Tuhaf fikirleri vardı. Fakat yine de olanlar çok üzücü. | Open Subtitles | كانت أفكاره غريبةٌ جدًا، و لكن ما حدث كان مؤسف. |
Sıra dışı fikirleri vardı. Yine de ona yazık oldu. | Open Subtitles | كانت أفكاره غريبةٌ جدًا، و لكن ما حدث كان مؤسف. |
Kocamın çevrim içi aktiviteleri, ona karanlık düşüncelerini keşfedip tüketebileceği güvenli bir alan sağlıyor, ...böylece hayatının kalanına taşmıyor. | Open Subtitles | نشاط زوجي على النترنت يمنحه مساحه امنه اين يمكنه استكشاف وانهاك أفكاره السوداء حتى لا تختلط مع بقيه حياته |
Kendi blog'umda, onun gerçekçi düşüncelerini her gün kötüleşen durumuma uygulamaya çalışıyordum. | TED | وفي تلك المدوّنة، كنت أحاول تطبيق أفكاره كواقعيّ على ظروفي التي تزداد كآبةً. |
Platon'un, modern dünyanın temelleri hâline gelen fikirlerini düzeltmeye, iyileştirmeye ve düzenlemeye devam ediyoruz. | TED | نحن مستمرون في تنقيح، وتعديل، وتصحيح أفكاره والتي تعتبر أساسًا لعالمنا المعاصر. |
Onun düşünceleri değil. Dünyayı nasıl göreceğin nasıl hissettiğine bağlıdır. | Open Subtitles | ليست أفكاره فقط، طريقة شعورك هي التي تحدد نظرتك للعالم |
Of, bu kadar lakırtı yeter, kız. Çak kafasına! aklını başına toplamasını söyle. | Open Subtitles | يكفي هذا الحديث يا فتاة، اضربيه علي رأسه، اجعليه يستعيد أفكاره |
Dine ilişkin fikirleri, Flaman dilini savunması... | Open Subtitles | عن أفكاره الدينية ,عن دفاعه عن اللغة الفلمنكية ؟ |
Yok, bir şey değildi. Sadece fikirleri için ona teşekkür ettim. | Open Subtitles | لا ، لا شئ ، كنت فقط أشكره من أجل أفكاره الجيدة |
Herkes öncü bir filozoftan korkar. Bu, onların fikirleri önemsenecek anlamına gelir. | Open Subtitles | .كل فيلسوف له سلفه دعم لتأكيد أفكاره الخاصة |
Çünkü müzik düşüncelerini ve kuruntularını alarak, onları hayal gücü ve yaratıcılığıyla gerçekliğe dönüştürmesine izin verir. | TED | لان الموسيقى كانت تسمح له بتحويل أفكاره وأوهامه وتشذيبها عبر خياله وإبداعه إلى الواقعية |
Konuşma insanın düşüncelerini ifade etmek için önemli bir araçtır. | Open Subtitles | الخطابة أكثر أدوات المرء أهمية لنقل أفكاره |
Sürekli onun düşüncelerini duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أَسْمعُ أفكاره بَين الحِيِنِ والآخر. |
Weishaupt, kilisenin ideolojisinin eksikliklerine ışık tutacak gizli bir cemiyet aracılığıyla fikirlerini yaymaya karar verdi. | TED | قرر وايسهاوبت أن ينشر أفكاره من خلال مجتمعٍ سري يسلّط الضوء على أوجه القصور في مذهب الكنيسة. |
Bu yüzden gece boyunca uyumadan fikirlerini yazarak açıklamaya çalıştı. | TED | فأمضى طوال الليل يكتب، في محاولة لتفسير أفكاره. |
Şimdi, kesinklikle sadece bir kaç elektrot koyarak kafasında geçen tüm düşünceleri anlayacak değiliz. | TED | الآن، ومن الواضح أننا لن نضع اثنين من الأقطاب على رأسه ونفهم بالضبط ما أفكاره كلها على المضمار. |
düşünceleri yüzünden baskı gören siyasi bir kişilik aynı zamanda. | Open Subtitles | إنه كذلك مفكر سياسي تعرض للاضطهاد بسبب أفكاره |
At ne istediğini biliyor gibi, sanki onun aklını okuyabiliyor. | Open Subtitles | يبدو أن الحصان يعرف ما يريد، وكأنه قادر على قراءة أفكاره. |
Veya yanlış anlaşılmış dahi fikri, dünyanın onun fikirlerine uymamasından yılmıştır. | TED | أو أن هذه فكرة عبقرية يساء فهمها ، أحس أو أحست بالإحباط من أن العالم لا يتناسب مع أفكاره أو أفكارها |
Bu, tarihin nasıl bilim yaptığının ve bilimin nasıl tarih yazdığının ve üretilen fikirlerin dünyamızı nasıl değiştirdiğinin hikayesi. | Open Subtitles | هذه هي قصة كيف صنع التاريخ العلم وكيف صنع العلم التاريخ وكيف غيرت العالم أفكاره الناشئة |
Felsefecinin sözleri, fikirler, eylemleri kendi anlamından ve değerinden ayrılamaz. | Open Subtitles | .. مذكرات الفيلسوف أفكاره .. أفعاله . لا يمكن فصلها عن قيمته |
Yerçekimine ilişkin düşüncesini meşhur bir düşünce deneyiyle açıklayacaktı. | Open Subtitles | لقد قام بالتعبير عن أفكاره حول الجاذبية في تجربة عقلية شهيرة |
Şimdi, onun en iyi ve en kötü fikirlerinin kısa bir özetini sunacağız. | TED | لذا إليكم موجزًا لمضمون بعض أفضل وأسوء أفكاره. |
Nasıl yapacağım hakkında hiç bir fikrim yok, Fakat onun düşüncelerine ve benimkinleri toplamaya yeltendim. bu kitabı oğlum için bıraktım. | TED | لم تكن لدي فكرة عن كيفية فعل ذلك لكني ملتزمة بترجمة أفكاره وأفكاري في كتاب، وترك ذلك الكتاب المنشور لولدي |
Ya da gözü bir tehdidi görsel olarak veya skoplarından birinde algılar algılamaz pilotun düşünce itkileri, tehdide füze yolluyor. | Open Subtitles | أو سرعان ما تدرك عينه خطراً إما بصرياً, وإما على إحدى شاشات الرادار إندفاعات أفكاره توجه الصواريخ على ذلك الخطر |
Tasarımını ikincil kaynaklardan mı alıyor? | Open Subtitles | أهو يستمدّ أفكاره من مصادر علمانيّة؟ |
Sevgili oğlumuz ve onun yeni dâhiyane fikirlerinden biri. | Open Subtitles | ابننا العزيز وواحدة من أفكاره الجديدة الفتية |
Kitabın, onun büyük düşüncelerinin tohumları olacak. | Open Subtitles | سيمثل كتابك بذور العديد من أفكاره العظيمة |