| Bak, o şarkıyı ondan daha iyi söyleyebilirim, biliyorum. Tek istediğim bir şans verilmesi. | Open Subtitles | . أعلم أن بإمكاني أداء النمرة أفضل منه . كل ما أطلبه هو الفرصة |
| Eğer José Dolores'i bertaraf etmeyi başaracaksak ondan daha iyi olduğumuzdan değil veya ondan daha cesur olduğumuzdan değil; | Open Subtitles | في القضاء على خوسيه دولوريس ليس السبب اننا أفضل منه او اكثر شجاعة منه الامر ببساطة اننا لدينا سلاح اكثر |
| Çok hoş, kibar biri. ondan daha iyi bir komşu bulamazdım. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف, و طيب فقط لم أكن لأجد جاراً أفضل منه و لو تمنيت |
| Kısa bir süre o evde yaşayacağız sonra satıp daha iyisini bulacağız. | Open Subtitles | سوف نسكن في هذا المنزل مدة قصيرة ثم أبيعه, وأجلب أفضل منه |
| Sanat dünyasının kirli alt tarafını ondan iyi bilen yok, efendim. | Open Subtitles | لا أحد يعرف الجانب السفلي القذر لعالم الفن أفضل منه سيدي |
| Ya sonra daha güzel bir şey bulursam? | Open Subtitles | لحظة , ماذا إن كان هناك أفضل منه لاحقاً ؟ |
| Sakın ondan daha iyi olduğumu söyleme. Kötüyü bırakıp, iyiyi almamı da söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي لي أنني أفضل منه لا تقولي لي خذ الجيد و اترك السئ |
| Benim için istediği tek şey, ondan daha iyi bir yaşam sürmemdi. | Open Subtitles | كل ما يتمناه في حياته هو أن أحظى بحياة أفضل منه |
| Ama görünüşe göre ondan daha iyi öpüşüyormuşum. | Open Subtitles | و لكن على ما يبدو أنا أقبل أفضل منه لذا, هذا جيد |
| Yani tamam, baya seksi ve muhteşem ama rahmetli büyük annem bile ondan daha iyi klarnet çalar. | Open Subtitles | أعني, بالتأكيد هو رائع حتى اخمص قدميه لكن جدتي الميتة يمكنها عزف الكلاربنيت أفضل منه |
| Ve burada oturmuş, bizi ondan daha iyi yapan nedir ki diye çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | وإنّي جالس هنا أحاول تبيُّن شيء يجعلنا أفضل منه. |
| O zaman bile ondan daha iyi biri olacağını biliyordum. | Open Subtitles | حتى عندها, عَلِمتُ أنَّكَ رجلاً أفضل منه |
| daha iyisini hak ettiğinin farkına vararak ettin bile. | Open Subtitles | لقد فعلت حينما ادركت إنك تستحقين أفضل منه |
| Hayır bu görmemişlik. daha iyisini bilmiyorlar yalnızca. | Open Subtitles | لا ، إنه جهل فحسب هم فقط لايعرفون مطاعم أفضل منه |
| Ama yine de bundan çok daha iyisini yapabilirdi. | Open Subtitles | ولكني مازلت أعتقد أنها تستحق أفضل منه بكثير كيف حالكم يا رفاق؟ |
| - ondan iyi değilsiniz. - Lütfen, açıklamama izin ver. | Open Subtitles | . أنت لست أفضل منه . رجاء ، أتركنى أوضح هذا |
| Bize bir etten farkımız yokmuş gii davranırsan, ondan iyi değilsin! | Open Subtitles | عندما تقوم بمعاملتنا كلحم فأنت لست أفضل منه |
| Durun. Ya sonra daha güzel bir şey bulursam? | Open Subtitles | لحظة , ماذا إن كان هناك أفضل منه لاحقاً ؟ |
| ondan daha iyiyim,ve hiç onun karşısına çıkmıcam. | Open Subtitles | أنا أفضل منه .. لن أحصل على فرصة أبداً |
| Ben sadece onun kötü birisi olduğunu söylüyorum, ve sen Daha iyilerini hakediyorsun. | Open Subtitles | أقول وحسب أنه شاب سيء وتستحقين أفضل منه بكثير |
| Bana spor salonunda iki ay süre, özel bir eğitmen ve yeterince steroit ver, ben de en az onun kadar iyi görünürüm. | Open Subtitles | شهرين من الرياضة، مع وجود مدرب، ومنشطات، وسأبدو أفضل منه |
| Daha iyisi de yoktur. Uzun zamandır hastam. | Open Subtitles | ,و لا رجل أفضل منه إنه عميل قديم |
| Teknik olarak bu onun işi. Ama sen daha iyisin. | Open Subtitles | لأنها وظيفته تقنياً, لكنكِ أفضل منه فيها |
| Artık kendimi ondan üstün gördüğüm için onu terk ettiğimi sanıyor galiba. | Open Subtitles | وأعتقد إنه يعتقد ذلك أنفصلت عنه لأني أعتقد أني أفضل منه الآن |
| Umarım bir şeyler kapmışsındır. Bundan daha iyi bir eğitim bulacak değilsin. | Open Subtitles | آمل أنّكَ اتخذت منه شيئًا، فلن تجد أحدًا أفضل منه تعليمًا. |
| Elbette öyle. Belki, Conners ondan daha iyidir? | Open Subtitles | بالطبع لقد فعل لا أحد يعرف (كونيرس) أفضل منه |