| Tek yaptığım randevularımızı asmak için çılgınca, aptal aptal bahaneler bulmaktı. | Open Subtitles | كل ما أفعلهُ هوَ إختلاق الأعذار اللئيمة المجنونة للهروب من مواعيدنا |
| Bu zaten yeteri kadar karmaşık bir de siz her yaptığım işi karıştırmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | انتَ تعرف, أن هذا مٌعقد بما يكفي. بدون أن تعبث بهِ. كُل شيء أحاول أن أفعلهُ. |
| Çalıştığını biliyorum ve ben de çalıştığımı sanıyorum yani ne yaptığımı bilmiyorum... | Open Subtitles | حسناً،أنا أعلم بأنكِ تتمرنين، و أنا أعتقد بأنني كذلك،ولا أعرف مالذي أفعلهُ |
| Lütfen,acaba birisi neden burada ne işim olduğunu açıklayabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لأحد أن يفسر لي ما الذي أفعلهُ هنا؟ |
| yapmamı istediğiniz şey her neyse cevabım evettir. | Open Subtitles | أياً كان ما تريدينني أن أفعلهُ فالأجابة هيَ أجل. |
| Başka ne yapabileceğim hakkında bana bir fikir verebilirsen, bu harika olur. | Open Subtitles | واذا كانَ لديكِ أي فكرة لما يٌمكنُ أن أفعلهُ سيكون امراً رائعاً |
| Tek bildiğim hayatımın geri kalanıyla ne yapacağımı çözmem gerek ve onu burada, siz beni pohpohlarken yapamam. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه، هو أنّي يجبُ أن أعرف مالّذي أفعلهُ بما تبقى من حياتي الآن، و لا أستطيعُ فعل هذا هنا، و أنت تقيّدني طوال اليوم. |
| yaptığım şeyin ne olduğunu bilir gibi baktım oraya. | Open Subtitles | أتعلمين انني قد نظرتُ بالمجهر كأنما أعرف ما أفعلهُ |
| Aslında, yaptığım her şeyle ilgili mutlaka şikayet eder. | Open Subtitles | هي في العادة تتذمر حول أية شيء أفعلهُ أنا |
| Ve benim seninle yaptığım şey aynen bu oluyor. | Open Subtitles | و الذي أفعلهُ أنا معكَ بالتأكيد يعبثُ مع الوضع الراهن |
| Ve benim seninle yaptığım şey aynen bu oluyor. | Open Subtitles | و الذي أفعلهُ أنا معكَ بالتأكيد يعبثُ مع الوضع الراهن |
| Neyi nasıl yaptığım seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | ما أفعلهُ و كيف سأفعلهُ هو أمراُ لا يخُصك |
| Yani yaptığım hiç bir şeyin seni şaşırtmaması gerekir. | Open Subtitles | لذا لا شيئ يمكنُ أنّ أفعلهُ و يكونُ بمثابةِ صدمةٍ لك |
| Büyükbabam bu yaptığımı görmek isterdi. | Open Subtitles | دعني أخبركَ أن جدي سيتوقع مني أن أعرف ما أفعلهُ |
| Aramayı yaparken ne yaptığımı bilmiyordum. | Open Subtitles | أجريتُ الإتصال قبل أن أعرف ما الذي كنتُ أفعلهُ |
| Ciyaklayan domuzlara ne yaptığımı bilmek ister misin? | Open Subtitles | أتعلم ما أفعلهُ بالخنازير عندما لا تتوقف عن الصراخ |
| Gecenin bu vakti karın içinde ne işim var? Neredeyiz? | Open Subtitles | مالذي أفعلهُ وسطَ كومةٍ من الثلج في منتصف الليل؟ |
| Evimde ne yaptığım benim işim. | Open Subtitles | ما أفعلهُ في منزل هو شأني. |
| Bu konuda bir şey yapmamı ister misiniz? | Open Subtitles | هل هنالك أي شئ تريدين مني أن أفعلهُ بشأن ذلك؟ |
| Ne yapmamı istersen yapacağım. | Open Subtitles | سوف أفعل أيّ شيء تُـريديني أن أفعلهُ |
| Öyleyse maalesef benim yapabileceğim çok bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً إذاً، لا يوجَد ما أفعلهُ لِسوء الحَظ |
| Özel olarak yapabileceğim her şeyi yapıyorum. Anladım. Gizem, biraz soğukkanlılık. | Open Subtitles | أنا أفعل كل شيء أستطيع أن أفعلهُ الغموض أراهن أن النساء تعشق هذا |
| Ne yapacağımı şaşırdım. | Open Subtitles | لا أعلم ما أفعلهُ غير ذلك |
| Bunun yerine ne yapmam gerekirdi biliyor musun? | Open Subtitles | تعرفُ ما كانَ عليَّ أن أفعلهُ بدَلَ ذلك؟ |
| Selam. Burnundaki kemere odaklan, ben de öyle yapıyorum. | Open Subtitles | مرحباً. فلتنظر فقط إلى أعلى أنفه هذا ما أفعلهُ أنا. |