Buna inanamıyorum, hâlbuki daha dün mükemmel çalışıyordu. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق. كان يعمل بطريقة ممتازة البارحة. |
İnanamıyorum. Bütün galaksi boyunca uçtuk ve buharın tadını çıkardık ve hepsi bu aptal hayvana öğle yemeği toplamak içindi. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أننا عبرنا المجرة وخضعنا لحمّام بخار |
Şimdi sona yaklaştığımıza inanamıyorum. Ama o yanımızda değil. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّ كلّ ذلك سينتهي قريباً، وهو ليس موجوداً هنا |
Burası çok güzel. Bütün mevsim burada kalabileceğimize inanamıyorum! | Open Subtitles | إنّ الأجواء جميلة هناك، لا أكاد أصدّق أنّنا سنبقَ الموسم كاملاً. |
Böyle bir şeyi o anda akıl edebilmiş olmana hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّكَ اهتديت إلى تلكَ الفكرة في ذلك الوقت العصيب. |
Hey. Bu adadan gerçekten kurtulduğumuza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أننا رحلنا عن الجزيرةِ فعلًا. |
Beni tek başıma içirttiğine inanamıyorum yahu. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّكَ تجعلني أحتسي الشراب وحدي |
Beni bunu söylemek zorunda bıraktığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّك ترغميني على قول هذا، انظري |
İnanamıyorum. Gerçekten de hepimiz buradayız. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق إنّنا جميعًا بالفعل حاضرون |
Benim için bunu yaptığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنكما فعلتما ذلك من أجلي. |
Sadece arkadaşız dediğine inanamıyorum. Utanması gereken oymuş gibi! | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق قوله أنّنا مُجرّد أصدقاء قدامى، كما لو أنّي منبعاً للإحراج! |
Hey sen. Benim için bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | انظر، لا أكاد أصدّق أنّكَ فعلتَ ذلك من أجلي! |
Bu kadar hızlı büyüdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق كم تكبرين بسرعة. |
Bunu söyleyeceğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّي على وشك قول هذا |
Ya, şansıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أكاد أصدّق حظي. |
Lionel Richie şarkıları çaldığına inanamıyorum! | Open Subtitles | ولا أكاد أصدّق أن بوسعكَ عزف مقطوعة (ليونل ريتشي). |
Buna inanamıyorum. Bu çılgınlık dostum! | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق ذلك، إنّه مخبول! |
Belki geçen sefer kötü bir seriye falan denk geldik. Buna inanamıyorum Damon. | Open Subtitles | ربّما آخر مرّة عاسرني الحظّ أو ما شابه لا أكاد أصدّق هذا يا (دايمُن) |
Bunu benimle yaptığına bile inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّي أمارس الجنس معكِ! |
Bunu yaptığına inanamıyorum. Yani, anneme zarar verdi Stefan. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنّها فعلت ذلك لقد أذَت أمي يا (ستيفان) |