| Seni tanıyorum. Her zaman bir niyetin vardır. | Open Subtitles | أعرفكَ جيداً دائماً ما يكونَ لديكَ دافع. |
| - Elbette, sizi tanıyorum. | Open Subtitles | ـ أجل بالطبع، أنا أعرفكَ جيداً ـ أنا أعرفك والدك، أتعلم بذلكَ |
| Seni herkesten daha iyi tanıyorum gibi geliyor. Ama bana öyle bakıyorsun ki sanki bunların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | أشعرُ أنّي أعرفكَ أكثر مِن أيّ أحدٍ في العالَم، و عندما تنظر إليّ، كأنّ كلّ ذلك ليس صحيحاً. |
| Seni iyi tanıyor olmasaydım, minnettar olabilirdim. Şimdi de beni aşağılıyorsun. | Open Subtitles | قد أكون ممتنة لك لو لم أكن أعرفكَ جيداً |
| Seni adam akıllı tanımıyorum bile. Ama bana doğruyu söylüyor olsan iyi edersin. | Open Subtitles | أنا لا أعرفكَ كثيراً , لكن من الأفضل أن تكون صادقاً |
| Seni tanıyorum. - Sen ailesini öldüren polissin. Çık dışarı! | Open Subtitles | أنا أعرفكَ ؛ لقد كنتَ الشرطي ؛ لقد كنتُ هنا بالأمس أعلم ذلك. |
| Seni 15 yıldır tanıyorum, canını yakmak istemiyorum. | Open Subtitles | إني أعرفكَ منذ 15 عاماً، لا تجعلني أؤذيك. |
| Tuhaf Sanki seni çok eskiden beri tanıyorum. | Open Subtitles | غريب، أشعر وكأنّي أعرفكَ منذ سنوات |
| Sanırım seni senden daha iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أظنني أعرفكَ أفضل مما تعرف نفسك |
| Seni çok iyi tanıyorum Silahşor. Kim olduğunu ve ne yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | أعرفكَ, أيها الفارس, من تكون وما فعلت. |
| Seni tanıyorum, değil mi? | Open Subtitles | أنا أعرفكَ ، أليس كذلك؟ |
| Ben de seni tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفكَ أيضاً |
| Seni bir yerden tanıyorum. | Open Subtitles | إنّي أعرفكَ من مكان ما |
| -Danny, seni iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفكَ جيداً أنتِ |
| Benim güzel, bebek kardeşimi tanıyor musun? | Open Subtitles | أعرفكَ بــ أخي الصغير الجميل ؟ |
| Seni bir yerden tanıyor muyum? | Open Subtitles | هل أعرفكَ من قبل؟ |
| - Hayır, hayır, sadece seni bir yerden tanıyor muyum? | Open Subtitles | -لا. أنتَ فقط ... هل أعرفكَ من مكانٍ ما؟ |
| Seni iyi tanımıyorum ama özel sebeplerin için onun canını tehlikeye atmayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعرفكَ حقّ المعرفة، لكن أفضّلُ ألّا أظنّكَ تتجاهل سلامتها لأسبابَ شخصيّة. |
| Bak, seni tanımıyorum ama içimden bir ses birini kaybetmenin ne olduğunu ve bunun bir babayı ne hale soktuğunu bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | انصت، أنا لا أعرفكَ جيّدًا لكن شيئا ما يخبرني أنّكَ تفهم الخسارة وما تفعله للأبوين أنتَ لا تعرف أيّ شيء عنّي |
| Öyledir. Öyledir. Ama sizi tanımıyorum. | Open Subtitles | متأكّد أنّكَ كذلك ولكني لا أعرفكَ |
| Yalnızca birkaç günlük tanışıklığımız var; ancak seni daha yakından tanıdığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | إنّي لم أعرفكَ إلاّ مُنذ فترة بسيطة، لكنّي أدركُ أنّكَ أنبل من ذلك. |
| Tanışıyor muyuz? | Open Subtitles | هل أعرفكَ من مكانٍ ما؟ |