"أعلمكِ" - Traduction Arabe en Turc

• bilmeni
• öğreteceğim
• öğretebilirim
• öğretmek
• Bilmenizi
• öğretebileceğim
• öğretmemi
• sana haber
• öğretmeliyim
• haber veririm

bilmeni istiyorum, bir iş buldum. Bir balıkçı teknesinde çalışacağım.
أردت أن أعلمكِ أنني وجدت وظيفة على قارب صيد في المياه العميقة

bilmeni isterim ki bir dargınlık, kırgınlık yok.
و أردت فقط أن أعلمكِ بأنه ليس هنالك ضغينة نحوكِ

Burada sana öğreteceğim şeyler kısıtlı gerçekten öğrenmek istiyorsun sertifikalı olmak istiyorsun, iyi bir teknoloji okuluna gitmelisin.
أتعرفين , يوجد الكثير مما أعلمكِ هنا أتوًدين التعلم في الحقيقة أحصلي على شهادة

Sana nasıl eğlenileceğini öğreteceğim.
سوفَ أعلمكِ كيفَ تحصلين على المرح

İstersen sana duygularını nasıl kontrol edeceğini öğretebilirim.
يُمكنني أنّ أعلمكِ كيفية التحكم بمشاعركِ ، لو وددتِ.

Benim için yapmanı istediğim bir şeyi sana öğretmek istiyorum, Mike.
وهناك شيء أودّ أن أعلمكِ بهِ لتفعلينهُ ليّ

Bilmenizi isterim ki ben de böyle bir fırsatı dört gözle bekliyordum.
أردت فقط أن أعلمكِ بأنني أتطلع لهذه الفرصة

Sana bir şeyler öğretebileceğim bir yere.
حيث أعلمكِ أشياء.

Nasıl oynandığını öğretmemi istemiyor muydun? Her olası hamle farklı bir oyunu temsil eder.
ظننتُ أنّكِ أردتِني أن أعلمكِ كيفيّة اللعب، كلّ خُطوة مُحتملة تُمثل لعبة مُختلفة،

Sadece hepimizin senin yanında olduğunu bilmeni istedim.
أنا فقط أردت أن أعلمكِ بأننا هنا جميعا لأجلكِ

Başardığımı bilmeni istedim sadece.
أردت فقط أن أعلمكِ أنّني نجحت في الوصول

MacArthur Grant ödülünü kazandığımı bilmeni istedim.
أردت أن أعلمكِ فقط أني ربحت منحة (مكارثر جرانت)

Sadece gözümün üstünde olduğunu bilmeni sağlıyorum.
فقط أعلمكِ أنني أراقبكِ

Sana öğreteceğim. İğneyi al.
سوف أعلمكِ خذي الأبرة

Sana nasıl ateş edileceğini öğreteceğim.
سوف أعلمكِ كيف تُطلقين النار

Aklıma geldi ki bunu hiç yapmadığın için sana bunu öğretebilirim dedim.
لقد خطرّ لي بأن بأنكِ لم تفعليها من قبل وبالتالي أنا أعلمكِ كيف يتم الأمر

Birkaç yıl orada yaşarız ve sana vals yapmayı öğretebilirim.
لنعيش هُناك بضع سنوات و بإمكانيّ أن أعلمكِ رقصة "الفالز"

Ben sana nasıl oynanacağını öğretmek istemiştim.
أردت أن أعلمكِ طريقة اللعب.

Bilmenizi istiyorum ki oğlunuzu çok seviyorum.
أردتُ أن أعلمكِ أنني أحب ابنكِ للغاية

- Sana öğretebileceğim tek bir şey kaldı.
-تبقى شيء واحد أعلمكِ إيّاه

Pençeleri olan bir tanesini tespit edersem sana haber veririm.
سوف أعلمكِ ، إذا أتاني أي شخص له مخالب

İlk olarak, sana "Dedikoducu Kız" tespit haritasını kullanmayı öğretmeliyim.
في البدء يجب أن أعلمكِ كيف تستخدمين خريطة فتاة النميمة في كشف المواقع

Tavşanın yuvasına girince haber veririm.
حسناً، سوف أعلمكِ عندما أذهب لحفرة الأرنب.