| Bu ailenin, ben dahil artık suç ile işinin bittiğini söylüyorum. | Open Subtitles | أعني أن هذه العائلة انتهت من أعمال الجريمة وذلك يشملني أنا. |
| Demek istediğim, Bu anlattıkların kulağa bir çok açıdan inanılmaz geliyor. | TED | أعني أن هذه القصة وبعدة أشكال لا يُمكن أن تُصدق |
| Bu endüstri çok yakında tamamen değişecek. | Open Subtitles | أعني أن هذه الصناعة ستتغير برمتها في وقت قريب بما فيه الكفاية. |
| Bu iş umduğumdan da iyi çıktı. | Open Subtitles | نعم أعني أن هذه الوظيفة أكبر مما كنت أحلم. |
| Karar ona ait değil. Yani, ajans Bu şekilde çalışır. | Open Subtitles | ان هذا ليس عائدا لها , أعني أن هذه هي الطريقة التي تعمل بها وكالتنا |
| İşte Bu. Bu gerçekten oluyor. Sence ilginç nedir? | Open Subtitles | أعني أن هذه هي حياتنا الآن ما الذي يعجبك؟ |
| Demek istediğim şu ki şu an da Bu makinelere bağlı kalarak hayatına devam ediyor. | Open Subtitles | أعني أن هذه الآلات تقوم بمساندتها لكي تعيش |
| Tartışmak yok. Yani, Bu tecrübeyi hayatında bir kez yaşarsın. | Open Subtitles | لا نقاش ، أعني أن هذه تجربة لا تأتي إلا مرة واحدة طوال العمر |
| Ama, demek istediğim, Bu bir hikâye değil Bu gerçek. | Open Subtitles | و لكن , أعني , أن هذه ليست قصة إنها شيء حقيقي |
| Tamamen. Bu yazın bir numaralı kuralı gibi bir şeydir. | Open Subtitles | بالتأكيد أعني أن هذه القاعدة الأولى في الصيف |
| Birkaç yıl içerisinde Bu araç hurdaya ayrıldı. | Open Subtitles | في غضون بضع سنوات أعني أن هذه السيارة مهملة |
| Çok utanacak. Bu büyük bir kaza. | Open Subtitles | سوف يكون محرجًا، أعني أن هذه حادثة مجنونة |
| Bu devasa motorlar, ne kadar desem, bin beygire yakın güç sarf ediyorlar. | Open Subtitles | أعني أن هذه المحركات الكبيرة تطلق ما يقرب من ألف حصان |
| Yetişkin bir tırtıla dönerken etrafımızda olan Bu koza bize hizmet etti. | Open Subtitles | أعني, أن هذه الشرنقة خدمتنا طورتنا حتى خرجنا منها بالغين |
| Demek istediğim Bu çalmak olurdu ve geri dönüşü de oldukça zor. | Open Subtitles | أعني أن هذه ستكون سرقة, ومن الصعب أعادتها. |
| Yani Bu bu gerçekten bir şey yapmak için bir fırsat. | Open Subtitles | أعني أن هذه هذه فرصة لي لأفعل أمور جيدة جدًا |
| Yani, Bu parti sizin için de sayılır ha? | Open Subtitles | أعني أن هذه الحفلة لكم بقدر ما هي لنا |
| - Yani, Bu kamyon ağır taşımaya tasarlandı. - Olmaz. | Open Subtitles | -أنا أعني , أن هذه الشاحنة صنعت خصيصاً لحمل هذا النوع من الأسلحة |
| Sen romantiksin. Bu yaptığın büyük jest doğrusu. | Open Subtitles | أقصد أنك رومانسية أعني أن هذه تضحية |
| Ki Bu bir ilişki değil, sadece bir öpücük. | Open Subtitles | لا أعني أن هذه علاقة إنها مجرد قبلة |