Politik kanaat ondan uzaklaşmaya başlamıştı ve düşmanları cesaretlenmişti. | Open Subtitles | خرج الرأي السياسي عن سيطرته واكتسب أعداؤه الشجاعة |
Bakın, kocamın hisselerinin peşinde olan düşmanları var fakat sizin onlardan biri olmadığınıza dair içimde bir his var. | Open Subtitles | أنظر ، إن لزوجي أعداؤه لكني أشعر أنك لست منهم |
Bakın, kocamın hisselerinin peşinde olan düşmanları var fakat sizin onlardan biri olmadığınıza dair içimde bir his var. | Open Subtitles | أنظر ، إن لزوجي أعداؤه لكني أشعر أنك لست منهم |
Bir adam öldürüldüğünde, gerçek düşmanının kim olduğunu öğrenmek için ilk olarak biriyle konuşurlar-- karısıyla. | Open Subtitles | إن قُتِل رجل فأول شخص يريدون التحدث إليه ليعرفوا من هم أعداؤه هي زوجته |
Senatörüm, bir kişinin itibarı düşmanlarıyla ölçülürmüş, dostlarıyla değil. | Open Subtitles | اتعرف يا سيناتور يقال ان مرتبة الرجل يثبتها أعداؤه وليس أصدقاؤه |
Adalet ve merhametle hükmedeceğime halkımın refahını dikkat ve şerefle gözeteceğime, tüm düşmanlardan... | Open Subtitles | بالعدل و الرحمه أحكم مملكتى و أزود عنها بيقظه و شرف ... و أسعى إلى خير الشعب ضد كل أعداؤه |
düşmanları tarafından alıkonulmadan önce benden kalem, kağıt, mürekkep ve mühür mumu istemişti. | Open Subtitles | وقبل أن يأخذوه أعداؤه طلب مني، ريشة، ورقة، حبر، وشمع للختم |
düşmanları tarafından alıkonulmadan önce benden kalem, kağıt, mürekkep ve mühür mumu istemişti. | Open Subtitles | وقبل أن يأخذوه أعداؤه طلب مني، ريشة، ورقة، حبر، وشمع للختم |
İngiliz'lerin botunu sabote edeceğiz, politik düşmanları yapmış gibi görünecek. | Open Subtitles | تخريب القارب البريطاني؟ ونجعلها تبدو وكأن أعداؤه فعلوا ذلك |
Tanrım! -Tüm düşmanları şeytani bir zevkle düşündü: | Open Subtitles | يإلهي فتشمت أعداؤه وقالوا |
Peki ya düşmanları? | Open Subtitles | ماذا عن أعداؤه ؟ |
düşmanları kim? | Open Subtitles | من هم أعداؤه ؟ - |
"düşmanları önünde korkudan titreyecek... | Open Subtitles | "أعداؤه سترتجف أمامه |
düşmanının polis olduğunu söylediği halde. | Open Subtitles | إنه يؤمن بأن جميع الشرطة أعداؤه |
Arayıcı, en büyük düşmanının unvanını mı aldı? | Open Subtitles | الـ (باحث) فاز بلقب أكبر أعداؤه |
Kılıç ustası. Halkını kurtarmak için düşmanlarıyla savaşmış ve kazanmış. | Open Subtitles | , قاتل أعداؤه و فاز |
Adalet ve merhametle yöneteceğime halkımın refahını dikkat ve şerefle gözeteceğime bütün düşmanlardan onları koruyacağıma ve kurallara sadık kalacağıma bunların tümünü yapacağıma yemin ediyorum. | Open Subtitles | بالعدل و الرحمه ... سأتولى حكم المملكه و أدافع عنها بيقظه و شرف ... لرفاهية شعبى و أحميه من كل أعداؤه |