Bence sen de derinlerde gerçekten sevdiğin ve seni seven birisiyle olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | في أعماقك تودّين أن تكوني مع أحدٍ تحبينه حقاً، ويبادلكِ نفس الحب أيضاً |
İçinizde, derinlerde bir yerlerde, size yaptıklarını onlara ödetmek istemiyor musunuz? | Open Subtitles | في أعمق أعماقك , ألا تودّي منهم أن يدفعوا ثمن ما فعلوه بك ؟ |
Son bir kez evine gideceğini, çok derinlerde bir yerde her zaman biliyordun. | Open Subtitles | فى أعماقك , تعلم انه عليك أن تقوم بهذه الرحلة الأخيرة |
Haydi ama. İçten içe tam da bunu söylemek istiyorsun. | Open Subtitles | هيا، في أعماقك ذلك بالضبط ما كنت تحاول قوله |
Belki kalbinin derinliklerinde benim için hâlâ bir şeyler hissediyorsundur. | Open Subtitles | أقصد أنّك ربّما في أعماقك ما زلت تشعرين بشيء نحوي. |
Çünkü, içinde bir yerlerde müziğin hâlâ büyülü olabileceğini düşünen bir parça var. | Open Subtitles | لأنه لا يزال في أعماقك جزء يتذكّر أن الموسيقى يمكن أن تكون ساحرة |
İnsanlarla arana mesafe koymak için ne kadar uğraştığını biliyorum ve bunun için derinlerde bir yerde nedenlerin olduğundan eminim | Open Subtitles | أعرف صعوبة عملك لتبقي حاجزاَ بين الجميع في هذه الكوكب وأعلم أن في أعماقك هناك سبب وجيه |
Gerçeği, derinlerde bir yerde sakladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنّكَ تخفي الحقيقة في مكان ما في أعماقك |
Ve ta derinlerde kardeşini de kurtaramayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | , و في أعماقك تعرف لأنه لا يمكنك انقاذ أخيك |
derinlerde bir yerde sana doğruyu söylediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | في مكان ما في أعماقك أنتي تعرفين أنني أقول الحقيقة |
derinlerde bir yerde uzun süreli bir ilişki özlemi çekmiyor musun? | Open Subtitles | في أعماقك ألم ترد أن تكون في علاقة جدية ؟ |
Eğer kalkıp buna karşı koymazsan asıl önemli yer olan derinlerde, hâlâ maymun olduğunu göstermiş olursun ve sonra da silinip gidersin. | Open Subtitles | إذا لم تقف في وجه ذلك اجعلهم يعلمون أنك لا زلت قردًا في أعماقك حيث يتم اعتبار ذلك |
Her gün içten içe bu soruyu kendinize sormuyor musunuz? | Open Subtitles | ...ألست في أعماقك تسأل نفسك في داخلك كلّ يوم ؟ |
Hadi. İçten içe ne istiyorsun? | Open Subtitles | لذا هيا, مالذي تريد أن تفعله من أعماقك بالفعل؟ |
Bence içten içe kabullenilmek istiyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك ترغب من أعماقك القبول من الناس |
Ama zihninin derinliklerinde mantıklı olan tek şeyin bu olduğunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ..لكن في أعماقك أنت تعرف أن هذا هو الشيء الوحيد الذي بدا منطقيًا |
Bence bütün bunları benden istemenin bir sebebi var. Çünkü kalbinin derinliklerinde sen de biliyorsun ki annenin ölümünden sadece kendisi sorumluydu. | Open Subtitles | لأنك تدركين في أعماقك بأن أمك كانت مسؤولة عن مقتل نفسها بنفسها |
Onu neden koruduğunu biliyorum ama kalbinin derinliklerinde bunun doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أتفهم لما تحاول حمايتها ولكن في أعماقك انت تعرف إن هذا صحيح |
İçinde bir yerde benim senden daha zeki olduğumu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف بالتأكيد فى أعماقك أننى أذكى منك, أليس كذلك؟ |
Benim için tüm kalbinle savaştın, ama güneş battı artık. | Open Subtitles | لقد كافحتِ من أعماقك من أجلي، لكن الشمس قد زالت بالغروب |
Leydi Annemiz ,sana geldik, bu laneti senin derinliklerine koyuyoruz - ilk doğan oğlumu kim aldıysa, onun ilk doğan oğlunu ondan alacaksın, torunlarını da , tüm neslindeki ilk doğan çocukları da | Open Subtitles | نأتي لك، سيدة الأم ونضع في أعماقك هذه اللعنة على ما قتل ولدنا البكر |
Giydiğin renkleri değiştirebilirsin ama derinde sen her zaman olduğun acımasız orospu çocuğu olacaksın. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تقوم .. بتغيير اللون الذى ترتديه ,و لكن فى أعماقك .. ستظل دائماً تهدد نفسك بعدم الأمان كما كنت دائماً |
Kendi içine baktığını Ruhunun olması gereken derinlere kadar indiğini ve hiçbir şey bulamadığını söyle. | Open Subtitles | ألا إنّك نظرت في أعماقك لحيث يتعيّن تواجد روحك فإذا بك وجدت خواءً، أنبئه بذلك! |