Umarım şimdiye kadar unutmuştur çünkü en iyi şansımız o. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون قد تجاوز الأمر الآن لأنه أفضل فرصنا |
en iyi şansımız alıcı gibi davranıp değişim yerinde adamı tutuklamak. | Open Subtitles | أفضل فرصنا لفهم؟ سريع هو التظاهر كمشترين و من ثم اعتقاله |
Bunu önlemek için en iyi şansımız, gösterisinin, yapacağı her silahı almamız için bizi etkilediğini bilmesini sağlamak. | Open Subtitles | أفضل فرصنا هي بتركه يعلم أن عرضه الأول أقنعنا بشراء كل سلاح يستطيع إنتاجه |
Öyleyse hayatta kalmak için tek şansımız böyle düşünmelerine izin vermek olur. | Open Subtitles | وإن كانت هذه هي الحال، فإنّ أفضل فرصنا في النجاة هو في إبقائهم على اعتقادهم، حسناً؟ |
Yakalamamız için en iyi şansımız bu. | Open Subtitles | إنها أفضل فرصنا للقبض عليهم |
Bir de silahı elimize geçirmek için en iyi şansımızı kaybedeceğiz. | Open Subtitles | أجل، ونفقد أفضل فرصنا بالحصول على هذا السلاح |
en iyi şansımız olduğunu da söylemiştim. | Open Subtitles | وقلت ايضاً انها أفضل فرصنا |
Kalbini kırmak için en iyi şansımız Kate'i ne kadar önemsediğini görmek. | Open Subtitles | و أقول أنها أفضل فرصنا بتحطيم قلبه سنرى كم يحب كيت فنجربه في المباراة النهائية |
Şu an nükleer bombayı bulmamız için en iyi şansımız o. | Open Subtitles | حالياً فهو أفضل فرصنا لنجد القنبلة النووية |
O kurşunu durduramaz, tamam mı? Oraya geri döndüğümüz zaman ne yapacağız? Bu bizim en iyi şansımız. | Open Subtitles | ما نحتاجه هو أن نستند لزاية، هذه أفضل فرصنا وننتظره لكي يأتي إلينا |
Hayatta kalmak için en iyi şansımız batarya bitmeden önce GPS'i bulmak. | Open Subtitles | أفضل فرصنا للنجاة هو الحصول على جهاز تحديد المواقع |
Neyse, en iyi şansımız arama emrine odaklanmak. | Open Subtitles | على أية حال، أفضل فرصنا هي التشكيكُ في مذكرة الإعتقال. |
en iyi şansımız arkadan dolanmak bence. | Open Subtitles | أريد القول أن أفضل فرصنا هي بالالتفاف من الخلف |
Bu vericiyi ayarlayabilmemiz kurtulmak için en iyi şansımız. | Open Subtitles | إذا تمكنا من إيجاد هذا الجهاز فستكون هذه أفضل فرصنا للنجاة |
Kalbini kırmak için en iyi şansımız Kate'i ne kadar önemsediğini görmek. | Open Subtitles | و أقول أنها أفضل فرصنا بتحطيم قلبه |
Pinehearst denilen yer en iyi şansımız olabilir. | Open Subtitles | ربما "باينهيرست" هذه أفضل فرصنا |
- Bauer'ı yakalamak için tek şansımız o. - Peki. | Open Subtitles | -إن كنا نريد الإمساك بـ(باور)، فهي أفضل فرصنا |
Ama Ryan Burnett'in o insanları bulmak için tek şansımız olduğu fikrini ileri sürdü. | Open Subtitles | لكنه عزز الفكرة بأن (رايان بورنيت) كان أفضل فرصنا لتحديد هوية هؤلاء الأشخاص |
Tamam, sanırım en iyi şansımız bu. | Open Subtitles | حسنٌ، أظنّ أن هذه أفضل فرصنا. |
Herkesin fikrine saygı duyabilirim ama bu kız az önce dünyayı kurtarmaktaki en iyi şansımızı mahvetti. | Open Subtitles | يمكنني الرضا بأفضل ما فيهم، ولكن أتعلم؟ هذه الفتاة قد أفسدت أفضل فرصنا لإنقاذ العالم |