Sanırım sen, o sözünü ettiğin sisteme uyamıyacak kadar zayıf birisin. | Open Subtitles | أعتقد بأنك ضعيف جداً فحسب لتناسب ما يسمى بالنظام الخاص بك |
Sanırım onu bilinçsizce bulduğunda kurbanın üzerinde kullandığın bıçak bu? | Open Subtitles | أعتقد بأنك استخدمت نفس السكينة للضحية عندما وجدته فاقداً وعيه؟ |
Bence canın dayak istemiyor. Hayır ama canın dayak istiyorsa ben sana atabilirim. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنك تريد التعرض لأذى, لإنه إن أردتَ التعرض لأذى, فبمقدوري إيذائك |
Bence bu tatlı, masum ve çok çekici genç bayana bir özür borçlusun. | Open Subtitles | أعتقد بأنك مدين لهذه السيده البريئة بإعتذار جذّاب جداً رغم ذلك أعتذر لشابة |
Özür dilerim ama onu gerginken yaptığını sanıyordum. Gergin misin? | Open Subtitles | أنظر, أنا أسفة, لكني أعتقد بأنك تفعل ذلك بسبب الإجهاد |
Hayır, hayır, Sanırım benimle akıl oyunları oynuyorsunuz, genç bayan. | Open Subtitles | لا , لا أعتقد بأنك تمزحين معي ايتها السيدة الصغيره. |
Sanırım sen de bunu benim kraliçeliği kazanmak istediğim kadar istiyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تريد الفوز بشدة كما أريد أنا الفوز بمسابقة الجمال |
Ancak Sanırım önümüzdeki dört gün boyunca fikrinizin çok azını yerine getireceğimi anlayacaksınız. | Open Subtitles | ولكني أعتقد بأنك ستجدني أفعل بعض الأشياء التي تهمك خلال الأربعة أيام القادمة |
Nihayetinde Derek, Sanırım ikimiz birlikte piyano çalarken eğlenebileceğimize sen de ikna oldun. | TED | وفي النهاية، أعتقد بأنك توافقني الرأي يا دِيرِيك، بأننا حظينا ببعض المرح بالعزف على البيانو معا. |
Sanırım gemilerde kadınları pek düşünmezsiniz? | Open Subtitles | أعتقد بأنك لا ترغب كثيراً بالنساء علي السُفُنْ؟ |
Şimdiyse dostumsun. Sanırım sen en iyi dostumsun. | Open Subtitles | والآن ، أنت صديقي أعتقد بأنك أفضل صديق لي |
Açıkçası Bence sen daha çok şu homo teorisine yoğunlaşmalısın. | Open Subtitles | بصراحة أعتقد بأنك من كنت على هدفك مع نظرية الوضاعة |
Bence kızgınsın çünkü bende bunu yapabilecek yürek var ama sende yok. | Open Subtitles | أعتقد بأنك غاضب فقط لأنني وصلت لشجاعة فعل ذلك وأنت لم تفعل |
Tamam ama Bence erkek arkadaşlarını da yedekliyorsun ve bu garip bir şey. | Open Subtitles | حسنا , أنا أعتقد بأنك لربما تحتفظين بحبيب احتياطي وهذا غريب جداً ماذا؟ |
Evet, Bence de haklısın. Bence Oregon'daki büyük çocuğu alacaklar. | Open Subtitles | أجل, أعتقد بأنك محق أعتقد بأنهم سيختارون ذلك الفتى الضخم |
Hayır hayır, baterist değil. Evet, baterist ama Bence sen bateristsin. | Open Subtitles | لا ليس الطبول نعم الطبول , أعتقد بأنك تعزفين على الطبول |
Bence hala anlamıyorsunuz. Ve Bence bunu anlamanızın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنك لا تفهم و أتعتقد بأنه قد حان الوقت كى تفهم |
Eşinizi bulmak için sabırsız olursunuz sanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد بأنك مهتم جدا في ايجاد زوجتك |
Oldukça tehlikeli bir adam var ve senin, planladığı şeye hazırlıklı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | هنالك رجل طليع , و هو خطيرٌ للغاية ولا أعتقد بأنك مُستعد لخُططه |
galiba Zissou Ekibi yüzüğün dudağımı patlattı. | Open Subtitles | أعتقد بأنك وفريقك الزيسو كنتم على وشك أن تبتلعوني |
Eğer sen olsaydın, endişelenmen gerekirdi, Hala aptal olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لو تعلق الأمر بك، لقلقت عليك ومازلت أعتقد بأنك غبي |
Gerçekten bilmek istiyorsan, seninle yanlızca komşu gibi olacağımızı sanmıştım. | Open Subtitles | ان كنتِ حقا تريدين أن تعرفي فقد كنت أعتقد بأنك ستكونبين بمثابة سيدة قصر بالنسبة لي |
Dürüst olmak gerekirse bununla çalışacak birini bulabileceğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لكي أكون صادقاً، لا أعتقد بأنك ستجد طاقماً يريد العمل هنا. |
Sana söylesem bile bana inanmayacağını düşündüm, bu yüzden hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أعتقد بأنك ستصدق شيئاً كهذا ، لذا قمت بإخفائه |
- Ben iyi olacağını sanıyorum. ince tatlı bir zarı var. | Open Subtitles | . أعتقد بأنك ستكون بخير .إنها مغطاة بغلاف من الحلوى |