"أغلبه" - Traduction Arabe en Turc

    • Çoğunu
        
    • Çoğu
        
    • çoğunlukla
        
    • kısmı
        
    • Bitir işini
        
    Neyse, o kadar da kötü değildi. Çoğunu kurtardık sanırım. Open Subtitles ذلك لم يكن سيئاً جداً أعتقد بأننا أنقذنا أغلبه
    - ...ama o benimkilerin Çoğunu aldı. - Ne için? Open Subtitles لَكنَّ أغلبه ماخوذ من اللغمِ من اجل ماذا؟
    Çoğu her konuda gerçekten de yoğun bir biçimde konuşuyordu. Open Subtitles في أغلبه كان عن أناس يتجادلون فعلا عن أيا كان, و بأسلوب حاد جدا
    Mahallenin Çoğu siyah işçi sınıfından. Open Subtitles هذا الحي أغلبه من الطبقة العاملة السوداء
    Fakat bence bu çoğunlukla aşırı ataerkil işverenlerden geliyor. TED ولكني أعتقد أن الأمر يرجع في أغلبه للأبوية المُفرطة لأرباب العمل.
    Bu terzilik şaheserleri için iki güçlü kadın ve tekerlekli sandalyedeki bir çocukla güreşmek zorunda kaldım ama büyük bir kısmı burada. Open Subtitles لذا، أنا كان لا بدّ أن أكافح إمرأتان قويتان جدا و طفل في كرسي معوّقين لمادة تصميم الأزياء لكن أغلبه هناك
    Arkadaşının işlerinin Çoğunu Deep Web'ten aldığını biliyoruz. Open Subtitles نعرف أن صديقكِ يقوم بالعمل أغلبه عبر الديب ويب
    Dergide gördüğüm bazı şeylerin, güzel olanları vardı, ...fakat Çoğunu beğenmedim. Open Subtitles البعض مِنْ الذي l رَأى في المجلاتِ، البعض مِنْ أَنَّهُ كَانَ جميلَ، لكن أغلبه l لَمْ يَحْببْ. lt كَانَ مبهرجَ.
    - Çoğunu arkalarında bıraktılar, ancak yine de hala ellerinde yarım düzine Goa'uld gezegeni yok edecek kadar var. Open Subtitles - - لقد تركوا أغلبه , خلفهم لكن لازال لديهم الكفاية , لمحو علىالأقلستةعوالم"جوائولد"
    Ve bana çok fazla değer veriyorsun. Onun Çoğunu kardeşin hak ediyor. Open Subtitles وأنت أطريت علي كثيراً يستحق أخوك أغلبه
    Dünya'nın atmosferı Çoğunu emiyordu. Open Subtitles غلاف الأرض الجوي كان يَمتصُ أغلبه.
    Bu keçi kanıyla bir çember çizilmiş. Ama yağmur izlerin Çoğunu silmiş. Open Subtitles المطر غسل أغلبه بعيدا.
    Çoğu günlük çekimleri izleme görüntüm, ama arada işe yarıyor. Open Subtitles أغلبه مشاهد لي و أنا أشاهد المسلسلات و لكن أحياناً أستفيد منه
    7-Her seksin sonuçları vardır bunların Çoğu berbattır." Open Subtitles السابعة: كل أنواع الجنس له عواقبه أغلبه رهيب
    Bilmiyorum. konuşmaların Çoğu ispanyolcaydı. Open Subtitles أنا لا أعرف. أغلبه كان في اللغة الإسبانية.
    Bazıları genellikle karbondan bazıları demirden, hatta Çoğu platinyum ve altından oluşuyor. Open Subtitles البعض أغلبه من الكربون أخرون من الحديد , و غيرهم حتى من البلاتينيوم و الذهب
    Çoğu iyi şeyler ama bazıları da çok kötü. Open Subtitles أغلبه جيد، وبعض منه سيء للغاية.
    Çoğu zaman geyik iç yağı, bazende küçük ördek parçaları. Open Subtitles أغلبه دهون الرنة الرنة وأحيانا البط
    Ben de fırında bulduğumuz külleri inceliyordum ve çoğunlukla şey, kül buldum, evet. Open Subtitles كنت أبحث في الرمـاد الموجود في البيتزا ووجدت أغلبه رماد ووجدت أيضاً.
    Zaman, çalışmayla ölçülüyordu duvar saatleri ve kol saatleri de var tabii ama çoğunlukla çalışma. Open Subtitles الوقت كان مقِاسَا بمقدار العملِ وأيضاً بالساعاتِ والساعاتِ، لكن أغلبه بالعمل
    NASA'nın Voyager sondası buradan geçtiğinde çoğunlukla donmuş azot buzla örtülü bir dünyayı ortaya çıkardı. Open Subtitles عندما مرّ بجواره مكّوك "ناسا" الفضائي "فوياجر" كشف عالمًا يُغطّي أغلبه ثلجٌ نيتروجيني متجمّد
    Hamburgerin büyük bir kısmı var. Open Subtitles حسنا ، أغلبه سندويتش
    Bitir işini! Open Subtitles أغلبه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus