"أعدائه" - Traduction Arabe en Turc

    • düşmanlarını
        
    • düşmanları
        
    • düşmanlarına
        
    • düşmanlarından
        
    • düşmanlarının
        
    • düşmanını
        
    • düşman
        
    • düşmana
        
    • düşmanı
        
    • düşmanlar
        
    • düşmanlarıyla
        
    • düşmanıydı
        
    • düşmanıydım
        
    Şimdi Edward gücü ele geçirmişken onu bütün düşmanlarını öldürmekten ne alıkoyacak? Open Subtitles الآن ادوارد استعاد قوته ماذا سيوقفه عن قتل كل أعدائه دفعة واحدة؟
    Ancak sonsuz sorgulama başka bir endişe daha yaratıyor: Hamlet'in deliliği düşmanlarını afallatma çabasının bir parçası mı yoksa çıldırmanın eşiğindeki bir karakteri mi izliyoruz? TED إلا أن تلك المُسألة تتركنا أمام حيرة أخرى أجنونه جزء من عرض لإرباك أعدائه أم أننا نشاهد شخصية على أعتاب الجنون؟
    Onu yıllar sonra da bu taş sayesinde tanıyabilirsen düşmanları da tanır. Open Subtitles اذا اردت ان تعرفيه عبر السنين تذكري هذا الحجر ,ايضا مثل أعدائه
    Belki babası ödeme yapmayacak ama onun düşmanları kesinlikle bir şeyler verecektir. Open Subtitles ربما لن يدفع والدها مقابلها لكن أياً من أعدائه حتماً سيفعل ذلك
    Eski düşmanlarına baskın yapmamız gerekiyordu. Open Subtitles نحتاج بأن ننفذ مداهمات على أعدائه السابقين
    Onun durumunda bir adam düşmanlarından olduğu kadar dostlarından da korkmalı. Open Subtitles رجلاً كهذا عليه أن يقلق من أصدقائه كما يقلق من أعدائه.
    Işığın Tanrısı düşmanlarının yanmasını istiyor Boğulmuş Tanrı, boğulmalarını istiyor. Open Subtitles آله النور يريد أعدائه أن يحترقو, إله الغرق يودهم غرقى.
    Ama hatırla, akıllı savaşçı düşmanını kendi seçtiği zaman ve mekanda dövüşmeye zorlar. Open Subtitles تذكر أن المحارب الحكيم يواجه أعدائه للقتال في الزمان والمكان الذي يختاره لا تحاول أن تحبطني أنا متناقض
    Tüm düşmanlarını yeninceye kadar içki içmeyeceğimizi söyle. Open Subtitles أخبر سموه أخذنا شرابا قويا حتى قهرنا كل أعدائه
    Majestelerine söyle, tüm düşmanlarını yenene kadar kadınlarla düşüp kalkmamaya da yemin ettik. Open Subtitles أخبر جلالته أيضا أقسمنا ألا نداعب الإناث حتى نقهر كل أعدائه
    düşmanlarını şaşırtma taktiği. Open Subtitles هي وسيلة التي هو يستعمل للإحباط من أعدائه. نحن سنؤيّدك أي وقت، بيسسانت.
    Buraların en büyük şeytani gücü, ezeli düşmanlarını çok önemli bir konuma getirdi. Open Subtitles الشرّ الأقوى أعطىَ الموقع المحوري إلى أعدائه الألدَّاء
    Eğer düşmanları savaş açarsa, Kral'ı savunmak için silah stoğum var. Open Subtitles لدي مخزن من الأسلحة للدفاع عن الملك إذا أعدائه يريدون الحرب
    Oh, iyi, bazı kötü cadı onu serbest bıraktı bir büyü, döküm ve sonra da aşık düştü ve onun düşmanları tarafından öldürüldü. Open Subtitles أوه ، حسناً ، ساحرة شريرة ألقت تعويذة أطلقت سراحه ووقعوا في الحب و تعرضت للقتل من قبل أعدائه
    Arkadaşları tarafından sevilir, düşmanları bile saygı duyarlardı. Open Subtitles محبوب مِن قِبل أصدقائِه، مُحترم مِن قِبل أعدائه
    Ama Çılgın Kral, düşmanlarına, hak ettiklerini düşündüğü adaleti verdi. Open Subtitles لكن "الملك المجنون" اعطى أعدائه العدالة التى ظن أنهم يستحقونها
    Büyük düşmanlarından birinden ona karşı bir tehdit aldığımızı söyleyelim. Open Subtitles دعّنا نقول له بأننا تلقينا تهديدًا له من أشرس أعدائه
    Bu çocuğun gerçek amacını düşmanlarının öğrenmesini istemiyor. Open Subtitles هو لا يريد أن يكشف الغرض الحقيقى لهذا الطفل الى أعدائه
    Muhtemelen bunu yanlış anlayacağım ama "kahraman olmadan önce 'yılan' olmalısın böylece düşmanını tanıyabilirsin" diyor. Open Subtitles على الأغلب أني فهمت المعنى خاطئ لكنه يقول، ليصبح الرجل بطلا عليه أولا ان يكون ثعبانا ليعرف أعدائه
    Hapishanede insan, dostuna bile düşman gözüyle bakar. Open Subtitles أي رجل يجب أن يأخذ أصدقاء في السجن لمراقبة أعدائه. أي رجل يجب أن يأخذ أصدقاء في السجن لمراقبة أعدائه.
    Başkan Hassan'a karşı düzenlenen suikastın ve düşmana nükleer materyal sağlanmasının arkasında Rus hükümetinin içindeki bazı gruplar var. Open Subtitles عناصر داخل الحكومة الروسية مسؤولون (عن اغتيال الرئيس (حسان وتزويد أعدائه بالمواد النووية
    Mitanni'yi en büyük düşmanı gibi görüyor. Open Subtitles إنه يرى الموريتاني كـ أعدائه اللدودين
    Bazen düşmanlar dostlardan daha çok hayranlık uyandırır. Open Subtitles حسناً، أحياناً يجِدُ الشّخص ... بأنّ أعدائه أكثر جدارةً بالإحترام عن أصدقائه
    Sürü birbirinden güç alarak baş düşmanlarıyla yüzleşebilir. Open Subtitles بالتلاصق معًا يستطيع القطيع إبعاد تحدّي ألدّ أعدائه
    - Muhtemelen babasının bir düşmanıydı. Open Subtitles -على الأغلب أنّه واحد من أعدائه . -بل بالتأكيد.
    Onun ablasıydım ağabeyiydim, can düşmanıydım koruyucusuydum, en yakın arkadaşıydım. Open Subtitles كنت اخته الكبيرة و هو أخيه الكبير , و ألد أعدائه و حاميته و صديقه المفضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus