"أكثر شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • şey daha
        
    • en çok
        
    • en büyük
        
    • daha çok
        
    Bir şey daha var, eğer kavga ediyorlardı ise şahsen ben biriyle kavga ediyorsam aklıma o insanı en çok incitecek ne geliyorsa onu söylemek isterim. Open Subtitles وهناك أمر آخر لو كان هناك شجار أنا شخصي لو كنت سأتشاجر مع أحد فسوف أقول أكثر شيء يؤذيه
    Tamam.Size bir şey daha söyleyebilir miyim? Open Subtitles نجاح باهر. حسنا، يمكنني ان اقول لكم رفاق أكثر شيء واحد؟
    Aslında, bir şey daha yapmam lazım bu gece. Open Subtitles في الواقع يجب أن أذهب نفذ أحد أكثر شيء هذه الليلة
    - En iyi vaazı, öğrenmeye en çok ihtiyacımız olan konuda veririz. Open Subtitles أكثر شيء نريد أن نتعلمه هو أفضل شيء نستطيع أن نعظ عنه.
    Ona dünyada en çok önemsediği şeyi vermeye hazır olman lazım. Open Subtitles فيجب عليك أن تتحضر لإعطائه أكثر شيء تحرص عليه في العالم
    Sanırım bu şimdiye kadar en çok eğlendiğim olay. Biliyor musun? Open Subtitles أعتقد أن هذا أكثر شيء متعةً قد قمت به، كما تعلم؟
    en büyük pişmanlıklarımdan biri, üniversitede yeterince şeyi tecrübe etmemek. Open Subtitles أكثر شيء تحسّرت عليه هو عدم إكتسابي الخبرة في الجامعة.
    Ve bir şey daha, senden ricam klozeti kapali birak. Open Subtitles هناك ما هو أكثر شيء واحد، أنا أريد منك أن تدع مقعد المرحاض لماذا؟
    Sizden, yapmanızı istediğim son bir şey daha var. Open Subtitles ولكن هناك ما هو أكثر شيء واحد، أنا بحاجة للقيام به.
    Bir şey daha var bu işin öyle kolayca olup bitmesine izin vermeme kararı aldık. Open Subtitles أكثر شيء واحد... لقد قررنا أن لا ندعها تفلت من أيدينا بسهولة بالغة.
    Pekala, bir şey daha var. Open Subtitles كل الحق، أكثر شيء واحد، وإن كان.
    İlginç olduğunu düşündüğüm bir şey daha var. Open Subtitles هناك أكثر شيء واحد لقد وجدت الغريب.
    Bu durumda senden bir şey daha öğrenmem gerekiyor. Open Subtitles حتى الآن أنا فقط بحاجة إلى واحد أكثر شيء منك...
    Ama en çok Noel'in yılda sadece bir kez olmasından nefret ediyorum! Open Subtitles ولكن أكثر شيء أكرهه، هو عيد الميلاد لكونه مرة واحدة في السنة
    Ben en çok kraliçenin iki yüzlü halinden nefret ediyorum. Open Subtitles إن أكثر شيء أكرهه؛ هو أن تتخذ الملكة دور النفاق،
    Motivasyonla ilgili konuşmak biraz garip. Çünkü bunun ile ilgili konuştuğumuz zaman bizi en çok etkileyen hikâyeler oluyor. TED الحديث عن تمكين المرأة أمر غريب، لأننا عندما نتكلم عنه، فإن أكثر شيء يؤثر بنا هو القصص.
    Bu 30 yıl önceydi ve o zamandan beri en çok, bu ilaçları en iyi hâle getirme üzerine çalıştık. TED وكان هذا من 30 سنة ماضية، ومن ذلك الوقت كنا نعمل أكثر شيء على تحسين تلك العقاقير.
    Ben üzerime düşeni yapıyorum, bir feminist olmaya çalışıyorum, dünyadaki kadınların seslerini yükseltiyorum ve evde de, en çok sevdiğim kadınları susturmak için yüksek sesimi kullanıyorum. TED لذلك فإنني هنا أقوم بواجبي، محاولًا لأكون مناصرًا للمرأة، موصلًا أصوات النساء حول العالم، وفي البيت، أستخدمُ صوتي العالي لإسكات صوت المرأة التي أحبها أكثر شيء.
    Hayatın sona ererken en çok neyi görmek istersin? Open Subtitles ما هو أكثر شيء تريد رؤيته عند نهاية حياتك؟
    Şu anki gidişatla ilgili en büyük endişen nedir? TED ما أكثر شيء يقلقك فيما آلت إليه الأمور الآن؟
    Her gün seni iş yerinde görebilmek, en büyük beklentim haline geldi. Open Subtitles رؤيتك في العمل يومياً، كان أكثر شيء أتطلع إليه
    Ancak elde ettiğin her şeye rağmen, kocamın verebildiklerine rağmen, hepsinden daha çok istediğin bir şey var. Open Subtitles وعلى قمة هذا، استطعت الحصول على أكثر شيء أردته.. رضاء زوجي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus