Çocuklar şehre geldi sadece önemli bir şey değil. İyi o zaman. | Open Subtitles | صادف انهما في المدينة انه ليس أمراً هاماً |
Neden barış istemediklerini açıklayacak vakti olmadı ama çok önemli bir şey söyledi. | Open Subtitles | لم يُحظ بوقتٍ ليشرح لماذا لا يريدون لاتفاقية السلام أن تتم لكنه قال أمراً هاماً |
Bir yavru vardı, önemli bir şey değildi. | Open Subtitles | كانت هُناك إمرأة, لم يكن أمراً هاماً. |
Eğer biz bu şekilde büyütmezsek büyütülecek birşey kalmaz. | Open Subtitles | بأننا كنا نتسكع سوية لن يعتبر أمراً هاماً - إذا لم نستمر بإظهاره بتلك الصورة |
- Evet, büyütülecek birşey değil. | Open Subtitles | -أجل، ليس أمراً هاماً . |
Onu öldürüp öldürmediğimin bir önemi kalmadı artık. | Open Subtitles | سواء كُنت قد قتلته أم لا هذا ليس أمراً هاماً |
Sana önemli olduğunu söylemiştim ama reddettin ben de diğer önlemlere başvurmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أكان أنت ؟ أخبرتك أنه كان أمراً هاماً ، لكنكِ رفضتِ لذا اضطررنا إلى اللجوء لتدابير أخرى |
Hiçbir şey. Ann'den ayrıldım. Çok önemli bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء, أنفصلت عنها فقط ليس أمراً هاماً |
Bana önemli bir şey söylüyormuşsun gibi davran. | Open Subtitles | تصرف و كأنك تحدثني أمراً هاماً |
Hadi ama, o kadar da önemli bir şey değil. | Open Subtitles | بالله عليكَ، هذا ليس أمراً هاماً. |
Ama çok önemli bir şey değil. | Open Subtitles | لكنه ليس أمراً هاماً |
önemli bir şey yok. | Open Subtitles | ليس أمراً هاماً |
önemli bir şey değildi. | Open Subtitles | لم يكن أمراً هاماً |
- Evet, büyütülecek birşey değil. | Open Subtitles | -أجل، ليس أمراً هاماً . |
Yakında bir önemi olmayacak. | Open Subtitles | لن يصبح هذا أمراً هاماً عمّا قريب. |
- Şu anda bunun hiç önemi yok. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً هاماً الآن |
O kadar önemli olduğunu da sanmıyorum. | Open Subtitles | انا متأكدة انه ليس أمراً هاماً |
Çünkü daha önce önemli olduğunu düşünmemiştim ve hiçte bahsi geçmemişti. | Open Subtitles | -لأنه لم يبدو أمراً هاماً ولم يخطر على بالي |