"أقسمتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • yemin ettim
        
    • yemin etmiştim
        
    • ant içtim
        
    • yemin içip
        
    • söz verdim
        
    • a yemin
        
    Aslında şerif olmak, isteyeceğim son şeydir, ama ben bir yemin ettim. Open Subtitles تَعْرفُ، شخصياً، أنْ اكُونَ مُديرَ شرطة الشيءُ الأخيرُ أُريدُ، لَكنِّي أقسمتُ قَسَماً،
    Bir kadının benim için anlamının, kumsaldan aldığın bir taştan daha fazla olmayacağına yemin ettim. Open Subtitles أنا أقسمتُ ان مفيش إمرأةِ ستعني لي شيئ أبداً أكثر مِنْ حجارة التقطها من على الشاطئ
    Ben de bir daha bir kadınla arama asla işimi sokmamaya yemin ettim. Open Subtitles أقسمتُ أنني لن أدع مهنتي مجدداً تقف بيني وبين امرأة.
    Hayır, hayır, hayır. Son Pebble oynadığımda, bir daha asla başka kulüp seçmeyeceğime yemin etmiştim. Open Subtitles لا، آخر مرة لعبتُ فيها الحصى أقسمتُ إنني لن أنضم ثانية إلى أيّ نادٍ
    Ve başladığım noktaya geri dönmemeye yemin etmiştim. Open Subtitles وأنا أقسمتُ بأنَّ أنا أبداً لا يَنتهي مِنْ أين جاءت أنا.
    Babanı ve tüm kardeşlerini tek tek öldürmeye ant içtim. Open Subtitles أقسمتُ بقتل والدك وجميع إخوتك، واحد تلو الآخر.
    Kılıcım için Alfred'e yemin içip Sigefrid ve Erik'i mağlup ettim. Open Subtitles أقسمتُ بسيفي إلى (ألفريد) وهزمتُ (سيجفريد) و(إريك)
    Neye inandığın umurumda değil. Bu işleri bırakacağıma uzun zaman önce söz verdim. Open Subtitles لا أكترثُ بما تصدّق لكني أقسمتُ على تلك النذور منذ زمن بعيد
    Schillinger'ın duruşmasında, elimi İncil'in üstüne koydum ve Tanrı'ya yemin ettim, doğruyu söyleyeceğime ve sonra yalan söyledim. Open Subtitles وضعتُ يدي على الإنجيل و أقسمتُ للرَب بأني سأقول الحقيقَة و ثُمَ كذَبت
    Bir daha o şekilde küçük düşmemeye yemin ettim. Open Subtitles وأنا أقسمتُ أَبَداً لكي يُذلََّ ذلك الطريقِ ثانيةً.
    Bir daha asla katılmayacağıma yemin ettim. Open Subtitles أقسمتُ بأنّني لن أُشاركُ ابدا في المسابقاتِ ثانيةً
    Doğruyu söylemeye yemin ettim ve doğru şu ki, hiçbir şey söylemeyeceğim. Open Subtitles أقسمتُ أن أقول الحقيقة، والحقيقة هي أنني لن أقول أيّ شيء
    Şikago'nun baş komiseri olduğumda sadece sokaktaki suçlarla değil belediyedeki suçlarla da mücadele etmeye yemin ettim. Open Subtitles عندما أصبحتُ مشرفة على دائرة شرطة شيكاغو أقسمتُ ليس بمحاربة جرائم الشارع وحسب بل وحتى في بلدية المدينة
    Ardından birçok böceği öldüreceğime yemin ettim. Open Subtitles أقسمتُ ثمّ بأنَّ أنا أَقْتلُ كما العديد مِنْ البقِّ.
    Nen gücünün karşılığında bu gücü sadece örümceklere karşı kullanacağıma yemin ettim. Open Subtitles مقابل قوّة ''النين''، أقسمتُ أن أسخّر قوّتي ضد العناكب وحدهم.
    Bir baba olarak b.tan biri olmayacağıma yemin etmiştim ve Tanrı bana yardım etti. Open Subtitles أقسمتُ بأنّني لا أَتحوّلَ إلى مُتسكّعِي أبّ، والله يُساعدُني.
    Borçları ödedikten sonra dövüşü bırakmaya yemin etmiştim. Open Subtitles أقسمتُ أن اكف عن ذلك حينما اقوم بسداد الديون
    Mutfağın yeniden yapılandırmasını bitirdikten sonra daha devam etmeyeceğime yemin etmiştim ama sonrasında tasarımcım aradı. Open Subtitles بعد انتهائي من إعادة تصميم المطبخ، أقسمتُ أنّي انتهيت، لكن اتّصلت مُصمّمتي بعد ذلك.
    Kendi çocuklarım olunca onları asla annemin beni terk ettiği gibi terk etmeyeceğime dair yemin etmiştim. Open Subtitles أقسمتُ عندما أحظى بأطفال لن أتخلى عنهم أبداً، ليست بنفس الطريقة التي تخلت عني أمي التي ولدتني.
    Annenize benimkinden yüz kat fazla acı çektirmeye ant içtim. Open Subtitles أقسمتُ بجعل أمّك تعاني 100 مرة أكثر من أمّي.
    Kılıcım için Alfred'e yemin içip Sigefrid ve Erik'i mağlup ettim. Open Subtitles أقسمتُ بسيفي إلى (ألفريد) وهزمتُ (سيجفريد) و(إريك)
    Babama topu geri getireceğime söz verdim. Open Subtitles . لقد أقسمتُ لأبي أننى سأستعيدها
    Hükümetle aramdaki beladan sonra, ...Tyler ve kardeşinin başına böyle bir şey gelmeyecek diye Allah'a yemin ettim. Open Subtitles بعد مشاكلي مع الحكومة، أقسمتُ لنفسي بألاّ أسمح بحدوث شيء كهذا لـ(تايلور) أو أخيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus