"أعلم أني" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğumu biliyorum
        
    • farkındayım
        
    • biliyordum
        
    • eminim
        
    • olduğunu biliyorum
        
    • ettiğimi biliyorum
        
    • biliyorum ki
        
    • olduğumu bilmiyordum
        
    • yapabileceğimi
        
    Ve bana öyle bakmayı kesebilirsin. Sadece bir hizmetçi olduğumu biliyorum. Open Subtitles و توقف عن النظر لي هكذا أعلم أني فقط مجرد خادمة
    Bundan hoşnut olurlar. Tiyatroda bir basın acentem var. Haklı olduğumu biliyorum. Open Subtitles سيسعدون بذلك فحسب ، عملت كوكيل صحفي في المسارح و أعلم أني مُحق
    Bu olayda suçlu olduğumu biliyorum. Open Subtitles انظروا أعلم أني سأكون الرجل الشرير في هذه الحالة
    Son günlerde dikkatimin biraz dağıldığının farkındayım, ama iyi olacağım. Open Subtitles أعلم أني أصبحتُ مشتتة الذهن قليلاً مُؤخراً ولكني سأكون بخير
    ve etrafıma baktım ve yapamayacağımı biliyordum. Hazır olmadığımı biliyordum. TED ونظرت حولي وأدركت أني لن أستطيع أن أفعل هذا كنت أعلم أني لم أكن جاهزة.
    Her durumda, böyle bir dünyada evimde hissedeceğimden eminim. Open Subtitles على كلٍ، أعلم أني سأكون مرتاحًا في عالم كهذا
    Bunun hakkında konuşmanın korkunç birşey olduğunu biliyorum ama Bay Gordon'un ölümünü gerçekten gördüyseniz bununla ilgili hatırladıklarınız önemli. Open Subtitles أنا أعلم أني مخزي للتحدث عن ذلك ولكن. أنه من المهم أن تتذكر... أنك رأيت فعلا سيد جوردن ميت.
    Tekrar bir araya gelme şansımızı yok ettiğimi biliyorum ve bu beni mahvediyor. Open Subtitles أعلم أني أفسدت أي فرصة في أن نكون معاً مجدداً
    Koca adam beş aylık hamile kadına vurmayı seviyor demek. Koca adam olduğumu biliyorum. Sana bunu kanıtlamama gerek yok! Open Subtitles ـ الرجل الكبير يحب ضرب إمرأة حامل في الشهر الخامس ـ أنا أعلم أني كبير ولا أحتاج لأن أبرهن لك ذلك
    Bak, ben... ben sana çok şey borçlu olduğumu biliyorum, belki de her şeyi, ve belki bu yüzden bu kadar uzun zaman kaldım. Open Subtitles أسمعي أعلم أني أدين لكِ بالكثير ربما بكل شيئ وربما لهذا السبب بقيت طويلاً
    Bakın, lise ikide olduğumu biliyorum ama vaktim geçiyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles اسمع ، أعلم أني مجرد طالبة في السنة الثانية لكني أشعر أن الوقت يمضي بسرعة
    Koca adam beş aylık hamile kadına vurmayı seviyor demek. Koca adam olduğumu biliyorum. Sana bunu kanıtlamama gerek yok! Open Subtitles ـ الرجل الكبير يحب ضرب إمرأة حامل في الشهر الخامس ـ أنا أعلم أني كبير ولا أحتاج لأن أبرهن لك ذلك
    Burada yeni olduğumu biliyorum ve hazır olmadığımı düşünebilirsin ancak bir işe yaramak istiyorum. Open Subtitles أعلم أني جديدة هنا، وقد لا تظنين أني مستعدة ولكن أريد أن أكون مفيدة
    Bak, genç olduğumu biliyorum ve şayet benimle yatmıyor olsaydın muhtemelen bunun etrafında beni uzun süre tutmazdın... Open Subtitles أعلم أني صغيرة، وإن لم تكن تواعدني لما أبقيت علي طوال هذه المدة
    Esmer olduğumu biliyorum ama kâkülüm de olabilir mi? Open Subtitles أعلم أني إمرأة سمراء، لكن هل لدي إنفجارات مفاجئة؟
    Üzgünüm memur bey. Birazcık hızlı gittiğimin farkındayım. Open Subtitles أنا آسفة يا حضرة الضابط أعلم أني كنت أقود مسرعةً قليلاً
    farkındayım. 50 yaş üzeri insanların hakkımdaki düşüncelerini önemsememeliydim babam hariç ki o treni zaten kaçırdım. Open Subtitles أنا أعلم أني لا يجب أن اهتم لرئي الموظفين الذين أعمارهم فوق الخمسين عام ما عدا والدي وهو قد توفى
    Oh, biliyordum. Ben ateşli değilim, sadece sevimliyim. Open Subtitles أوه، كنت أعلم أني لست مثيرة، أنا لطيفة فقط
    Mutfağı doldurmak konusunda sana güvenilemeyeceğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أني لا أستطيع الإعتماد عليك في جلب الطعام
    Ama şimdi yapmadığımdan eminim. Artık eminim. Open Subtitles .لكن الأن أعلم أني لست كذلك, و أنا متأكد .أنا كذلك, أنا متأكد
    Kate, bak, sana karşı davranışlarımın bir pislik gibi olduğunu biliyorum, ve uzun zamandır böyleydi. Open Subtitles كيت.. انظري.. أعلم أني كنت حثالة معك لقد كنت كذلك لوقت طويل
    Boş zamanını çalışanlarına tanışma randevuları ayarlayarak geçirir ve eğer bir sorunum olursa biliyorum ki yardım edebileceği her şeyi yapar. TED يقضي وقت فراغه يحاول تجهيز مقابلات عمياء لموظفيه، وأنا أعلم أني لو وقعت في أي مشكلة سيفعل ما يستطيع ليساعدني
    Yeni şeylerle doluyum, güzel şeylerle... Bir sürü yeni parçayla doluyum, buna sahip olduğumu bilmiyordum. Open Subtitles أنه كمان جميل، ومليئ بالألحان روبي لم أعلم أني أملك الموهبة
    Elimden gelen herşeyi önemsediğim insanları desteklemek için para kazanmak için yapabileceğimi biliyordum." TED كنت أعلم أني لابد أن أفعل أي شيء أستطيعه لكسب بعض المال وإعالة الأشخاص الذين أهتم بهم."

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus