İşte bu yüzden bu şekilde acı çekmeme izin vermeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لذها السبب انظر، أعلم انك لا تستطيع تركي أعاني بهذا الحال |
Ben öldürmem. Senin de öldüremeyeceğini biliyorum çünkü ben öldüremem. | Open Subtitles | لا يمكن ، وأنا أعلم انك لا تستطيع ، لأنني لا أستطيع. |
Bak, kendinden başka hiçbir şeyi önemsemediğini biliyorum, ama bu benim için önemli. | Open Subtitles | أعلم انك لا تهتم لشيئ سوى نفسك لكن هذا الأمر يهمنى |
Pekala, bak, bu fikirden hoşlanmadığını biliyorum tutuklularla görüşmemden, Katie yüzünden. | Open Subtitles | حسنا ، انظر ، أنا ، أنا أعلم انك لا تحب فكرة ان أعمل مع سجين بسبب كاتي |
biliyorum, senin bu duygudan haberin yok ama harika bir şey. | Open Subtitles | وانا أعلم انك لا تدرك ماهية هذا الشعور ولكنه رائع |
Bunu duymak istemediğini biliyorum ama belki de insanlarla ilişkilerine sınır koymalısın. | Open Subtitles | أعلم انك لا تريدين سماع هذا ولكن ربما عليك أن تقللي من علاقاتك مع البشر |
Bunu duymaktan hoşlanmadığını biliyorum ama babana sormalısın. | Open Subtitles | انا أعلم انك لا تريد ان تسمع هذا, ولكنى أظن أنه يجب عليك أن تسأل والدك. |
biliyorum Holly ile uğraşmak istemiyorsun ama onu hayatından atamazsın. | Open Subtitles | أعلم انك لا تريدين التعامل مع هولي لكنك لا تستطيعين عزلها عن حياتك |
Bak ne düşündüğünü biliyorum, ama dersini ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، إنظري أنا أعلم انك لا تعتقدين أنني جدي بموضوع صفك |
Hâlâ travmada olduğunu biliyorum ama, onu yaptığından daha 11 yaşındaydı. | Open Subtitles | أنا أعلم انك لا زلت مصدومة ولكنه كان في ال11 حينما قام بذلك |
Tamamen kontrollüsün ama yine de hala benden korktuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنت بِالسيطرة ومع ذلك أعلم انك لا زلت تخافينني |
Dün gece nerde olduğunu teyit edemezsin, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك لا تستطيعي تأكيد .مكاني بالليلة الماضية |
O kağıtları iplemediğini biliyorum, o halde ne var? | Open Subtitles | أعلم انك لا تهتم حيال هذه الأوراق اذاً ما الأمر؟ |
Alec, seninle pek anlaşamadığımızı biliyorum... | Open Subtitles | أليك، وأنا أعلم انك لا نرى الامور من نفس المنظور |
Uyuduğunu ve beni duymadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك لا تسمعنى لأنك نائماً |
Onları tanımadığını biliyorum, ama eğlenceli olacak. | Open Subtitles | أعلم انك لا تعرفهم, لكن سيظل ذلك ممتع. |
O garbille konuşmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك لا تتحدث مع ذلك الفأر |
Onunla aynı masada oturamayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك لا تقبل ان تجلس في الطاولة معه |
Sen delisin, Spencer. O kadar paran olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | انت مجنون يا "سبينسر" أعلم انك لا تملك هذا القدر من المال |
Gitmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك لا تريد أن تذهب |