"ألومكِ" - Traduction Arabe en Turc

• suçlamıyorum
• suçlayamam
• suçlamam
• suçluyorum
• suçlamak
• ayıpladım

Özür dilerim, canım. Huzursuz oldun diye seni suçlamıyorum.
. أنا آسف ، يا عزيزتي لا ألومكِ على كونكِ منزعجة

Seni suçlamıyorum. Yoksa suçluyor gibi miyim?
لا ألومكِ على هذا، هل كان كلامي يلمح لذلك؟

Ve o orospu çocuğunu terk ettiğin için seni suçlamıyorum, ama anlamadığım şu...
و لَن ألومكِ على ترككِ ذلكَ اللعين لكن ما لا أفهمُه

Seni suçlayamam, çünkü hata...
لكنني لا ألومكِ, لأنني أعلم أنه كله خطأي.

Ve eğer başka bir emlakçı kullanmak istersen, seni suçlamam ama onlar senden komisyon alır.
عليكِ أن تأخذي الذى علمت عليه بدائرة. ولا ألومكِ إذا أردتِ إستخدام سمسار عقارات آخر،

Affedersin, seni suçluyorum.
المعذرة أنّي ألومكِ

Her yıl, başka bir tanesini yıktılar fakat onları suçlamıyorum.
كل عام يقومون بهدم منزل آخر هذا لا يعني أنني ألومكِ

Tatlım, seni suçlamıyorum.
حبيبتي ، أنا لا ألومكِ .. أنتِ عدتِ لتلك المرحلة

Kahretsin.Bu sahtekarla aramdaki farkı bilmediğin için seni suçlamıyorum.
لا ألومكِ على عدم تمييز الفرق بيني و بين منتحل

Benden uzaklaştığın için seni suçlamıyorum. Bilirsin , buraya taşınmak falan .
لا ألومكِ على ابتعادكِ عني وانتقالكِ إلى هنا

Kızdığın için seni suçlamıyorum ama bunun şimdi bize ne faydası var?
لا ألومكِ على غضبكِ لكن كيف له بخدمتنا الآن؟

Seni suçlamıyorum, hanımım. Fakat bundan iyi bir şey çıkmaz.
لا ألومكِ سيدتي .لكن لا خير سيأتي من هذا

Kızgın olduğun için seni suçlamıyorum, fakat şimdi bunun bize ne faydası var?
لا ألومكِ على غضبكِ لكن كيف له بمساعدتنا الآن؟

Seni suçlamıyorum çünkü beni tanımıyorsun.
أنا لا ألومكِ لأنكِ لا تعرفينني

-Üzgün olduğunuz için sizi suçlamıyorum. -Niye üzgün olacakmışız?
-لا ألومكِ على كونكِ منّزعجة لما يجب علينا أن ننزعج؟

Bırakıp gideceğin için seni suçlamıyorum.
.. ولا ألومكِ .. على رغبتكِ بالإبتعاد

Öfkelenmenden dolayı seni suçlamıyorum.
مهلاً، أنا لا ألومكِ لكونكِ غاضبة

Tüm gördüklerinden ve yaşadıklarından sonra Karanlık tarafın galip geldiğini düşündüğün için seni suçlayamam.
بعد كل ما رأيتِه وواجهتِه في حياتكِ، لا يمكنني أن ألومكِ على اعتقادكِ أن الشر انتصر.

Gerçi seni suçlayamam. Çünkü istesem onu elinden alırım.
لا ألومكِ, لكن بإمكاني أن آخذه منكِ لو أردت هذا

Sana çektirdiğim onca sıkıntıdan sonra seni suçlayamam.
! لا أستطيع أن ألومكِ بعد كل المعاناة التي سببتها لكِ

- Seni suçlamam... - Bitti.
.. ـ أنا لا ألومكِ على ـ لقد أنتهى الأمر

Seni suçluyorum.
أنا ألومكِ. أنا ألومكِ.

Babama olanlar yüzünden seni suçlamak istememiştim.
لم أقصد أن ألومكِ عن كلّ ما حدثَ لوالدي.

Senin kadar onu da ayıpladım. Bu işi fazla kişiselleştiriyorsun.
ألومها بقدر ما ألومكِ أنتِ تعتبرين الأمر شخصياً جداً