Bir şey daha var, eğer kavga ediyorlardı ise şahsen ben biriyle kavga ediyorsam aklıma o insanı en çok incitecek ne geliyorsa onu söylemek isterim. | Open Subtitles | وهناك أمر آخر لو كان هناك شجار أنا شخصي لو كنت سأتشاجر مع أحد فسوف أقول أكثر شيء يؤذيه |
Tamam.Size bir şey daha söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | نجاح باهر. حسنا، يمكنني ان اقول لكم رفاق أكثر شيء واحد؟ |
Aslında, bir şey daha yapmam lazım bu gece. | Open Subtitles | في الواقع يجب أن أذهب نفذ أحد أكثر شيء هذه الليلة |
- En iyi vaazı, öğrenmeye en çok ihtiyacımız olan konuda veririz. | Open Subtitles | أكثر شيء نريد أن نتعلمه هو أفضل شيء نستطيع أن نعظ عنه. |
Ona dünyada en çok önemsediği şeyi vermeye hazır olman lazım. | Open Subtitles | فيجب عليك أن تتحضر لإعطائه أكثر شيء تحرص عليه في العالم |
Sanırım bu şimdiye kadar en çok eğlendiğim olay. Biliyor musun? | Open Subtitles | أعتقد أن هذا أكثر شيء متعةً قد قمت به، كما تعلم؟ |
en büyük pişmanlıklarımdan biri, üniversitede yeterince şeyi tecrübe etmemek. | Open Subtitles | أكثر شيء تحسّرت عليه هو عدم إكتسابي الخبرة في الجامعة. |
Ve bir şey daha, senden ricam klozeti kapali birak. | Open Subtitles | هناك ما هو أكثر شيء واحد، أنا أريد منك أن تدع مقعد المرحاض لماذا؟ |
Sizden, yapmanızı istediğim son bir şey daha var. | Open Subtitles | ولكن هناك ما هو أكثر شيء واحد، أنا بحاجة للقيام به. |
Bir şey daha var bu işin öyle kolayca olup bitmesine izin vermeme kararı aldık. | Open Subtitles | أكثر شيء واحد... لقد قررنا أن لا ندعها تفلت من أيدينا بسهولة بالغة. |
Pekala, bir şey daha var. | Open Subtitles | كل الحق، أكثر شيء واحد، وإن كان. |
İlginç olduğunu düşündüğüm bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك أكثر شيء واحد لقد وجدت الغريب. |
Bu durumda senden bir şey daha öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | حتى الآن أنا فقط بحاجة إلى واحد أكثر شيء منك... |
Ama en çok Noel'in yılda sadece bir kez olmasından nefret ediyorum! | Open Subtitles | ولكن أكثر شيء أكرهه، هو عيد الميلاد لكونه مرة واحدة في السنة |
Ben en çok kraliçenin iki yüzlü halinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | إن أكثر شيء أكرهه؛ هو أن تتخذ الملكة دور النفاق، |
Motivasyonla ilgili konuşmak biraz garip. Çünkü bunun ile ilgili konuştuğumuz zaman bizi en çok etkileyen hikâyeler oluyor. | TED | الحديث عن تمكين المرأة أمر غريب، لأننا عندما نتكلم عنه، فإن أكثر شيء يؤثر بنا هو القصص. |
Bu 30 yıl önceydi ve o zamandan beri en çok, bu ilaçları en iyi hâle getirme üzerine çalıştık. | TED | وكان هذا من 30 سنة ماضية، ومن ذلك الوقت كنا نعمل أكثر شيء على تحسين تلك العقاقير. |
Ben üzerime düşeni yapıyorum, bir feminist olmaya çalışıyorum, dünyadaki kadınların seslerini yükseltiyorum ve evde de, en çok sevdiğim kadınları susturmak için yüksek sesimi kullanıyorum. | TED | لذلك فإنني هنا أقوم بواجبي، محاولًا لأكون مناصرًا للمرأة، موصلًا أصوات النساء حول العالم، وفي البيت، أستخدمُ صوتي العالي لإسكات صوت المرأة التي أحبها أكثر شيء. |
Hayatın sona ererken en çok neyi görmek istersin? | Open Subtitles | ما هو أكثر شيء تريد رؤيته عند نهاية حياتك؟ |
Şu anki gidişatla ilgili en büyük endişen nedir? | TED | ما أكثر شيء يقلقك فيما آلت إليه الأمور الآن؟ |
Her gün seni iş yerinde görebilmek, en büyük beklentim haline geldi. | Open Subtitles | رؤيتك في العمل يومياً، كان أكثر شيء أتطلع إليه |
Ancak elde ettiğin her şeye rağmen, kocamın verebildiklerine rağmen, hepsinden daha çok istediğin bir şey var. | Open Subtitles | وعلى قمة هذا، استطعت الحصول على أكثر شيء أردته.. رضاء زوجي. |