Bize anlattığı şey, insanların seks yaparken ses çıkardığı ve genellikle kadının daha çok ses çıkardığı. | TED | هذا يخبرنا ان البشر يصنعون أصواتًا حينما يمارسون الجنس و بشكل عام النساء تصنعن أصواتًا أكتر |
Eğlenmek ve hayal kurmak için konuşuyordum ama sizi daha çok çalışmaya zorlayacak bir şey yapmak asla istemem. | Open Subtitles | أنا كنت بس بتكلم وبحلم لمجرد التسلية بس عمري ما هعمل حاجة تخليكوا تتعبوا أكتر |
daha çok okul sonrası programlarına ve çok çalışan ve az kazanan öğretmenlerimize destek olmaları için daha kalifiye elemanlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حكومة التلاميذ إنها فقط بداية. نحتاج المزيد من برامج ما بعد المدرسة، وطاقم عمل أكتر كفائة لدعم |
Öncelikle koridorumuza gider ve daha fazla raf alanı kaplarız. | Open Subtitles | في الأول بتيجو الممر بتاعنا وبتاخدوا مساحة أكتر من الرف |
O zaman bu berbat sıcaklığa daha fazla katlanmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ليس علي أن أتحمل هذه الحرارة الرهيبة أكتر من ذلك |
Deneyimlerime göre, aileler genelde sizin düşündüğünüzden daha fazlasını bilirler. | Open Subtitles | ..من خبرتي، الأباء عادة يعلمون أكتر مما تعتقدين أنهم يعرفون |
- Bir hedef var ve hedefin merkezi dolar simgesi. Dolar simgesine en çok yaklaşan en fazla parayı kazanır. | Open Subtitles | و نص الهدف هيبقى علامة دولار و اللى يقرب من علامة الدولار أكتر ياخد أعلى نقط |
biraz daha sıkı çalışmak zorunda kalacaksın çünkü beni yatağa atmak için çok şey yapman gerekecek. Öyle mi? | Open Subtitles | يبقى لازم تحاول أكتر, لان النوم معايا يتطلّب أكتر من كده بكتير |
Ayrıca burası pekte dans pisti gibi değil, daha çok sürtüşme pisti gibi. | Open Subtitles | وبالرغم من ذلك، تلك ليست بساحة رقص أكتر مما هي حفرة للأمراض المنقولة جنسياً. |
- Bu hafta kimse kazanmayı senden daha çok hak etmedi. | Open Subtitles | حرفياً. حسناً، لا أحد يستحق الفوز أكتر منك هذا الأسبوع. |
Benim OKCupid profilimden daha çok yalan var burada. | Open Subtitles | هذا فيه أكاذيب أكتر من صفحتي في موقع المواعدة. |
daha çok bulaşıcı cinsel hastalıklar dairesi. | Open Subtitles | المكان يشبه أكتر قسم بيع الأمراض الجنسية. |
Bir sivilin binlerce askeri personele emirler vermesi gerçeği, beni sandığından daha çok kızdırıyor. | Open Subtitles | مدنيه تقوم باعطاء الأوامر التى تؤثر على الألاف من الأفراد العسكريين يغضبنى أكتر مما تتصور |
Hill'de olman hapse girmenden daha çok işime geliyor. | Open Subtitles | انت أكتر فائدة لي في القمة على أن تكون في الاصفاد |
Bir dakikada anlatabileceğimden daha fazla. | Open Subtitles | . أكتر من الذى يمكن أن يقال فى دقيقة واحدة |
Namından dolayı sigara içilen yerdeki çöp tenekesine adı verdikleri çocuk çünkü 10 kişinin toplam atabileceğinden daha fazla ahmağı çöpe atmıştır. | Open Subtitles | الفتى الذي سموه سلة المهملات قبل صالة التدخين لأنه رمى ذاخلها بهلاء أكتر من أي صاح مقارنتاً. |
İsmimi, o masada annemin hayatım boyunca bana söylediğinden daha fazla defa söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت إسمي لتلك الطاولة أكتر مما قالته أمي في حياتي بأكملها. |
Şimdiye kadar kazandığından daha fazla para. | Open Subtitles | دى فلوس أكتر من أى مبلغ خدته قبل كده |
Şu anda hassas bir konu olabilir ama ama bence su faturasının yarsından fazlasını ödemelisin. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا قد يكون أمر دقيق جداً الآن لكني أظن أنه يجب عليك ربّما أن تدفعي أكتر من نصف ثمن فاتورة الماء. |
Yani daha tanışalı bir hafta oldu ama ben hayatımda herhangi birine anlattığımdan daha fazlasını anlatmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أقصد خلال أسبوع، أشعر أني أخبرتك عني أكتر مما أخبرت أي أحد في حياتي بأكملها. |
Muhtemelen en çok özlediği şey, amigolarda spot ışıkları altında olmaktı. | Open Subtitles | ربّما ما تشتاق له أكتر حول فريق التشجيع! هو أن تكون تحت الأضواء. |
Güney duvarını biraz daha yalıtmamız gerek. Sesleri geliyor. | Open Subtitles | نحتاج بطانة أكتر على هذا الحائط يمكننا سماعهم يهمسون |