"أعرف أن ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyorum
        
    Bak, zor olduğunu biliyorum. Ben de bana yakın insanları kaybettim. Open Subtitles ،انظر، أعرف أن ذلك صعب لقد فقدت أناساً مقربين لي أيضاً
    Zor olduğunu biliyorum ama seni doğru şeyi yapman için yetiştirdim. Open Subtitles نا أعرف أن ذلك صعباً، لكنني أثق بك لفعل الشيء الصحيح
    Zor olduğunu biliyorum hayatım. Ama doğru kararı verdin. YıIanın başını küçükken ez ki... Open Subtitles أعرف أن ذلك صعباً.ولكنك اتخذتي القرار الصحيح من الأفضل أن تضعي حداً لذلك قبل
    Aptalca olduğunu biliyorum, ben sadece, um... Open Subtitles اعذرنى ، أعرف أن ذلك كان غباءاً ، و لكنى
    Çünkü bunun senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum ,Jonathan, Open Subtitles لأني أعرف أن ذلك يعني لك الكثير يا جوناثان
    Bunun "10. senfoni" ile alakalı olduğunu biliyorum Open Subtitles أعرف أن ذلك يدور حول السيمفونية العاشرة ولكن الامر يبدو أكثر من ذلك
    Zor olduğunu biliyorum, ama bir deneyin. Open Subtitles أعرف أن ذلك يبدو صعبًا, حسنٌ، لكن فكّروا في الأمر.
    Şimdi, prova yemeğinde baş nedimenin, gelin hakkında yüz kızartıcı şeyleri ortaya dökmesinin bir gelenek olduğunu biliyorum. Open Subtitles الأن, أعرف أن ذلك تقليدي في عشاء الليله لأن تتحدث إشبينه العروس عن أمور محرجه حدثت للعروس
    Aptalca olduğunu biliyorum, ama bugün seni görmek güzeldi. Open Subtitles أعرف أن ذلك غباء لكن من الجيد أن أراك اليوم
    Zor olduğunu biliyorum ama bunu ancak sen yapabilirsin. Open Subtitles أعرف أن ذلك صعب للغاية ولكن أنت الوحيد القادر على ذلك.
    Bunun kuvvetli bir ihtimal olduğunu biliyorum ama olmaması için de Tanrı'ya dua ettim. Open Subtitles أعرف أن ذلك محتمل، لكني مع ذلك أدعوا الرب أنه لا يحدث
    Bunun, sizin için bir milyon dolar ikramiye demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أن ذلك يساوي علاوة مليون دولار لشركتك
    Zalimce olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أن ذلك قاسياً، وأنا آسف على الدخول بحياتك.
    Sana büyük bir şeye mâl olduğunu biliyorum. Open Subtitles وأنا أعرف أن ذلك يأتي بثمن باهظ بالنسبة لك.
    Dinle baba, eğlenceli olduğunu biliyorum ama senin yerin bizim yanımız, Hint Okyanusu'nda bir ada değil. Open Subtitles اسمع أبي، أعرف أن ذلك كان ممتعًا لكن مكانك هو معنا ليس في جزيرة على المحيط الهاديء
    Zor olduğunu biliyorum. Ama kendini onlardan ayırmaya çalışmalısın. Open Subtitles أعرف أن ذلك صعبا لكن عليك أن تحاول الابتعاد عنهم جميعا
    Burada yaptığın şey, bilim hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama önemli olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف شيئا عما تفعله هنا،العلم لكنني أعرف أن ذلك مهم
    Bir adamın öldüğünü, bir sürü meme olduğunu ve bir uzay gemisi olduğunu biliyorum sanki. Open Subtitles حسنا، أعرف أن ذلك الرجل يموت، هناك الكثير من الأثداء، وأريد أن أقول، سفينة فضاء؟
    Çılgınca olduğunu biliyorum. Nereden geldin bilmiyorum, ama... Open Subtitles أعرف أن ذلك جنون، أجهل من أين أتيت، لكن...
    Yalnız olduğunu biliyorum. Bunun acı verici olduğunu da biliyorum. Ama bana söz vermeni istiyorum. Open Subtitles بالطبع أنت وحيدة و أعرف أن ذلك مؤلم, لكن عديني ألا تنشري إعلاناً آخر...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus