Yine de her zamankinden daha fazla yiyecek israf ediyoruz -- her yıl 36 tondan daha fazla. | TED | مع ذلك، فإننا نهدر الطعام أكثر من ذي قبل، أكثر من 80 مليار رطل في كل عام، لنكون دقيقين. |
Yasadışı tıpla her zamankinden daha fazla ilgilendiğini görüyorum. | Open Subtitles | ارى انك متورط في الأدويه غير القانونيه أكثر من ذي قبل |
Hayır. FDA bizi her zamankinden daha fazla haşlar. | Open Subtitles | لا, ستدقق الهيئة في عملنا أكثر من ذي قبل |
Beyin sarsıntısı, hiç olmadığı kadar korku çağrıştırmaya başladı. Bunu kendimden biliyorum. | TED | تثير كلمة ارتجاج المخ الخوف هذه الأيام أكثر من ذي قبل، وأعرف هذا شخصياً. |
Son görüntü teknolojisiyle birleştiğinde onları derinlemesine inceleyip hiç olmadığı kadar çok şey öğrenebildik. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أحدث التكنولوجيا التصويرية، تمكـَّنا من التحقق أعمق، و كشف المزيد أكثر من ذي قبل |
Ve en son görüntü teknolojisiyle yapılan modern araştırmalar sayesinde, onları derinlemesine inceleyip hiç olmadığı kadar çok şey öğrenebildik. | Open Subtitles | و بـإستخدام أحدث التكنولوجيا التصويرية، سمحت لنا الأبحاث المتطورة من التحقق أعمق، و كشف المزيد أكثر من ذي قبل |
Fi, sana her zamankinden daha fazla ihtiyacım var. | Open Subtitles | فيونا أحتاجك الأن أكثر من ذي قبل |
Bunu her zamankinden daha fazla bileceğiz. | Open Subtitles | سنعرفه أكثر من ذي قبل |
Şimdi her zamankinden daha fazla. | Open Subtitles | الآن أكثر من ذي قبل. |
Ben seni her zamankinden daha fazla seveceğim. | Open Subtitles | -سأحبك أكثر من ذي قبل |
Şimdi, her zamankinden daha fazla... | Open Subtitles | والآن، أكثر من ذي قبل... |
Artık onların hayatlarını hiç olmadığı kadar, daha ayrıntılı olarak göstermemize olanak sağlayacak yeni kamera tekniklerimiz var. | Open Subtitles | اليوم لدينا تقنيات تصويرية جديدة تسمح لنا أن نكشف بتفصيل أكثر من ذي قبل عن طبيعة حياتها |
hiç olmadığı kadar çok sorum var. | Open Subtitles | لدي أسئلةٌ أكثر من ذي قبل. |