Başımda olandan daha fazla bela istemem. | Open Subtitles | لا أُريدُ مَشاكِل أكثَر مِن التي أنا فيها أصلاً |
Ama itiraf etmeliyim, burada gerekenden daha fazla kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكن عليَّ إخبارَكِ لا أُريدُ البَقاء في هذا المَكان أكثَر مِن اللازِم |
Amerika'dan daha fazla Çinli ne dediğimi anlayacaktır, 100,000 $ kazandın. | Open Subtitles | بأنهُ الصينيون أكثَر من الأمريكيين سيفهمون عندما أقول لقد فُزتَ بـ 100 ألف دولار |
Şimdiye kadar döktüklerimden daha fazla kan dökmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أُريدُ سفكَ المزيد من الدماء أكثَر مِما فعَلتُ يا رجُل |
İlacın insanlara olan etkisinden tam olarak emin değiliz, ne kadar yaşlanacağınızdan veya beklenenden daha fazla yaşlanıp yaşlanmayacağınızdan. | Open Subtitles | لسناً مُتأكدين كيفَ سيتفاعَل العقار معَ الإنسان بأي مُعدَّل ستَكبُر أو إن كُنتَ ستكبُر بسنوات أكثَر من المَفروض |
Eğer aklını kullanmazsan, şuan kinden daha fazla zarar göreceksin! | Open Subtitles | و إن لم تُفكّر بذكاء، ستتألّم أكثَر بكثير مما أنتَ عليه الآن |
Eyaletimizdeki sorun rehber köpek sayısından daha fazla görme engelli insan olması, ve onları yetiştirebilecek insandan daha fazla da köpek var. | Open Subtitles | المُشكلَة هي أنَ في ولايتنا هُناكَ أشخاص عُميان أكثَر من عدد الكِلاب المُرشِدَة لكن هُناكَ كلاب أكثَر من عدد الأشخاص الذينَ يُدربونهُم |
Amerika'da hapisteki insan sayısının dışarıdakilerden daha fazla olacağını biliyor musunuz? | Open Subtitles | فمعَ حلول العام 2053 ستكون الولايات المتحدة فيها الناس في السِجن أكثَر من الذينَ خارجَه؟ |
Burada daha fazla barınamam. | Open Subtitles | لا أستَطِيع أن أحكُم هَذا المَكان أكثَر مِن ذَلِك |
Sen gidince ben öyle olduğunu düşünürsem kendimi her zamankinden daha fazla yalnız hissederim. | Open Subtitles | إذا رحَلتي، وأنَا أعتقِد ذلِك، سَأشعُر سَأشعُر بِالوِحدَه أكثَر مِن قبِل |
Dün hayvan dostlarının köpekleri kedileri yeni yuvalarına yerleştirmeye harcadığı paranın Nagin'in ...insanların elektriğini tekrar açmaya harcadığımdan daha fazla olduğundan bahsediyordu. | Open Subtitles | و البارحة كانَت تُجعجِع حولَ كيفَ أنَ المُجتمَع الإنساني يُنفقُ أكثَر على إعادَة إسكان الكِلاب و القِطَط |
Bu bir HME, 20 kilo civarinda belkide daha fazla | Open Subtitles | إنهـا متفجرات، ربمـا 40 باونداً أو أكثَر |
Burada gece yarısının son dakikasında doğan bebekten daha fazla Noel'e bağlı birisi yok. | Open Subtitles | لا يوجَد أحد هنا أكثَر تَـناغماً مع عيد الميلاد مِن طِفلة وُلِدت في آخِر هزيع لمنتصف الليل. |
Bir insan ne zaman iyi niyetle hareket etse, o sadece daha fazla iyi niyet yaratmaz. | Open Subtitles | عِندما ينفِّذ أحدهم عَمل نابِع من النوايا الحَسِنة، فهذا لا يخلِق نوايا حسنة أكثَر فحسب، بل يتحول إلى شئ أفضَل، |
Ve hikayelerin canlanası ile, güçlendiler, daha güçlendiler, daha fazla insan onlara kapıldı, tüm kasabalar, tüm uluslar. | Open Subtitles | وبَينما تَغدو القِصص حقيقةً، تَزداد قوة أكثَر فأكثَر، أناس أكثَر يَنجرفون بِها، مُدن، بل أمم بأكملِها. |
Demek istediğim, burada zaten tek bir amatörün toplayabileceğinden daha fazla miktarda gösteriye açık güç var | Open Subtitles | أعني أنّ القوة المُفعّلة أكثَر مِن أنْ يستحضِرها هاوٍ واحدٍ. |
Başımıza, Tanrıların emrettiğinden daha fazla bela alırız. | Open Subtitles | نحَن نكوّم على أنفُسنا المزيد من المتاعِب. أكثَر من التي تُعيّن علينا من قِبَل الآلهة. |
daha fazla bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا الانتظار أكثَر يا رجُل |
3 boyuttan daha fazla boyutta yer alıyor. | Open Subtitles | هي متواجِدة في أكثَر مِن ثَلاثة أبعاد. |
Gördüğün yıldızlardan daha fazla Kütüphaneci öldürdüm, Muhafız. | Open Subtitles | لقَد قَتلت "أمناء مَكتبة" أكثَر من النجوم التي رأيتيها، أيتها الحرِسة. |