Dışarıdan Nasıl göründüğünü biliyorum... ama inan bana, kesinlikle güvenilir biri. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو الأمر لكن صدقيني، إنه قانوني تماماً |
Nasıl göründüğünü biliyorum, ama inan bana o tamamen güvenilir biri. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو الأمر لكن صدقيني، إنه قانوني تماماً |
Bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama beni ara cep telefonumdan. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو لك الأمر ولكن اتصل بي على هاتفي الخلوي |
Bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum. Bağışla beni lütfen. | Open Subtitles | و أعرف كيف يبدو لكِ الأمر أعذريني من فضلكِ |
Al. Bunun neye benzediğini bilirim. | Open Subtitles | إي أي، إي أي، أنا أعرف كيف يبدو هذا، حسنا؟ |
Çünkü boğulmanın neye benzediğini biliyorum, geri zekâlı! Akciğerinin suyunu çıkarmaz. | Open Subtitles | لأنني أعرف كيف يبدو الاختناق ، أيها الغبي! |
Dinle, nasıl gözüktüğünü biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، أعرف كيف يبدو هذا، و لكن لا علاقة لنا بالأمر، حسناً؟ |
nasıl göründüğünün farkındayım. Ama nasıl hissettiğimin de farkındayım. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو ذلك لكن ميتش أنا أعرف ما شعور ذلك |
August ... August, nasıl göründüğümü biliyorum. Nasıl göründüğünü biliyorum, ama ben ordaydım. | Open Subtitles | أوغست,أوغست أنا أعرف كيف يبدو الأمر,ولكننى كنت هناك |
Nasıl göründüğünü biliyorum evet biliyorum ama ben de oradaydım. | Open Subtitles | أوغست,أوغست أنا أعرف كيف يبدو الأمر,ولكنني كنت هناك |
artık birisi beyzbol sopasıya vurduğunda bir piyanonun Nasıl göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف كيف يبدو شكل البيانو عندما يقوم شخصاً ما بضربه بعصى البيسبول. |
Tamam, bakın. Nasıl göründüğünü biliyorum. Ama sanırım bir açıklaması var. | Open Subtitles | حسناً ، أنظرا ، أعرف كيف يبدو هذا ولكن أعتقد أنّ هناك تفسير لذلك |
Nasıl göründüğünü biliyorum ama Tanrı'nın ve annemin üstüne yemin ederim ben yapmadım. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو الأمر. لكن أقسم أنّي لم أقتله. |
Tamam, Nasıl göründüğünü biliyorum ama Beckett birşeyler çeviriyor ve bende onun için endişelenyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعرف كيف يبدو هذا الأمر لكن هناك شيء ما يحدث مع بيكيت وأنا قلق عليها |
kulağa nasıl geldiğini biliyorum, ama bunu kendi kendime de yapabilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو هذا، ولكن بمقدوري فعل هذا بنفسي |
kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama zarar vermek istediklerini sanmam. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو ذلك لكني لا أعتقد أن أي أيذاء تم قصده.. |
Biliyorum, biliyorum, kulağa nasıl geldiğini biliyorum, ...ama yemin ederim bu sefer doğru. | Open Subtitles | أعرف، أعرف، أنا أعرف ذلك وأنا أعرف كيف يبدو الأمر، ولكنني أعدك بأن هذه المرة الأمر صحيح |
Uzmanı değilim ama Los Angeles'te yaşıyorum ve bir sürü güneş panelinin neye benzediğini bilirim ve belki de Bay Başkan doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | أخذت الكلمة من على طرف لساني. أنا لست بخبيرة ، و لكن أقيم في لوس انجلوس و أعرف كيف يبدو شكل طن من الألواح الشمسية و ربما، |
Evet, onun neye benzediğini bilirim. | Open Subtitles | نعم , أنا أعرف كيف يبدو |
O yüzden neye benzediğini bilirim. Ağlamışsın sen. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو, وأنت كنت تبكين |
Of ya, neye benzediğini biliyorum. Korkmadın mı? | Open Subtitles | بحقك، أعرف كيف يبدو ألم تكن مذعوراً؟ |
Bunun nasıl gözüktüğünü biliyorum tamam mı? | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو ذلك |
Ben-ben bunun nasıl göründüğünün farkındayım ama o e-maili ben göndermedim. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو الأمر , لكنني لم أرسل تلك الرسالة |
Bir zamanlar polistim ve hapishanelerin nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | بالتفكير بهذا لقد كنت شرطي أعرف كيف يبدو السجن |