| Bir hanım yanıma geldi "Harika bir konuşmaydı, sizinle röportaj yapmak isterim, kartımı vereyim" dedi. | Open Subtitles | إلى 600 أستاذ وأتت تلك السيدة في النهاية وقالت كان هذا حديثا عظيما، أود مقابلتك دعني أعطيك بطاقتي |
| Ah, Eric Nichols, yatırım danışmanı. Size kartımı vereyim. | Open Subtitles | اوه ، ايريك نيكولز مستشار مالي دعني أعطيك بطاقتي |
| Ve sana kartımı vereyim fırsat bulunca bana yollarsın. | Open Subtitles | سوف أعطيك بطاقتي و تستطيع أن تعيدها لي عندما تحصل على فرصة |
| Neden size bir kartımı vermiyorum böylece iletişimde oluruz. | Open Subtitles | لمَ لا أعطيك بطاقتي... -شكراً لكَ -وسنكون على إتصال |
| Maris'le ayrıldığınızı duydum ve Sana kartımı vermek istedim. | Open Subtitles | " سمعت عنك وعن " ماريس وأردت أن أعطيك بطاقتي في حال رغبت بالإتصال بي في أي وقت |
| Dur sana kartımı vereyim. Hesabı açık tutabilirsin. | Open Subtitles | شكراً لك, دعني أعطيك بطاقتي ويمكنك الإحتفاظ بها مفتوحة |
| Vaktini almak istemiyorum. Sana bir kartımı vereyim. | Open Subtitles | حسناً , لا أريد اضاعة وقتك دعني أعطيك بطاقتي . |
| - Ben sana kartımı vereyim, cep telefonum üzerinde yazıyor. - Lütfen. | Open Subtitles | دعيني أعطيك بطاقتي وعليها رقمي - أرجوك - |
| Sana kartımı vereyim. İşe dönmem lazım. | Open Subtitles | دعني أعطيك بطاقتي عليّ العودة إلى العمل |
| kartımı vereyim. | Open Subtitles | دعني أعطيك بطاقتي. |
| Dur sana kartımı vereyim. | Open Subtitles | لا,لا,دعني أعطيك بطاقتي |
| Durun kartımı vereyim. | Open Subtitles | هاك، دعني أعطيك بطاقتي. |
| Sana kartımı vermek isterdim ama hiç kalmadı. | Open Subtitles | أود أن أعطيك بطاقتي , لكنها نفذت مني |
| Sana kartımı vermek istiyorum. | Open Subtitles | لذا أردت أن أعطيك بطاقتي فحسب. |