Bu yalnız Martha'nın işi olamazdı. Kesin olan şuydu ki, Grace'in Dogville'de dostları vardı | Open Subtitles | غرايس كَانَ عِنْدَها أصدقاءُ في دوجفي ذلك كان أكيداً. |
Kız bir numara ama Kesin olan bir şey yok. | Open Subtitles | إنّها واحدة من المُرشحات ، أجل، لكن ليس هنالك شيئاً أكيداً بعد. |
Bilincini kazanacağını umuyorum ama Kesin değil. | Open Subtitles | آمل أن يستعيد وعيه ولكن هذا ليس أمراً أكيداً |
Dişimle tırnağımla kazandığım bütün paralar gitti. Kesin kazanacağız demiştin. | Open Subtitles | لقد رحل مالي الذي ملكته بشق الأنفس لقد قلت بأن ذلك أمراً أكيداً |
Elime Kesin bir şey ulaşır ulaşmaz haber vereceğim, söz. | Open Subtitles | متى ما علمت شيئاً أكيداً فأعدك بأنني سأخبرك |
Kesin olan şu ki, bu eşeleyip durduğun şey insanları üzebilir. | Open Subtitles | . شيئاً واحد أكيداً أذا تعمقت فى ذلك ، المتضررون سيكونا . الناس الذى تهتم لأمرهم |
- Evet. Keşke sizin büyük piyangoyu kazanacağınız kadar Kesin olsaydı. | Open Subtitles | ليته كان أمراً أكيداً كاليانصيب. |
Kesin kazanacak mı? | Open Subtitles | أنتَ متأكد حقاً لو أنه شيئاً أكيداً ؟ |
Calder'ın Henry için çalıştığı neredeyse Kesin. | Open Subtitles | يبدو أكيداً بأن "كالدر" يعمل "لحساب "هنري |
# Ama bir şey Kesin, canım # # Seninleyken her şeye sahibim # | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}لكنّ هناك أمراً أكيداً يا حبيبتي برفقتك امتلكت كلّ شيء |
Kesin olarak şunu diyebilirim. | Open Subtitles | سأخبرك أمراً أكيداً. |
Kesin olan şu ki, bu eşeleyip durduğun şey önemsediğin insanları üzebilir Langston'ları ve Maggie'yi de. | Open Subtitles | . شيئاً واحد أكيداً أذا تعمقت فى ذلك ، المتضررون سيكونا . الناس الذى تهتم لأمرهم .( آل( لانغستون |
Tüm bu kanıtlar bana sadece bir şeyi Kesin olarak gösteriyor o da birinin sana iftira attığı ve bunların arkasında Regina var sanırım. | Open Subtitles | -هذه الأدلّة تخبرني أمراً واحداً أكيداً ... تمّ تلفيق هذا لكِ، و أعتقد أنّ (ريجينا) تقف وراء ذلك. |