Ve niye birden fazla kişi seçiyor? | Open Subtitles | لمَ هناك أكثر من شخص أعترف بإرتكاب الجرائم ؟ |
- Bak, mesele şu ki sanki burada birden fazla kişi yaşıyor gibi. | Open Subtitles | أجل، المشكلة هي أنه يبدو أن ثمة أكثر من شخص يعيشون هنا |
Birden fazla kişi tarafından Will'i zorlamam durumunda ona zarar vereceğim konusunda uyarılmıştım. | Open Subtitles | لقد تم تحذيري عبر أكثر من شخص أني لو دفعت ويل،فإني سأحطمه |
Bir kişiden fazla olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن هناك أكثر من شخص تشاركوا في الأمر |
Bir kişiden fazla mıydı, yani? | Open Subtitles | أكان أكثر من شخص واحد؟ |
Haklı; birden fazla kişinin hayatını riske atmaya gerek yok. | Open Subtitles | ليس هناك جدوى في المخاطرة أكثر من شخص واحد |
Sadece yukarıda birden fazla kişinin olabileceğini söylüyorum. Bir kişi vardı. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنه من الممكن أن يكون هناك أكثر من شخص واحد! |
Özetle, aynı anda birden fazla kişiye sevebiliyoruz. | TED | بإختصار، نحن قادرون على حب أكثر من شخص واحد في كل مرة. |
Birden fazla kişi ile uğraştığımızı rahatlıkla söyleyebilirim, | Open Subtitles | حسنًا، سأعمل على ذلك. يمكن أن نقول أننا نتعامل مع أكثر من شخص |
Bir oyunda, aynı anda birden fazla kişi konuşunca... gürültüden başka herşeye benziyor. | Open Subtitles | في المسرحيات لو تكلم أكثر من شخص... ييقوموا بالإزعاج ولن يفهم أي شخص كلمة واحدة... |
Böyle bir saldırıyı planlamak Henry Wilcox olsa bile, birden fazla kişi gerektirir. | Open Subtitles | ،ذلك يأخذ أكثر من شخص "،حتى لو كان "هنري ويلكوكس لينجح في مثل تلك الضربة |
Gelmem önerildi hem de birden fazla kişi tarafında. | Open Subtitles | تم إقتراح ذلك عليّ. من قبل أكثر من شخص. |
Evi izleyen birden fazla kişi vardı. | Open Subtitles | كان هناك أكثر من شخص يشاهد المنزل. |
Ya birden fazla kişi olsaydı? | Open Subtitles | ومـاذا لو كان هناك أكثر من شخص واحـد؟ |
İpteki deri hücrelerinde birden fazla kişi saptadım, ve onlardan birisi... kanlı bira şişesinden bira içmiş. | Open Subtitles | "لقد وجدت "خلايا ظهارية علي الحبل تخص أكثر من شخص .... و أحد هؤلاء هو السيد |
Bir kişiden fazla olmalılar. | Open Subtitles | كان هناك أكثر من شخص واحد |
Burada birden fazla kişinin kanı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أخبرك أنها دماء أكثر من شخص |
Düğümler Blaire'i birden fazla kişinin öldürdüğünü kanıtlıyor. | Open Subtitles | العقد تُثبت أكثر من شخص واحد قتل (بلير) |
Şu andan itibaren, beş yıllık bir süre boyunca aynı anda birden fazla kişiyle bir araya gelmeniz yasak. | Open Subtitles | من الآن ولمدة خمسة أعوام أنت ممنوع من المشاركة مع أكثر من شخص في نفس الوقت |