"أقع في" - Traduction Arabe en Turc

    • aşık
        
    • âşık
        
    • Neverfall in
        
    • başımın
        
    • aynı anda tutulmamak
        
    • girmedim
        
    • girmesin
        
    Öte yandan, yine bu aynı sokaklar beni New York'a aşık etti. TED لكن كانت تلك هي الشوارع ذاتها التي جعلتي أقع في حب نيويورك.
    Bilgin olsun diye söylüyorum bugün sana yeniden aşık olmadım. Open Subtitles و لمعلومك أنا لن أقع في الحب معك مجدداً اليوم
    Sonuç olarak, aşık olmadım. TED وبدون حاجة لأن أذكر ذلك، لم أقع في الحب.
    Hayır, ben gerçekten beni seven ve çok sevdiğim birine âşık olmak istiyorum. Open Subtitles لا، أنا في الحقيقة أرغب بأن أقع في الحبّ, مع فتى يحبّني وأحبّه.
    -l'll Neverfall in love again Open Subtitles لن أقع في الحب مرة أخرى
    başımın belaya girmemesi için onu sallarken ve çığlık atmaması için yalvarırken ofis kapımı kapattım. TED كنت أقوم بإغلاق باب المكتب بينما كنت اهزه بلطفٍ وأقوم بإسكاته وأتوسل إليه أن يتوقف عن الصراخ لكي لا أقع في ورطةٍ.
    Arkadaşlarımın sevgililerine aynı anda tutulmamak diye bir kural koydum sonra. Open Subtitles أنا أضع قاعدة أن أقع في حب أحد فتيات أصدقائي كل واحدة على حدةٌ
    Hayır, rahibem, elbette ona aşık olmadım. Open Subtitles لا يا أُمّاه، بالتأكيد أنا لم أقع في غرامه.
    Yahudi bir kıza aşık olacağım kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يمكن أن يحلم إني سوف أقع في حب فتاة يهودية؟
    Konuşup ayrılmıştık ve gördüğüm ilk kıza aşık olmayı kafama koymuştum. Open Subtitles تحدثت معها. واتخذت قرارا... بأن أقع في حب أول فتاة أقابلها
    Son bir yılda kaç adama aşık olmaya çalıştım biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف كم عدد الرجال الذين حاولت أن أقع في الحب معهم السنة الماضية؟
    İlk görüşte aşık olacağımı düşünmek romantik bir saçmalıktan başka bir şey değil. Open Subtitles فكرة أن أقع في الحب من أول نظرة هي رومانسية غير معقولة.
    Biliyorum. Bir daha asla aşık olmayacağım demiştim. Open Subtitles أنا أعلم، لقد قلت أني لن أقع في الحب مرةً أخرى
    Umarım hiç aşık olmam. Open Subtitles أمل الا أقع في الحب يوماً أمل الا أقع في الحب يوماً
    Ona âşık olmadım, hoşlanıyorum, öpmekten hoşlanıyorum. Open Subtitles لم أقع في حبه .. بل أحب تقبيله كأصدقاء فقط
    Düşünün her yeni günde kendini tekrar özgürlüğün çarmıhına geren adama âşık olmalı mıydım? Open Subtitles فكر سيدي كيف سيكون حالي لو لم أقع في حب الرجل الذي كل يوم صلب نفسه على خشبة الحرية
    Her seferinde bu kez farklı olacak diyorum ama ama âşık olduğum her kadın karşı koyamadığım bir güç tarafından hedef alınıyor. Open Subtitles أعتقد دوماً أن الأمور ستختلف في المرة المقبلة لكن قوى لا يمكنني مقاومتها تستهدف كل امرأة أقع في حبها
    Elbette, bana güvenirdin ama yine de başımın derde girmesini istemezdin. Open Subtitles لمذا كنت تفعلين هذا الأمر ليس أنك لا تثقين بي إنما أنك شعرتِ أنها مسؤوليتكِ أن لا أقع في المشاكل
    Arkadaşlarımın sevgililerine aynı anda tutulmamak diye bir kural koydum sonra. Open Subtitles أنا أضع قاعدة أن أقع في حب أحد فتيات أصدقائي كل واحدة على حدةٌ
    Ben senin hayatına girmedim. Gökyüzünden düştüm. Open Subtitles أنا لم أقع في حياتك أنا سقطت من السماء
    Başım derde girmesin diye aramadın ama sen yaralandın. Open Subtitles لم ترد أن أقع في متاعب، و الآن أنتَ مصاب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus