"ألبس" - Traduction Arabe en Turc

• giyiyorum
• giymek
• giymem
• giyeceğim
• giy
• giymeliyim
• giyin
• giymemi
• giyip
• giydim
• takıyorum
• giymeyi
• giyindim
• giyinmek
• giyiyordum

Gizlice keçi peyniri aşırıyorum. Umrumda değil. Takım giyiyorum.
لاننى دائما أهرب وأكل جبنة الماعز لا يهمنى , أنا ألبس ما يناسبنى

Ne giymek istediğimi sana söylemeden giyinmeyeceğim.
أنا حتى لن ألبس شيئا حتى أخبرك مالذي أفكر أن ألبسه

Yeşil elbise ve hantal ayakkabılar giymem.
لا,سيدتي لن ألبس تلك السترة الخضراء القبيحة ولا تلك الأحذية عالية الكعب التافهة

Önce bu çaputlardan kurtulup düzgün kıyafetler giyeceğim, böylece moda evleri bana saygı gösterecek.
و ألبس شيئا لائقا لكي تحترمني صوالين الموضة

Steve? Yarım saat içinde dükkanda ol. Güzel bir şeyler giy.
ستيف، في المتجر بعد نصف ساعة ألبس شيء جميل ، إيميلي ستعود من المدرسة

Belki de... daha sık kadın giysisi giymeliyim.
أظن أن عليّ أن ألبس ملابس النساء باستمرار

Bilirsin işte, "NasıI istiyorsan öyle giyin." "İstediğini yap." - "Bu ilişki burada bitti."
إن الأمر أشبه بأنها لا تحب ما ألبس و مهما فعلت فأنت لا تريد تقوية العلاقة

-Kendimi iyi hissetmemi sağlayacak o duştan sonra... üzerime ne giymemi isteyeceksiniz?
ماذا يجب أن ألبس بعد هذا الحمام الذي سيشعرني بتحسن كبير؟

Tüm bu İtalyan bokunu giyiyorum çünkü hala Bronx gibi hissediyorum.
ألبس كلّ هذا التفاهات الإيطالية لأن أنا ما زلت أودّ اكون مثل برونكس

Sırf bu yüzden sert topuklu ayakkabı giyiyorum böylece adımlarımın duvardan gelen yankılarını duyabiliyorum.
أتعلم، لهذا السبب أنا ألبس حذاء قوي النعل حيث يمكنني أن اسمع صدي صوت خطواتي يرد من الحائط

Ben şarj bulmak için gerekiyordu bu nerede ise, benim Jimmy Choo giymek bana söylediler olabilir.
إذا كان هذا المكان الذي سأجد فيه مهمتي فقد كان يجب عليك أن تقول لي أن لا ألبس حذاء جيمي

Tişört giymek zorunda değilim. Takımı giyeceğim.
ليس عليّ أن ألبس بذلة فسألبس بنطلون فضفاض

- Ben şapka giymem.
ـ لدينا الأحذية، الآن القبعة ـ أنا لا ألبس القبعات

Eğer hoslanıyorsan erkek tangası giyeceğim.
سوف ألبس المايوهات النسائية أسفل ملابسي لو أردت.

Pantolonunu giy ve yaptığınız ya da yapmak üzere olduğunu şeyi bırakın.
ألبس بنطالك واوقفوا من كنتكم تفعلونه أو ما كنتم ستفعلون

Eğer sizinkiler hala beni istiyorsa. Sence ne giymeliyim?
لو لم يغير والديك رأيهم , ماذا علي أن ألبس ؟

Çöl bugün felaket sıcak olacak, uygun giyin.
سيكون يوم حـار في هذه الصحراء لذا ألبس لبسًا لائقًا

Dinle, bir daha ayakkabımın üstüne kondom giymemi gerektirecek bir işe girmeyeceğim diye yemin etmiştim. - Halâ The Firm'de misin?
أقسمت ألا أعود لعمل مضطر أن ألبس فيه واقيات على حذائي

# Bir kıyafet giyip Kahverengi ayakkabı giymememi söylüyorsun #
♪انتِ ترتدين فستاناً♪ ♪و تخبرينَي بأن لا ألبس حذاء بني♪

- Ben senin kabanını giydim, sen benim ayakkabılarımı. - Evet ayakkabılarını giydim ve hep onların içindeydim. içindeydim.
أنا ألبس معطفك وأنت تلبس حذائى أنا دائما فى حذائك

Sence bu perukayı başımı sıcak tutmak için mi takıyorum?
أتحسب أني ألبس هذه الباروكة لإبقاء رأسي دافئاً؟

Dük ve Düşes banyoya oturduktan sonra banyo giysimi giymeyi unuttuğumu fark ettim.
بعد أن جلس الدوق والدوقة في المغطس أدركت أنني نسيت أن ألبس ثوب السباحة

Bu yüzden, bir sonraki beş yıl boyunca erkek olarak giyindim artık tek başına dışarıda bulunması yasak olan ablama eşlik edebilmek için, gizli bir okula.
لذا في الخمس سنوات التالية لإحتلال طالبان لأفغانستان ، كنت ألبس كالأولاد لمرافقة أختي الكبيره التي لم يعد يسمح لها بالخروج وحدها ،كنت أرافقها لمدرسه سريه

- Açım. Şu anda giyinmek istemiyorum. - Salyangoz ister misin?
ـ أنا جائع، لن ألبس شيئا الآن ـ أتريد تناول الحلزون؟

Yeni bir gömliğim vardı. Senin ceketini giyiyordum.
كنت أرتدي قميصاً جديداً، وكنت ألبس سترتك