"أقرب من" - Traduction Arabe en Turc

    • daha yakın
        
    • erken
        
    Benim dairem daha yakın diye neden ben rahatımı bozayım? Open Subtitles هل عليّ ألا أشعر بالراحة لأن منزلي أقرب من منزلك؟
    Bu beyinlerin eşzamanlı aktivite döneminde daha yakın şekilde eşlendiğini gösteriyor, ve oklar açık şekilde soldan sağa gidiyor. TED وهذا يعني أن تتم مزامنة العقول بشكل أقرب من حيث النشاط المتزامن، ومن الواضح أن الأسهم تتدفق من اليسار إلى اليمين.
    Anneme daha yakın bir yere taşındım, eşim artık benimle seyahat ediyor. Çocuklar tatildeyken eve gelemiyorlarsa ben onlara gidiyorum. TED انتقلت لمكان أقرب من والدتي، عادةً تسافر زوجتي معي، وعندما يكون أطفالي في إجازة، إذا لم يأتوا للمنزل، فإني أذهب إليهم.
    Ve bu teleskopla galaksi merkezine daha yakın yıldızları da görebileceğiz. TED و بهذا المنظار يجب أن نكون قادرين على رؤية النجوم التي هي أقرب من مركز المجرة.
    Nasıl gitti? Harikaydı, görünüşe bakılırsa bu sene Noel erken gelecek. Open Subtitles الأمور عظيمة ويبدو أن عيد الميلاد سيحل أقرب من المعتاد
    Lise daha iyi. Üniversiteye daha yakın. Open Subtitles المرحلة الثانوية أفضل، أقرب من المرحلة الجامعية يطلقون عليكِ الألقاب
    Carl? Hangisi daha iyi emin değilim. Altı, üçe daha yakın, onun getirdiği bir rahatlık var. Open Subtitles لا أدري أيهما كان أفضل ، فرقم 6 كان أقرب من رقم 3 لذا فهناك تناسب
    daha yakın olsaydık kaynardık, daha uzakta olsaydık donardık. Open Subtitles لو كنا أقرب من ذلك لاحترقنا، ولو كنا أبعد من ذلك لتجمدنا.
    İkinci atış, nasıl birinciden daha yakın atılabilir? Olamaz. Open Subtitles كيف يعقل ان الطلقة الثانية أقرب من الأولى
    Evet, ama bizden çok Binbaşı Sheppard'a saldıran böceğe çok daha yakın durumdalar. Open Subtitles نعم لكنهم أقرب من الى الحشره التى هاجمت ميجور شيبرد.
    Isınıp şişerler ve birbiri etrafında her biri bir öncekinden daha yakın olan, sarmal birkaç geçiş yaparlar. Open Subtitles ترتفع حرارتهم وتنتفخ وتصبح حلزونية حول بعضها البعض يحاولون الإقتراب أكثر من مرة وفي كل مرة أقرب من التي سبقتها
    Şimdi başka birine aşık olduğunu biliyorum ve onunla evleneceğini, yaşına daha yakın biriyle. Open Subtitles والآنأناأعلمبأنهاتحبشخصاآخر، وسوف تتزوج منه ، شخص أقرب من عمرها.
    Şimdiye kadar konuştuğumuz herkesten daha yakın, haklı mıyım? Open Subtitles أقرب من أي شخص آخر تحدث، على أي حال، أنا على حق؟
    Bu mesele zaman konusunda çok hassas. daha yakın bir zamana görüşme ayarlayamaz mıyız? Open Subtitles إنّ هذا الأمر وقته حسّاس، أهُنالك أيّةُ فرصةٍ يُمكنني، الحصول لو حتّى على إجتماعٍ موجز في موعد أقرب من ذلك.
    Şu an katili bulmaya, ceset tüterkenkinden daha yakın değilim. Open Subtitles لستُ أقرب من إيجاد القاتل أكثر من الوقت الذي كانت فيه البقايا تحترق.
    Ona daha yakın olmana ihtiyacım var. Open Subtitles ولكني في حاجة لك للحصول على أقرب من ذلك.
    Bu durumda kumar bağlılığının sırasında annemde kaldığımı ama artık daha yakın olduğumuzu söyledim. Open Subtitles أوه، لو سألت، فأثناء إدمانك للمقامرة بقيت عند أمي لمدة شهر لكننا الأن أقرب من ذي قبل
    Umarım bundan daha yakın değildir. Dur bir dakika, şeyi kastetmedin... Open Subtitles لا أعتقد أنه أقرب من هذا، مهلاً، أنت لا تعني ذلك...
    Yani, ...üniversite başka bir dünyadan çok daha yakın. Open Subtitles حسنا، الكلية هي جحيم الكثير أقرب من الأرض آخر.
    Mümkün olan en erken zamanda. Open Subtitles نحن نتحدث عن الكثير في وقت أقرب من وقت لاحق.
    Güvenlik iki dakika içerisinde bu katı temizlemeye başlayacak hatta belki daha da erken. Open Subtitles الأمن سيبدء في مسح هذا الطابقخلالدقيقتين... . أو ربما أقرب من هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus