| ailenin geri kalanını uyandırmadan ona ulaşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب فقط أن نصل اليها بعيدًا عن أعين بقية أفراد الأسرة |
| Tüm ailenin bir arada olması daha iyi değil mi? | Open Subtitles | أليس من الأفضل، جميع أفراد الأسرة مع بعضهم؟ |
| Dinle canım, cesedi teşhis etmek için bir aile üyesi gerekiyor. | Open Subtitles | أسمعيني، حبيبتي يحتاجون إلى أحد أفراد الأسرة للتعرف على الجثة |
| Her aile üyesi, ormanın derinliklerine giden bu koroya kendi parçasını ekler. | Open Subtitles | كل فرد من أفراد الأسرة يُضيف صوته إلى الأغنية التي تنتشر في أعماق الغابة |
| İnanıyoruz ki, aile üyeleri ve hastalar mutlaka ALS hastalığının önemini anlamalı. | Open Subtitles | نظن أن أفراد الأسرة والمرضى يجب أن يفهموا ماهو مرض متلازمة لو جيهريج |
| Ben yapamayınca aileyi bir arada tutmak için elinden geleni yaptığın için. | Open Subtitles | على القيام بأفضل ما عندك من اجل لم أفراد الأسرة بينما انا لم أستطع |
| Bebekten beri ilk kez bütün aile bir aradayız. | Open Subtitles | حسنا، انها أول مرة يجتمع جميع أفراد الأسرة معا منذ الطفل و |
| Normal atalardan değil, vampir atan. Ayrıca normal aile bireyleri gibi seni andırıyor falan da değildi. | Open Subtitles | وهي لم تكن تشبهكِ و حسب، مثل أحدّ أفراد الأسرة ، بلّ كانت أنتِ. |
| ailenin diğer üç üyesi ölmüş | Open Subtitles | أمّا أفراد الأسرة الـ 3 قتلوا على الفور. |
| Eger kabul edersen,GTF Metalarin isini halledicektir, ve daniel ve silvia ve ailenin geri kalani kurtulmus olucak. | Open Subtitles | إذا قمت بذلك، يمكن لشعبة مكافة المخدرات الأطاحة بالميتاس حينها دانيال، وسيلفيا وبقية أفراد الأسرة سيكونون أمنين |
| Tobias ve ailenin geri kalanının gitmene izin vermeyeceğini biliyorum Güzelim. | Open Subtitles | أنا أعرف توبايس وبقية أفراد الأسرة الذين لم يسمحوا لك أبداً بالمغادره يانور الشمس |
| Tobias ve ailenin geri kalanının gitmene izin vermeyeceğini biliyorum Güzelim. | Open Subtitles | أنا أعرف توبايس وبقية أفراد الأسرة الذين لم يسمحوا لك أبداً بالمغادره يانور الشمس |
| Her aile üyesi boğulmuş ve cesetleri ücra bir yere atılmış. | Open Subtitles | خنق جميع أفراد الأسرة وألقيت جثثهم بمنطقة نائية. لم نجد الكثير من الأدلة. |
| Arkadaşınızın ölümü çözmek için elimden geleni yapacağım aile üyesi pet çizgiler var. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بوسعي من أجل حل وفاة صديقك خفض أفراد الأسرة خفض للحيوانات الاليفة. |
| Kaçıranlardan biri ya da bir aile üyesi hastaysa niye paraya ihtiyaç duydukları anlaşılır. | Open Subtitles | إذا كان أحد الخاطفين أو كان أحد أفراد الأسرة مريضا هذا من شأنه أن يفسر لماذا يحتاجون الى المال |
| Öldürülen aile üyeleri, Çember üyesi olan akrabalar. | Open Subtitles | فقد قتل أفراد الأسرة والأقارب إلى الدائرة. |
| Belki geri dönmek ve aile üyeleri ile yaşamak zorunda -- bu her zaman iyi bir şey değildir. Ama bu güvercinleri bir şekilde tekrar bir araya getiriyor. | TED | . ربما كان عليها العودة والعيش مع أفراد الأسرة – – وهو الأمر الذي لا يعتبر دائما جيد. لكنه أمر يجمع الحمام معا مرة أخرى. |
| Öldükten sonra aileyi taşıyıp sonrasında onları öldürdüğüm yerlere geri koydum. | Open Subtitles | ونقلت أفراد الأسرة عقب مقتلهم ثم أعدتهم لاحقاً إلى حيثما كانوا وقت مقتلهم |
| Bana inanılmaz geliyor bu işte. Tüm hayatların aynı kutsal toprakta başlayıp son bulması için tüm aileyi, kabile toprağında tutmaya olan bağlılıkları. | Open Subtitles | هذا مبهر إليّ، الالتزام بإبقاء أفراد الأسرة في أرض العشيرة |
| Yani, bütün aile bir arada tatil için iyi bir çözüm. | Open Subtitles | أعني.. أنها طريقة عظيمة لجمع أفراد الأسرة معاً للحصول على إجازة ميسورة |
| Barışmanın anlamı genelde, kurbanın aile bireyleri cezaevine kadar gidip birden karısını veya çocuğunu öldüren bu adamı affetmeye karar vermeleri oluyor. | Open Subtitles | المصالحة هي في الأساس عندما يكون أحد أفراد الأسرة "ضحيّة... حيثُ يرقصون "الفالس وهم ذاهبون إلى السجن ، ويقرّروا |