"أكون جزءً" - Traduction Arabe en Turc

• parçası olmak
• parçası olmaktan
• parçası olmam
• parçası olmamı
• bir parçası olamam
• işe karışmak istemiyorum

Durdurulması gereken insanlar var ve ben de bu savaşın bir parçası olmak istiyorum. Senin gibi.
ثمّة أشخاص هُناك يجب ردعهم، وأنا أودّ أن أكون جزءً من ذلك القتال.

- ...bunun bir parçası olmak istemiyorum. - Dana.
تعني الكذب و الجبن، إذا لا أريد أن أكون جزءً منهُ.

Ama bu senin hayatın ve ben de hayatının bir parçası olmak istiyorum.
لكنها حياتك وأنا فقط أريد أن أكون جزءً منها

Dr. Mann, bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
يجب أن أعترف لك يا دكتور (مان) يُشرفني أن أكون جزءً من هذا.

Bu sohbetin bir parçası olmam gerek.
أريد أن أكون جزءً من هذه المحادثة

Cidden eğlencenin parçası olmamı istemiyor muydun?
هل كنت حقاً تخطط لئلا تطلب مني أكون جزءً من المتعة ؟

Gitmek zorundayım. Çok fazla insan öldü. Artık hayatının bir parçası olamam.
عليّأنأرحل،سيحتموجودي موتالكثيرين، لا يُمكنني أن أكون جزءً بهذا بعد الآن.

Seni buna bulaştırdığım için ben özür dilerim. Bu işe karışmak istemiyorum ama biraz araştırma yaptım.
أنظري لا أريد أنّ أكون جزءً من هذا بأيّة حال، لكنّني قمتُ ببعض التنقيب.

Ama gözlerim sıradan olduğu için güzel bir kadın gördüğümde ve elime büyük arabalar ve paralar geçince dünyanın parçası olmak istiyorum.
لكن عيناي الآن بسيطة، واكون شهواني عندما أرى نساء جميلات والسيارات الكبيرة والنقود الكثيرة، وأريد أن أكون جزءً من ذلك.

Artık deneyin bir parçası olmak istemiyorum.
لم أعد أريد أن أكون جزءً من هذه التجربة بعد الآن

Ama o zamanlar, bu hareketin, bir parçası olmak neşeliydi çünkü, bana ihtiyaçları vardı.
كان أمراً مبهجاً أن أكون جزءً من تلك الحركة في ذلك الوقت لأنهم احتاجوني.

Hem de çok seviyorum. Çok zaman kaybettim ve onun hayatının bir parçası olmak istiyorum.
كثيراً، لقد ضيعت الكثير من الوقت وأريد أن أكون جزءً من حياتها.

Sadece, bir şeylerin parçası olmak hoşuma gidiyor.
حسناً، يا أبي أنا فقط أحب أن أكون جزءً من شيء

Bir şekilde onun bir parçası olmak istiyorum.
أريد فقط أن أكون جزءً منة بطريقة ما

Ama ben de bir parçası olmaktan onur duydum.
لكني تشرفت أن أكون جزءً منها.

Bunun bir parçası olmaktan gurur duyarım.
يشرفني أن أكون جزءً من هذا

Bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
-أنا فخور أن أكون جزءً منه

- Bu ülkeye karşı yapılacak bir saldırının parçası olmam isteniyor...
-طُلب منّي أن أكون جزءً من هجومٍ على هذا الوطن ...

Onun bir parçası olmamı istedi. Mecaz anlamda değil gerçekten.
كانت تريد مني أن أكون جزءً منها ليس مجازيًا بل حرفيًا

Bayan Başkan, adınızla bunları yapmayı durdurmadıkça bundan böyle bu işin bir parçası olamam.
سيدتي الرئيسة ما لم توقفي ما يتم باسمكِ فلم أعد أستطيع أن أكون جزءً من هذا

-Ben bu işe karışmak istemiyorum.
كلا ,لن أكون جزءً من هذا !