subtitles أنا أعاني من أزمة في الإيمان للتوضيح ببساطة, أنا لا أستطيع الكتابة
    Son zamanlarda çok problem yaşıyorum. Open Subtitles لقد كنتُ أعاني الكثير من المشاكل في الآونة الأخيرة آسف لسماع ذلك
    Sonra öğretmen beni kenara çekti, Benim içki problemim olduğunu düşünmüştü. Open Subtitles وقامت المعلمة باستبعادي لأنها ظنت أني أعاني من مشاكل في الشرب
    İşte Benim sorunum da yakınlaştığım kişiyle arada kalmakla ilgili. Open Subtitles هذا ما أعاني بشأن المنطقة المحيرة أثناء الأقتراب من إحداهن.
    Ani gelen, önüne geçilmez uyku nöbetleri mi geçiriyorum? Open Subtitles أنا أعاني من النوم العميق الغير قابل للتحكم و ما هو المرض الآخر؟
    Bu sabah kalp krizi geçiriyorum sandım. Open Subtitles صباح اليوم ظننت بأني أعاني من نوبه قلبيه
    mücadele ettiğim soru işte bu Çok farklı bakış açımdan gelen TED هذا هو السؤال الذي لازلت أعاني منه يأتيني من وجهة نظري المختلفة تماماً
    Bir cevap bulmakta zorlanıyorum... ki bu da kardeşlerimle ne kadar yakın olduğumuzu düşünürsek tuhaf. Open Subtitles أنا أعاني من وقت صعب بإيجاد جواب و هذا غريب بإعتبار كم أنا قريبة من شقيقاتي ، تعلمين ؟
    Birkaç yıl önce üretkenlik takıntım öyle kötü bir hal aldı ki beni aşırı korkutan bir tükenmişlik yaşadım. TED قبل عدة سنوات، وصل هوَسي بالإنتاجية إلى أقصاه، لدرجة أنني كنتُ أعاني من حالة من الاحتراق الوظيفي أخافتني بشدة.
    Keşke gelebilseydim ama belirsiz bir Agorafobi hastasıyım. Open Subtitles ليتني أستطيع المجيئ ولكني أعاني من رهاب الخلاء
    Burada olsaydı onu ne kadar sevdiğimi, ne kadar Acı çektiğimi mutlaka bilirdi. Open Subtitles ..لو هي معنا، ستعرف ..كم أحببتها، وكم كنت أعاني أنا واثق أنها ستعرف
    Resimde yanlış bir şey olduğuna inanmaktansa, bende bir hata olduğuna inanarak, kendimi suçlu ve mutsuz hissediyorum. TED أحس بالذنب وعدم الرضى عن نفسي بدلاً من أن افكر بأن هناك شيئاً غير مرض باللوحة أفكر بأنني أعاني من خطب ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus