"أعجوبة" - Traduction Arabe en Turc

    • mucize
        
    • mucizesi
        
    • mucizevi
        
    • harikası
        
    • dehası
        
    • dâhi
        
    • yukarıdan
        
    • harikulade
        
    • Harikasını
        
    • bir harika
        
    • mucizesidir
        
    • harikasıdır
        
    Buna gizem diyemem, efendim. Anca bir mucize diyebilirim. Open Subtitles أعتقد أنه أكثر من لغز، سيدي إنها أعجوبة حقيقية
    Annenizin uyanması bir mucize. Ama eskiden bildiğiniz kişi olmayabilir. Open Subtitles استيقاظ أمك أعجوبة ولكن قد تكون شخصاً مختلفاً
    O evrenin mucizesi insanoğlu, beni uzaya gönderen o muhteşem çelişki, hala kardeşleriyle savaşıp, komşusunun çocuklarını aç bırakıyor mu? Open Subtitles ، هل ذلك الرجل ، أعجوبة الكون ، ذلك التناقض المجيد الذي أرسلني إلى النجوم ، مازال يشن حربا على أخيه
    yeni yılın mucizevi ışığı altında Tokyo'nun Kanji alfabesinden daha az gizemli değiller. Open Subtitles عن كانجي طوكيو ولا عن أعجوبة النور الأول من السنة الجديدة
    Yüzyılın atraksiyonu. Dünyanın yeni harikası. Open Subtitles أعجوبة القرن الجديد أعجوبة العالم الحديثة
    Kafayı yiyen müzakere dehası sınıf arkadaşlarını öldürür. Ne sıkıcı. Open Subtitles أعجوبة المناظرة يتحطم ويحطم أدمغة زملائه، ياللملل
    Annenizin uyanması bir mucize. Ama eskiden bildiğiniz kişi olmayabilir. Open Subtitles استيقاظ أمك أعجوبة ولكن قد تكون شخصاً مختلفاً
    Verilen farklı güçlerle, savaşın ilerleyişi onlar için yakında mucize olacak. Open Subtitles بالنظر إلى فرق القوة التقدم في هذه المعركة يشكل أعجوبة بالنسبة لهم
    Pekala sizce yerin altında gizlenmiş hangi gizemli mucize her bir insanı, hayvanı, cismi ve köleyi yere sabitliyor olabilir? Open Subtitles إذاً، أيّ أعجوبة غامضة تظنّونها يمكن أن تكمن تحت الأرض لتجعل أيّ فرد، شخص وحيوان
    Bu arada istersen şu tıbbi mucize hikayesini anlatabilirsin. Open Subtitles أنت تعرف، إذا كنت أريد أن أقول قصة أعجوبة الطبية في الوقت الذي نعمل... ... التي تريد ان تكون بخير.
    Bir mucize gerek. Ne de olsa basketbol değil. Open Subtitles هذه كرة السلة، عليّهم أن يكونوا أعجوبة.
    "...sonsuz gizem ve mucize dolu. Open Subtitles فشعرت بالعموض الأبدي وكأنكِ أعجوبة
    Şarkılar söylenmeye devam edecek ve şarkılar dünyanın mucizesi olacak. Open Subtitles سيستمرون في الغناء و سيصبحون أعجوبة العالم.
    Günümüzün modern bilim mucizesi, IQ'su en muhteşem zekaları bile... Open Subtitles أعجوبة في عصر العلم الحديث، نسبة ذكائه تجاوزت حتى أكثر...
    Yakında kedinin sadakati ve köpeğin temizliğini taşıyan mucizevi bir melezim olacak! Open Subtitles قريباً سأحصل على هجين أعجوبة بوفاء القط ونظافة الكلب
    Sinematografı arıyordum. Uygar dünyanın harikası . Open Subtitles أنا أبحث عن السينما أفهم أنها أعجوبة العالم المتحضر
    Sekiz yaşındaki bir piyano dehası ölüyor. Open Subtitles طفل بعمر 8 سنوات أعجوبة في عزف البيانو يموت
    Oyunlar yazan dâhi bir çocuk olduğunu kendin söyledin. Open Subtitles قلتِ هذا بنفسكِ، أنّكِ كنتِ .طفلة أعجوبة التي تكتب المسرحيات
    Eğer mavi gezegenimizi yukarıdan uzayın derinliklerinden... görme şansını elde etmiş olsaydınız... Open Subtitles إذا ما كتب لكم أن تعيشوا لتروا ...أعجوبة كوكبنا الأزرق .... من أعماق الكون
    Çok güzel bir gül, harikulade hatta. Open Subtitles وردة جميلة جداً. أعجوبة.
    1895 yazında, teknolojinin en yeni hızlı tren Harikasını görmek için insanlar Coney Island'a akın etti: Parande Trenine. TED في صيف عام 1895، غمرت الحشود ممر جزيرة كوني لرؤية أحدث أعجوبة تكنولوجية من القاطرة الدوارة: السكك الحديدية الدوارة.
    Fakat Crab Pulsar'ı bir harika yapan şey bu ritmik sesler değildir. Open Subtitles ولكن ليس هذا الإيقاع من الضوضاء الذي يجعل النجم النابض أعجوبة سديم السرطان.
    Kadın bedeni bir mekanik mucizesidir. Open Subtitles و الجسد الأنثوي هو أعجوبة الميكانيكية.
    Burada Ta Prohm'daki 12nci yüzyıldan kalma tapınak medeniyetin harikasıdır. Open Subtitles معبد القرن 12 هنا في تا بروهم هو أعجوبة الحضارات،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus