"أفضل فرصة" - Traduction Arabe en Turc

    • en iyi şansımız
        
    • en iyi şans
        
    • en iyi fırsat
        
    • en iyi fırsatımız
        
    • en iyi şansın
        
    • şansı en yüksek
        
    • en iyi şansı
        
    • iyi şansımdı
        
    • iyi fırsat bu
        
    • en iyi seçenek
        
    • iyi şansımız bu
        
    • en iyi şansınız
        
    • en iyi şansımızın
        
    • en iyi şansım
        
    Yüksek Mahkemenin davamızı incelemeyi kabul etmesi en iyi şansımız olur. Open Subtitles ستكون أفضل فرصة لدينا إذا ما قبلت المحكمة العليا مراجعة قضيّتنا
    O bizim son ve en iyi şansımız olabilir. Open Subtitles هذا الولد يمكن أن يكون نا أخيرا، أفضل فرصة.
    Sana teklifimi sundum, görüp görebileceğin en iyi şans bu. Open Subtitles أخبرتك بعرضي .. و هو أفضل فرصة ستحصل عليها
    Ama şimdi bir Savaş Tırı kullanıyorum elime geçen en iyi fırsat bu. Open Subtitles وبما أنّي الآن أقود عربة حربيّة فهذه أفضل فرصة قد أحظى بها يوماً
    Bu bizim en iyi fırsatımız olabilir. Kaçmalarına izin vermeyeceğiz, değil mi? Open Subtitles ربما تكون هذه أفضل فرصة لنا نحن لن ندعهم يفرون بذلك , أليس كذالك
    Ve hepimiz, üniversiteye gitmenin normal bir hayata sahip olmak için en iyi şansın olacağını düşündük. Open Subtitles و كلنا اتفقنا أن ذهابكِ إلى الكلية ستكون أفضل فرصة لكِ للحصول على حياة طبيعية
    İstatistiksel olarak neye sahip olduklarını çözmemiz için en iyi şansımız bu. Open Subtitles إنها أفضل فرصة لنا لتحديد المكان الذي سيذهبون إليه
    O gemi eve dönmemiz için en iyi şansımız. Open Subtitles تلك السفين هى أفضل فرصة لدينا للعودة الى الديارس
    Ayrıca teknik olarak en iyi şansımız değil. Tek şansımız olduğuna oldukça eminim. Open Subtitles وعمليّاً، ليست أفضل فرصة لنا كلّي يقين أنّها فرصتنا الوحيدة
    Biletsiz yolcuları çatıdan düşerken görmek için en iyi şansımız! Open Subtitles أنها أفضل فرصة لـ مشاهده المسافرون خلسة يتساقطون من علي السطح
    Burası en iyi şansımız. En azından nereden geleceklerini biliyoruz. Open Subtitles هذه أفضل فرصة لنا معهم، على الأقل فنحن نعلم من أين سيأتون
    Şey ondan sonra var varsa, planları ile geçmesi durumunda ne olduğunu bulmak için en iyi şans. Open Subtitles أفضل فرصة لنا لمعرفة ماذا لو هي أن تذهب في الخطط الخاصة بك
    O geminin en iyi şans biz ev almak var. Open Subtitles تلك السفينة هي أفضل فرصة لنا للعودة الى الديّار
    Bu elime geçen en iyi şans. - Üzgünüm, başka şansım yok. Open Subtitles هي أفضل فرصة لدي، معذرة، لا خيار آخر أمامي
    en iyi fırsat bir hayvanın zayıf veya zaten yaralı olmasıyla ortaya çıkar. Open Subtitles تأتي أفضل فرصة عندما يكون حيوان ضعيفاً أو مجروحاً بالفعل.
    Fakat, eğer o haklıysa? Eğer Soren'i yenmek için en iyi fırsatımız buysa? Open Subtitles ولكن ماذا عن إذا كان محقاً , ماذا لو كانت هذه أفضل فرصة لدينا لهزيمة سوران
    en iyi şansın, aşağılara inmek. Open Subtitles أفضل فرصة لديك هو أن تبقى منخفضاً
    Yani oraya varma şansı en yüksek olan kişinin gitmesi gerekmez mi? Open Subtitles أعني، ألا ينبغي أن يذهب الشخص الذي يمتلك أفضل فرصة للوصول إلى هناك؟
    Çocuklarına hayatta en iyi şansı vermek istiyorlar. TED إنهم يرغبون في تقديم أفضل فرصة لابنائهم في الحياة
    O pislikleri bulmak için en iyi şansımdı. Open Subtitles كومة اللحم هذا كان أفضل فرصة لنا لمعرفة هويّة أولئكَ الملاعين!
    - Kan naklinden sonraki en iyi seçenek. Open Subtitles إن عجزت عن إجراء نقل دم، فهذه أفضل فرصة لنا.
    en iyi şansınız, onlar sizi dövmeyi bırakana kadar top şeklinde kıvrılmanız. Open Subtitles أفضل فرصة لك هي أن تتكور منتظراً أن يتوقفا عن ضربك
    Ölümüne korkmuş bir anneye en iyi şansımızın bir sihir numarası olduğunu söyleyemem. Open Subtitles ،لن أخبر أمّاً يتمكّن الهلع منها أنّ أفضل فرصة لنا هي خدعة سحريّة
    Belki de en iyi şansım değil. Belki de son şansım. Open Subtitles ربما ليس فقط أفضل فرصة ، بل الفرصة الأخيرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus