"أكن مخطئة" - Traduction Arabe en Turc

• yanılmıyorsam
• yanılmadım
• haksız değildim

Ve eğer yanılmıyorsam, bu yerel halk efsanesi ve eyalet vasisi,
و لو لم أكن مخطئة فها هو أسطورة و فخر البلدة

eğer yanılmıyorsam, bütün misafirler felsefe bölümünden öyle değil mi?
حسناً, إن لم أكن مخطئة كل الضيوف من قسم الفلسفة؟

Hatta yanılmıyorsam, bir ara adamı kendi evinden kovmaya bile çalıştım.
لو لم أكن مخطئة ، اعتقد أني لو طلبت منه أن يخرج من منزله

Şey, benim otoritemi zayıflatamayasın diye... ve eğer yanılmıyorsam... sen benim otoritemi zayıflatıyorsun.
حسنا ، لم يكن حتى يتسنى لك أن تستخف بسلطتي وإذا لم أكن مخطئة أنت تستخف بسلطتي

Ama ne hakkında yanılmadım bilmek ister misin? Sen diyetin hakkında yalan söylüyordun.
و لكن تريد أنّ تعرفي ، ما الشئ الذي لم أكن مخطئة بشأنه ، أنت كنتُ تكذب بشأن الحَمية

Size masama oturmamanızı söylediğimde çok da haksız değildim.
إننى لم أكن مخطئة حين رفضت أن تجلس على مائدتى

yanılmıyorsam, Bal Ülkesi'nden de yedi kişi kaybolmuştu.
إذا لم أكن مخطئة ,هنالك 7اشخاص مفقودين من دولة هوني

yanılmıyorsam temas yanığı.
حسناً مالم أكن مخطئة يبدوا أنه حرق إلتحام

Çünkü bu, senin heykelciğin içindeydi ve yanılmıyorsam, eskiden bağımlı olduğunu söylemiştin, diye hatırlıyorum.
لأن هذا كان في تمثالك الصغير و لو لم أكن مخطئة فقد قلت من قبل أنك مدمن

yanılmıyorsam, eskiden bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu söylemiştin.
و لو لم أكن مخطئة فقد قلت من قبل أنك مدمن

yanılmıyorsam ki çok sık yanılırım Donanma Künyen var.
إن لم أكن مخطئة وأنا كذلك أحياناَ فلديك توقيع البحرية

yanılmıyorsam bu ilişki aynı zamanda fazla arkadaşça.
وإن لم أكن مخطئة العلاقة ودية ، ودية بإخلاص

Senin oğlun da, yanılmıyorsam Casterly Kayası'nın ve bir gün de Kuzey'in lordu olabilir.
وإبنك لو لم أكن مخطئة سيكون أميرا على القلعة الحجرية. والشمال، يوما ما.

Sen de birçok defa, yanılmıyorsam.
وأنت أيضاً تزوّجت مرتين إلّم أكن مخطئة ؟

yanılmıyorsam envanter hareketlerini sen denetliyorsun.
إذا لم أكن مخطئة أن تسيطر على حركة المخزون

Eğer yanılmıyorsam, buğdayın kıçından üretilmiş kimyasal bir bileşik.
إن لم أكن مخطئة إنه مركب كيميائي يأتي من خلاصات تجلّط القمح

Yani yanılmıyorsam ki böyle bir şey söz konusu olamaz Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve CIA'nın kesişme noktasındasın.
إذن، مالم أكن مخطئة ولا أكون عادة فأنت تجلس في التقاطع بين وزارة الخارجية وزارة الدفاع الأمريكية ووكالة المخابرات المركزية

Tahtın sana çok ağır geleceğini düşünüyorsan kimse seni suçlamayacaktır fakat yanılmıyorsam annen tahtı devraldığında senin şu anki yaşından çok büyük değildi.
إذا قررتي أن هذا كثير جدا عليكي لن يستطيع أحد أن يلقي باللوم عليكي. ولكن إن لم أكن مخطئة والدتك لم تكن أكبر منك عندما تولت العرش.

Balıkçıya büyülü bir kutu verir. Eğer yanılmıyorsam bu o büyülü kutu.
منحت للصياد علبة سحرية إن لم أكن مخطئة

Ama yanılmadım.
ولكني لم أكن مخطئة.

Tamam, haksız değildim ama bu...
حسناً, أنا لم أكن مخطئة. كان فقط... لقد كان...